Hasan Telli

Hasan Telli

Memlekete Faydanız Olsun!

Memlekete Faydanız Olsun!

Şu anda okumakta olduğunuz yazı yaşanan görülen bilgi edinilen olayları kendi görüş açımızla yorumlayarak sizlere aktardığımız “Köşe Yazısı” yada diğer bir şekli ile “Makale” oluyor. Durup dururken neden bunları yazıyorsun nerden çıktı şimdi bunlar serzenişleri başlamadan hemen kısaca aktarayım. Yıllarını bizim mesleğimize vermiş ve her fırsatta kendini tanıtırken bile başına “Gazeteci” sıfatını koyarak konuşan ağabeylerimize haber ve makale arasındaki farkı hatırlatmak istedim.

***

Bu kısa hatırlatmanın ardından yananları anlatmaya başlayalım. Uzun süredir makale haber arasındaki farkı anlatmak için dil döktüğümüz insanlara birde medya okur yazarlığı konusunda da tavsiyelerde bulunduk. Zira ilk ders olarak okutulmasının ne kadar manalı olduğunu savunanlardan biri olarak Medya Okur Yazarlığının önemini şimdilerde sanırım herkes daha iyi anlıyor. Bakmak, görmek ve yorumlamak herkese göre değişkendir. Siz yıllarca izlediğiniz bir dizinin jeneriğinde yazıların hangi fontla yazıldığına dikkat etmezken bizler o fontlarla anlatılmak istenenleri irdelemekle uğraşırız.

***

Bir şehirde yazıyorsanız o şehrin görünen ve görünmeyen tüm sorunlarını incelemek zorundasınız. Bir gazeteci sokakta ne olduğunu bilmiyorsa o sokak için söylediklerinin hiçbir anlamı yoktur zir o söyledikleri dilek temenniden ileri gitmez. Sabahları erken saatlerde sokaklara çıkıp rastgele dolaşmaya bayılıyorum. En ufak bir değişikliği bile görmek için en güzel zamanlardan biri çünkü daha şehir uyanmamışken sizi yolda durdurup dert anlatan yada sizin anlattıklarınız çözüm önerisi sunanlar o saatlerde sokakta olmuyor. Son bir hafta içinde sokaklarda dolaşırken sık sık yerel bir siyasetçiye rastlıyorum.

***

Soğuktan etkilenmemek için giydiği montunun cebine ellerini sokmuş sokakları geziyor. Birkaç defa yollarımız kesişince selamlaşıp geçtim. Neden oralarda olduğunu sorgulamamıştım. Bu sabah yine karşılaştım. Sormadan edemedim. Sokakta sabahın erken saatlerinde ne yaptığını merak ettim. Zira her gördüğüm nokta hem evine hem de iş yerine uzak ve ters mesafelerde idi. Soruma gülümseyerek kısaca cevap vereyim diyerek başladı anlatmaya. “Bak şu sokağı görüyor musun bu sokakta 18 esnaf var. Her birinin bankalardan çektiği kredi ve işlerini devam ettirmek için başvurduğu birçok yol var. Ancak kimsenin dükkanı açık değil.” Anlatmak istediğini anlamıştım çabalıyorlar ama boş yere zira kendilerine yada yaptıkları işlerine saygıları yok ki erkenden dükkan açmıyorlar. Peki sen neden bu sokaklardasın? Soruma ise beklemediğim bir cevap verdi. “ben bu şehre hizmet etmek için siyaset yapıyorum. Hizmet edeceğin şehrin yapısını ve neye ihtiyacı olduğunu sürekli takip etmek zorundasın. Yeni yapılan yolları, çöken yol kaplamalarını yani tüm değişiklikleri herkesten önce görmek ve üretebiliyorsam çözüm üretmeliyim” dedi.

***

Kendisinin icracı bir konumda olmadığını hatırlatınca bana benim sürekli kullandığım bir sözle cevap verdi, “Ne aradığını bileceksin ki bulduğundan bir şey anlayasın.” Aslında gerçek olanda bu. İcracı bir konumda olmasa da bir gün gel bakalım bunları nasıl çözeriz dediklerinde çözüm önerilerimin ve hatta onların görmedikleri sorunlarında çözümlerini göstermeliyim ki bu memlekete bir faydam olsun diyor. Mesleği ile ilgili fayda sağlamanın yeterli olmadığını söyleyen bu siyasetçinin kim olduğunu açıklamayacağım. Öğrenmek isteyenler sabah erken saatlerde Muğla sokaklarında dolaşırlar ise kendisine mutlaka rastlayacaklardır. Üzerinde kahverengi montu montunun cebinde elleri etrafı inceleyen kafasına yada gözüne takılan bir noktada uzun uzun orayı süzenin kim olduğuna bakmaları yeterli. Birde siz de memleketime bir faydam olsun diyorsanız yapmanız gerekenden fazlasını yapmak için memleketin sokaklarında dolaşıp duvarların elektrik direklerinin ve parkelerin sine ne söyleyeceğine bir bakın.

Bu yazı toplam 1879 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR