MSKÜ KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARINA YOĞUNLAŞTI

MSKÜ KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARINA YOĞUNLAŞTI
***Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Rektör Yardımcısı ve Milas Veteriner Fakültesi Dekanı Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Artay Yağcı, TÜBİTAK tarafından desteklenen tematik alan laboratuvarlarındaki...

***Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Rektör Yardımcısı ve Milas Veteriner Fakültesi Dekanı Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr Artay Yağcı, TÜBİTAK tarafından desteklenen tematik alan laboratuvarlarındaki kök hücre çalışmaları ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.

***MSKÜ Veteriner Fakültesi olarak plasental kaynaklı kök hücreler üzerine çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını söyleyen Prof. Dr Artay Yağcı, “Kök hücrelerin tedavi protokolü olarak kullanılmaya başlamasını amaçlıyoruz” dedi.

BERİTAN YÜCEL

MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in talimatlarıyla kurulan tematik alan laboratuvarlarında kök hücre çalışmaları yapılıyor ve bu alandaki projeler BAP birimi ve TÜBİTAK tarafından destekleniyor.

Yaptığı çalışmalarla birçok ödüle layık görülen MSKÜ, organizmanın tüm dokularını ve organlarını oluşturan ana hücre olan kök hücre çalışmalarıyla başarılarına yenilerini eklemeyi amaçlıyor.

MSKÜ’DE KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI

Farklı hastalıkların kök hücre ile tedavisi noktasında çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Prof. Dr Artay Yağcı, “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde de Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in talimatlarıyla kurulan tematik alan laboratuvarlarında kök hücre çalışmaları yapılmakta ve bu alandaki projeler BAP birimi ve TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir. Bu alanda çalışan çok sayıda araştırmacı alternatif kök hücre eldesi ve uygulamaları ile farklı hastalıkların kök hücre ile tedavisi noktasında çalışmalarını sürdürmektedirler” dedi.

VETERİNER HEKİMLİKTE KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI

Plasental kaynaklı kök hücreler üzerine çalışmalarının yoğunlaştığını söyleyen Prof. Dr Artay Yağcı “Geçmişten bugüne benim gerek yürütücü olduğum gerekse araştırmacı olduğum Tübitak projeleriyle deney hayvanlarında, köpeklerde, atlarda kök hücrelerle hastalıkların tedavi protokolleri ve kök hücre uygulamaları üzerine çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Veteriner Hekimlikte kök hücreler; yarış atlarında tendo hasarı, kedi ve köpeklerde omurilik yaralanmaları, köpeklerde eklem tedavileri, yara tedavileri ve kanser tedavilerinde uygulama alanı bulmaktadır. Son olarak plasental kaynaklı kök hücreler üzerine yoğunlaştırdığımız çalışmalarımızla, kök hücrelerin tedavi protokolü olarak kullanılmaya başlamasını amaçlamaktayız” şeklinde konuştu.

KÖK HÜCRELERLE YAŞLANMA ENGELLENEBİLİRMİ?

Gen mutasyonu, crispr teknikleri gibi farklı yöntemlerle yaşlılığı geciktirme çalışmaları bilim adamlarının araştırma konularının arasında en önde yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Yağcı, “Yapılan gen çalışmalarıyla aynı günde doğan iki fareden birisi genetik oynamayla fonksiyonlarıyla, sağlık durumuyla ikiz kardeşine oranla gözle görülür bir şekilde gençliğini koruyabildiği görülmüştür. Kök Hücreler ise doğal bir şekilde yaşlılığı engelleyebilen en önemli ajanlardan biridir. Yapılan çalışmalarda dolaşımda var olan kök hücrelerin sayısı ve yaş parametresi birlikte değerlendirildiğinde, yeni doğanın kanında çok yüksek düzeyde kök hücrelerin var olduğu, 12 yaşına kadar bu sayının azalsa da oldukça yüksek miktarda kök hücrelerin var olduğu ortaya konmuş. Bu yaş dönemleri kemik, tendon, kas, kıkırdak, bağdoku yenilenmelerinin çok daha iyi gerçekleştiği bir dönemdir. Ancak bu kök hücrelerin sayılarının gittikçe azaldığı ve 60lı yaşlardan sonra en düşük seviyeye indiği görülmüştür. Aynı zamanda yaşın ilerlemesi ve kök hücrelerin azlığına paralel olarak ta hastalıkların arttığı, iyileşmelerin çok yavaşladığı ve organ yetersizliklerinin arttığı bir dönem olarak kayda geçmiştir. Kök hücrelerin sayısal olarak çok olması daha genç ve hastalıklara dirençli olmamızı sağlayan en önemli bir etmen olarak bilinmektedir. Sonuç olarak kök hücrelerinin gittikçe azalması sonucu dokulardaki normal iyileşme süreci bozulur, dönüşümsüz olarak doku ve organ yetersizlikleri oluşur ve bunların sonucunda hastalıkların ilerlemesi ile birlikte yaşlanma hızlanır” dedi.

KÖK HÜCRELERİNİ KULLANMANIN ALTERNATİF YOLLARI

Uzun süreli açlık kök hücrelerini artırmanın yollarından birisi olduğun ancak tek yol olmadığını söyleyen Prof. Dr Artay Yağcı, “Laboratuvar şartlarında da kök hücreler çoğaltılabilir ve belli bir sayıya ulaştıktan sonra gerek damar içi verilerek sistemik olarak, gerekse lokal olarak yara olan dokuya direk enjekte edilerek kullanılabilmektedir” diye konuştu.

NEDEN KÖK HÜCRELER

Birçok hastalıkta kök hücrelerle çalışıldığını aktaran Prof. Dr. Yağcı, “Parkinson, MS, diyabet, kanser, lösemi vb hastalıklar ile doku onarımları (spinal kord yaralanmaları vb) gibi dejeneratif hastalıklar ve bozuklukların tedavisinde kullanılma potansiyelleri vardır. Hastalıkların etyolojisini öğrenmek, ilaçların keşfi ve geliştirmesi, emriyonal, fötal, neonatal canlı gelişimi ve hücre biyolojisini öğrenmek için kök hücrelerle bilim adamları çalışmaktadır”dedi.

KÖK HÜCRELERİN KULLANIM ALANLARI

Kök hücreler hem insan hem de hayvan sağlığı için kullanılmaya başlandığını ifade eden Artay Yağcı, “Sinir sitemi hastalıklarından, dolaşım sistemi hastalıklarına, üreme siteminden kıkırdak, kemik, tendo hasarlarının tedavisine kadar birçok alanda kullanılan kök hücreler estetik ve plastik cerrahi için de tercih edilmektedir. Bu amaçla, yara iyileşmesi, kırışıklıkları önleyerek daha genç bir cilt elde edilmesi, saç köklerinin uyarılarak saçların geri kazanılması gibi bir çok alanda gerek lokal enjeksiyon uygulamaları, gerek damar içine enjekte yöntemi, gerekse krem olarak uygulama yolları tercih edilmektedir” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 530 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.