“Mücadeleye davet ediyoruz”

“Mücadeleye davet ediyoruz”
AK Partili Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına “Kayyum rektör istemiyoruz” diyerek tepki gösteren Boğaziçili öğrencilerin...

AK Partili Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına “Kayyum rektör istemiyoruz” diyerek tepki gösteren Boğaziçili öğrencilerin sabah evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmasına tepki gösteren Eğitim-Sen Muğla Şubesi’nce “Mücadeleye davet ediyoruz” çağrısı yapıldı.

Neval Çolak Arslan

AK Partili Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanmasına “Kayyum rektör istemiyoruz” diyerek tepki gösteren Boğaziçili öğrencilerin sabah evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmasına tepki gösteren Eğitim-Sen Muğla Şubesi, “Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler hakikati yüksek sesle söylemeye kararlıkla devam edeceğiz. Laik ve bilimsel bir eğitim için, özgür, demokratik ve seküler bir yaşamın kurulması için mücadelemize devam edeceğiz.”

Üniversite kapılarına kelepçe vurulmasına, hak arayan öğrencileri gereksiz ve orantısız güç uygulayarak gözaltına alanlara karşı üniversitelerini ve değerlerini savunan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyelerinin, öğrencilerinin ve çalışanlarının yanında olduklarını belirten Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Siyasi iktidarın sistematik müdahaleleri nedeniyle uzun süredir derin bir çöküş yaşayan Üniversitelerimizde, şimdi de Partili Rektörler dönemi yaşanıyor. Geçmiş yıllarda AK Parti İlçe ve İl Yönetimlerinde yer almış, Milletvekili ve Belediye Başkanı Aday Adayı olmuş Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak atanması bu dönemin son adımlarından birisi oldu. Bugün itibariyle aralarından Boğaziçi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin de bulunduğu 20 Üniversitemizin Rektörü, bir dönem AK Parti yöneticisi veya milletvekili olan isimlerden atanmıştır. Her yeni atamayla bu sayı hızla yükselmektedir. Üniversiteler, fikirlerin özgürce açıklanmasını teşvik etmeli, bunun için gerekli tüm araçları ve ortamı sağlamalıdır. Üniversite gibi köklü bir eğitim geleneği olan kurumların yöneticilerinin akademik liyakate değil siyasal aidiyete göre belirlenmesi hiçbir biçimde kabul edilemez. Üniversitelerimizi ve akademik yaşantımızı pranga altına alan idari ve siyasi baskıları kurumsallaştıran bu atamalar, üniversitelerin en çok ihtiyaç duyduğu özgürlük ortamını tümüyle imkansız hale getirmektedir. İktidar baskıları ve atamalarıyla üniversitelerimizin, öğretim elemanlarımızın ve öğrencilerimizin zapturapt altına alınmak istenmesini asla kabul edilemez. Üniversitelerimizin ihtiyacı olan akademik özgürlüğü, kurumsal özerkliği, birlikte yönetme fikrini savunmaya devam edeceğiz. Eğitim ve bilim emekçileri olarak bizler hakikati yüksek sesle söylemeye kararlıkla devam edeceğiz. Laik ve bilimsel bir eğitim için, özgür, demokratik ve seküler bir yaşamın kurulması için mücadelemize devam edeceğiz. Sendikamız Eğitim Sen, üniversitenin tüm idari yönetimlerinin, üniversite bileşenlerinin özgür iradesini yansıtan seçimler ile belirlendiği ve yine aynı şekilde geri alınabildiği, özerk, özgür, demokratik üniversite talebini her koşulda savunmaya, üniversitenin tüm bileşenleri ile birlikte ortak mücadeleyi büyütmeye kararlıdır. Yaşasın insan, toplum ve doğa yararına üniversite mücadelemiz.”

Bu haber toplam 399 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.