MORÖTESİ IŞIKLAR

KIYMETLİ OKURLARIMIZ;

Ülkemizin ve Dünya'nın içinde bulunduğu virüs salgınını hepimiz yakinen yaşamaya devam ediyoruz virüsün ortadan tez zamanda kalkması temennimiz diyerek, tüm insanlığa acil şifalar diliyoruz tekrardan.

Herkes kendi hikâyesini yaşar ve hayatını bu hikâye ile inşa eder demiştik ya, yaklaşık bir haftada neler oldu?

Muğla'mızda gündem sıcak ve yoğundu tabi. Öncelikle alkışlayalım;

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde dağıtılan maskeler ve ihtiyaç sahibi vatandaşlar için gıda paketlerini dağıtan belediye personellerimizi ve hepimizin başkanı Sayın Osman Gürün'ü alkışlayalım.

Muğla'mızın on üç ilçesi olmasına rağmen yedi ilçemizde maske dağıtımı yapan AK Parti Muğla İl Başkanlığı’nı ve ilçe başkanlıklarını alkışlayalım. (On üç ilçemizde maske dağıtımı yapılası temennisi ile.)

Kenan Gürbüz ve Menteşe İlçe Kızılay Şubesi'ni yaptıkları çalışmalardan dolayı alkışlayalım. (Memleketlerine gidemeyen ihtiyaç sahibi gençlerimize ve ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaptıkları gıda ve nakit yardımları için.) Muğla Valiliği’mizi, İl Sağlık Müdürlüğü’müzü, İl Emniyet Müdürlüğü’müzü, Jandarmamızı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’müz bünyesindeki Halk Eğitim Merkezlerimizde maske üreten personellerimizi, siperlik maske üretimi ile hayatımıza ve gençlerimize renk getiren Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesindeki Gençlik Merkezleri çalışanlarımızı, Vefa Destek Grubu’nda görev alan herkesi alkışlayalım. (Salgın sürecinde milletimize ve devletimize emeği geçen isimsiz kahramanlarımızın hepsini alkışlayalım.) Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine, kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacak? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına ıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral. Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır."

Peki, ilimizde bu engeli görerek bundan ders çıkaranlar olacak mı bekleyip göreceğiz. Hissettiklerimizle mi hareket edeceğiz, toplumsal faydayı mı ön plana çıkaracağız?

İletişim uzmanı bir arkadaşımız bitişik sözcüklerden oluşan aşağıdaki cümleyi birkaç saniyeliğine gösterip (farklı ülkelerden temsilcilerin olduğu) yöneticilerden okumalarını istemiş: "THEGODISNOWHERE", katılımcıların hepsi bu cümleyi: "The God is no where" diye okumuş. Yani "Tanrı hiçbir yerde değildir" şeklinde. Uzman acı acı gülümsemiş... "Tam beklediğim gibi" diye mırıldanmış. Dünyayı ve insanları önemseyen ülkelerindeki seminerlerde katılımcılar bu cümleyi şöyle okurlarmış: "THE GOD IS NOW HERE" yani: "Tanrı şimdi burada"... Yazımızın sonlarına yaklaşırken iki sorumuz olacak, bunlardan birincisi hepimizin başkanı Osman Gürün'e; Toplu taşıma araçlarını kullanma oranları oldukça düştü ama işe gitmek isteyen vatandaşlarımız toplu taşıma uygulamalarınızın plansızlığı nedeniyle mağdur olmakta bilginiz var mı? (Salgınla mücadele çalışmaları kapsamında toplu taşıma araçları şuan için Yeniköy-Kötekli hattı saat başı çalışıyorlar ve toplam koltuk sayısının yarısı kadar yolcu alıyorlar. Belirtilen istikamette yolcular araçların belirlenen sayıda gelmesi sebebiyle 2 saat beklemek durumunda. Biz test ettik sizde edebilirsiniz hepimizin başkanı.) Size iletilmedi ise mağduriyetler yaşanmaması adına yeni bir düzenleme yapmanız temennisi ile sayın başkanım.

Diğer hususumuzda, ilimizin Milletvekilleri sanırım mecliste yoğun çalışıyorlar, bir ara sayın vekillerimiz şehrimizdeki çalışmalara katılmaya ve destek (maaşlarını ihtiyaç sahibi yaşlı, eşinden ayrılmış çocuk sahibi ve işi olmayan ailelerimize bağışlar diye düşünüyoruz) olmaya beklediğimizi ve umut ettiğimizi belirterek sonlandıralım yazımızı. -Brimstone kelebeklerinin gözlerinde 6000 mercek vardır. Morötesi ışığı görebilirler, Antartika dışında bütün kıtalarda yaşayabilirler. Vatandaş olarak görüyoruz ve biliyoruz.

Evde Kal Muğla, Evde Kal Türkiye; Hayat Eve Sığar.