Lavantalar ve Trüf Mantarları Eğitim İçin Yetişiyor

Muğla’da 4 yıl önce kurulan EGET Vakfı, üniversite öğrencilerine burs sağlamak için lavanta ve trüf mantarı yetiştiriyor.

Muğla Menteşe’de 2015 yılında Türkiye genelinde eğitim gören üniversite öğrencilerine burs vermek amacıyla kurulan EGET Vakfı, gönüllülerin yaptığı bağışların yanı sıra, gelirlerini vakıf bünyesinde kurulan iktisadi işletmeden sağlıyor. Eğitim, Geriatri, Ekolojik Tarım, Turizm Vakfı (EGET)  bünyesinde kurulan Armutçuk tarım çiftliğinde de, 5 dönümlük arazide lavanta ve trüf mantarı yetiştirilerek elde edilen gelirle üniversite öğrencilerine burs sağlanıyor.

“Lavanta İle Trüf Mantarı Birarada”

EGET Vakfı hakkında bilgi veren, vakfın kurucularından Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, şöyle konuştu: “Eğitim, Geriatri, Ekolojik Tarım, Turizm Vakfı, öğrencilere burs vermek için kuruldu. Ana amacı burs vermek. Ama vakfın uzun yıllar yaşaması için de, gerek senedi hazırlarken, gerek mütevelli heyetini hazırlarken dikkat ettiğimiz bir konu vardı. O da kendi döner sermayesini yaratacak bir yapıda olması. Onun için de vakfı kurar kurmaz 25 Temmuz 2015’te tüzel kişiliğe kavuştu vakfımız. Kurar kurmaz hemen iktisadi işletmemizi kurduk. İktisadi işletmemiz gelirlerini nasıl elde edecek; ekolojik tarımdan, sağlıklı yaşam turizminden elde edecek. Onun için geriatri var içerisinde. Hemen iktisadi işletmemizi kurduk, ve ekolojik tarımla başladık. Türkiye’nin en geniş, ilk özel trüf işletmesini kurduk. 415 meşe fidanı diktik. Meşe fidanlarını Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden satın aldık. MSKÜ‘nün araştırma laboratuvarında bu meşe fidanlarının köklerine trüf sporu aşılanmıştı. Bir etkinlik düzenledik ve orada herkes meşe fidanlarını dikti. 5 yıl sonra ilk ürünlerini verecek. 2019 yılının Aralık ayından itibaren ilk hasadı yapmayı planlıyoruz. Araziden verimli şekilde yararlanmak için trüfün gelişimini desteklediğini bildiğimiz lavantayıda aynı araziye aktardık. Burada iki tür lavantamız var. Birincisi intermedia süper a dediğimiz, ikincisi de august folyo ailesinden bir lavanta. İki farklı tür lavantayı yeğledik çünkü biz aynı zamanda lavantalarımızdan bal da üretmek istiyoruz. Amaç lavantanın çiçeklenme süresini uzatmaktı.”

“Ham Ürünler Değil Katma Değerli Ürünler Üretiyoruz”

Lavanta ürünlerinin saf yağ olarak değil, katma değerli ürünlere dönüştürerek daha fazla gelir elde ettiklerini ifade eden Safai Özer; “Lavantaları yağ olarak satsaydık, daha az gelir elde edecektik. Ama onları katma değerli kozmetik ürünlere dönüştürdük. Maliyet biraz arttı ama kar marjı da alabildiğine yükseldi. Satışlarımız sonucunda gelir de alabildiğince yükselecek. Yani tarımda ne üretirseniz üretin, ham ürün değil, katma değerli işlenmiş ürün üretirseniz para kazanırsınız. Genelde bizim üreticilerimizin en önemli  yanlışları o oluyor. Ürünleri piyasaya  işlenmeden sattıkları için gelirleri de düşük oluyor. Oysa üreticilerin katma değer ekleyecek güçleri yetmeyebilir; işte o evrede de kooperatifleşmeye giderek köy bazında, ilçe bazında o ürünleri işlenmiş ürüne dönüştürerek ancak gelir elde edilebilir tarımda. İşte o zaman köylünün, üreticinin geliri daha da artacaktır. Şampuan, sıvı sabun,  katı sabun, kolonya, hidrosol lavanta suyu, tonik üretiyoruz. 6 kalem kozmetik ürünümüz var” diye kaydetti.