Metropolden doğaya bir göç hikayesi

Metropolden doğaya bir göç hikayesi
İstanbul’da büyük bir kurumsal şirkette çalışırken istifa ederek, Muğla’nın Fethiye ilçesine yerleşen ve burada tarım ve arıcılık sektörüne atılan 29 yaşındaki Tansu Kestepli, kurumsal bir iş hayatından doğaya göç...

İstanbul’da büyük bir kurumsal şirkette çalışırken istifa ederek, Muğla’nın Fethiye ilçesine yerleşen ve burada tarım ve arıcılık sektörüne atılan 29 yaşındaki Tansu Kestepli, kurumsal bir iş hayatından doğaya göç hikâyesini gazetemize anlatırken, bir kadın olarak kadınların ellerindeki yok imkanlardan çok büyük başarılara imza atabildiklerine dikkat çekti.

Beritan Yücel

İstanbul Üniversitesi Ekonometri bölümünden mezun olan Tansu Kestepli, İstanbul’da çalıştığı kurumsal şirketten istifa ederek Muğla’nın Fethiye ilçesine yerleştikten sonra atıldığı tarım ve arıcılık işinde geldiği noktayı Muğla Gazetesine anlattı.

Ailesinin Fethiye’de bulunan tarlasına ceviz dikerek bu işe başladığını söyleyen Tansu Kestepli, “Üniversite yıllarımda dünyayı gezerken bir yandan da gittiğim yerlerde çalışarak harçlığımı çıkarıyordum. İtalya’da geçimini tarım ile sağlayan bir köyde insanların ne kadar mutlu olduğunu gördüm. Tarımın ve toprağın insan hayatındaki olumlu etkisiyle tanışmam ilk orada oldu. İşimden istifa ederek Fethiye’ye geldikten sonra aileme tarım ile ilgilenmek istediğimi söyledim. Tabi başlarda olumlu bakmadılar. Ama mutsuz olduğumu gördükçe daha fazla engel olmak istemediler ve desteklediler. İstanbul’dan memleketime Pikan cevizi dikmek üzere çıktım geldim. Kendi topraklarımızla kendi memleketimde olan maceram başlamış oldu” ifadelerini kullandı.

Arıcılık yapmaya karar verdiği dönemde çevresinin bu kararını geçici bir heves olarak gördüklerini söyleyen Tansu Kestepli, “Toprakla uğraşmak inanılmaz keyifli, doğaya olan farkındalığınızı arttırıyor. Tarlaya git gel derken arıcılar ile tanıştım. ‘Deneyeceğim ben arıcılığı’ dediğimde etrafımdakiler ‘yok artık’ dedi. Tarım olur ama ‘arıcılık zor iş’ dediler. Bu durum daha çok ilgimi çekti. ‘Çok fazla kadın arıcı var hem neden olmasın’ dedim. Aldım kıyafetlerimi tamamen başka bir dünya olan arıcılık âlemine de giriş yapmış oldum. Simdi kovanlarım var. Burada ilgi alanım bu kadar çok artınca ve mutlu da olunca acaba geri döner miyim İstanbul’a düşüncesi rafa kalktı ve Fethiye’ye yerleşmiş oldum” dedi.

“YAŞAMAK İÇİN DEĞİL ÇALIŞMAK İÇİN YAŞADIĞIMIZ BİR SİSTEM”

Kişinin sevdiği işi yapmasının ve üretim yapmanın insanı rahatlatan bir faaliyet olduğunu belirten Tansu Kestepli, “Kurumsal firmalardaki iş hayatı maalesef insanı inanılmaz yıpratıyor. Daha doğrusu kendinizi sevmeye zorladığınız bir iş yapıyorsanız çok yoruluyorsunuz. Yok diyorsunuz benim yasama sebebim bu olmamalı. Sabah git aksam çık, evraklar, toplantılar benim çocukluğumda hayalini kurduğum hayat bu değildi. Yaşamak için değil çalışmak için yaşadığımız bir sistem. Hal böyle olunca,  zamanla alternatif ne yapabileceğimi düşünmeye başladım. Kendi kendimi cesaretlendirince de olaylar gelişmeye başladı. ‘Fethiye’deki tarlamıza bir şeyler ekip biçmek istiyorum’ dedim aileme, tabi başlarda olumlu bakmadılar. Ama mutsuz olduğumu gördükçe daha fazla engel olmak istemediler ve desteklediler ama şimdi ailem insan sevdiği işi yapınca çok mutlu oluyormuş diyor.” şeklinde konuştu.

“EMEKLERİMİN KARŞILIĞINI ALIYORUM”

Üretici Tansu Kestepli işlerinin düşündüğünden iyi gittiğini ve iyi etkileşimler aldığını dile getirdi. Kestepli, “Çok fazla yeni insan tanıyorum. Birçok ilde tarım, arıcılık ile ilgilenen arkadaş edindim. Çok yoğun ve yorucu bir tempo içindeyim. Daha yeni bir oluşum olmasına rağmen emeklerimin karşılığını alıyorum diyebilirim” dedi.

Tansu Kestepli bir kadın olarak kadınların ellerindeki yok imkanlardan çok büyük başarılara imza atabildiklerini dile getirdi.

“İŞİ OLMAYAN KADINLARA İŞ İMKÂNI SAĞLAMAK İSTİYORUM”

Yeni nesli tarıma teşvik etmek isteyen üretici Tansu Kestepli, “Gelecek, tarımda. Tüketim toplumu olalım istemiyorum. Yeni nesil özellikle sadece tüketimi öğreniyor. Hâlbuki bu toprakların üretime çok ihtiyacı var. Üniversitesini okumuş, mesleğini eline almış insanların, plazalarda sıkışıp kalmak zorunda olmadıklarını, tarım ve hayvancılığın da çok güzel bir alternatif olduğunu göstermek istiyorum. Tarım çok kıymetli keşke daha çok üretebilsek.  Fethiye köylerinde yaşayan işi olmayan kadınlara iş imkânı sağlamak istiyorum. Ve ablam var İstanbul’da. Henüz kurumsal hayat ile boğuşuyorlar. En büyük amacım Kesteplidoğadan’ı ailemizin markası haline getirmek ve temiz, butik üretimimize eksilmeyen çalışma isteğimizle devam etmek” şeklinde konuştu.

“BUNUN İÇİN ÇOK MÜCADELE VERDİM”

Girişimci Kestepli, girişimcilik yapmak isteyen fakat cesaret edemeyen kadınlar için eğer kararlılarsa kulaklarını tıkayıp hayallerinin peşine düşmek gerektiğini dile getirdi Kestepli, “Ben bunun için çok mücadele verdim. Ailem başlarda desteklemedi. ‘Düzenli bir işin maaşın var yapma’ dediler ama isterseniz, kararlıysanız yapılamayacak bir şey yok,” Zamanla çalışma azminizi gördükçe çevrenizin güvenini ve desteğini kazanıyorsunuz zaten” ifadelerini kullandı.

“O ADIMI ATACAĞIZ”

Kadınların içindeki gücü görebilmeleri için adım atmaları gerektiğini söyleyen Tansu Kestepli, “Biz kadınlar çok güçlüyüz. İçimizdeki gücü görmemiz için adım atmamız gerekiyor ise o adımı atmalıyız. Bir adım attıktan sonra koşmaya başlamak hiç uzak değil” diye konuştu.

Bu haber toplam 1524 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum