Muğla Merkez Gezi Rehberi-2

Muğla Merkez Gezi Rehberi-2
Müzeyi keşfettikten sonra ise hemen yakınındaki Konakaltı Hanı'na yani Kültür Merkezi'ne giriyoruz. İki katlı olarak tasarlanan han ahşap mimarisiyle...

Müzeyi keşfettikten sonra ise hemen yakınındaki Konakaltı Hanı'na yani Kültür Merkezi'ne giriyoruz. İki katlı olarak tasarlanan han ahşap mimarisiyle göz dolduruyor. Gelen tüccarlar için üst katta konaklama yapabilecekleri odaları, alt katta ise ambar, dükkân ve hayvan barınakları ile zamanının en kıymetli hanlarından biriydi.

Restore edilen han dizi çekimine ev sahipliği yaparak daha da ün kazandı. 2004-2005 yıllarında Emrah'ın oynadığı Büyük Yalan dizisi bu handa gerçekleşti.

Konakaltı Hanı'nın bahçesinde birde Nail Çakırhan bölümü var. Muğlalı ünlü Şair ve Gazetecimiz Nail Çakırhan, 1983'de Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülünü almıştır ve Konakaltı Hanı'nın restorasyonunda önayak olmuştur.

Konakaltı Hanı geçip Mustafa Muğlalı Caddesi boyunca yürüyoruz. Şimdi sağımızda Muğla Evi ( Hacıkadı Evi) kalıyor. İçeriye girmeden olmaz. Muğla Yörük Obaları Derneği'nin bulunduğu bahçe ve ev size yörük kültürünü anlatıyor adeta. Yörük kültürüne ait eşyaların sergilendiği evi geziyoruz. Mis gibi kokan saç böreklerinin tadına bakmak size kalmış.

Yörük Obaları Derneği'nin tam karşısındaki Kültür Evi de keyif yapacağımız yerlerden biri oluyor. Buraya gelip Kültür Evini geziyoruz. Bahçesinde soluklanacağımız Kültür Evi'nde fiyatlar oldukça makul. Dilerseniz otlu saç böreği dilerseniz peynirli. Tercih sizin... Lezzetli ve ucuz, Muğla kokuyor adeta mis gibi...

Cadde boyunca devam ediyoruz, karşımıza çıkan şehrin zamana tanıklık eden Saat Kulesi oluyor. Hacı Kadızade Hüseyin Efendi ve eşi Pembe Hanım tarafından Rum taş ustası Filvari'ye yaptırılan kulenin tarihi 1895'e dayanır. Muğla'nın ilk Belediye Başkanıdır Hacı Kadızade Hüseyin Efendi.

Saat Kulesi beş katlıdır ve kare planlı olarak tasarlanmıştır. Tuğla ve kesme taş kullanılan kulenin en alt katında dükkan yer almaktadır. Aşağıdan yukarıya incelen kulenin çanı bulunmaktadır ve her saat başında saat kaç ise o kadar çalar bu çan. Yanı insanlar saati göremese de çanın sesiyle vakti yakalar, zamana geç kalmaz.

Saat Kulesi'nin bir adım ötesindeki Şeyh Camii ise Muğla'nın eski ve kıymetli camilerinden biridir. 16. yüzyıl yapısı olan camii, Şeyh Bedrettin tarafından yaptırılmıştır. Kendisinin mezarı da burada bulunmaktadır.

Arastanın olduğu yere yürüyoruz. Bakırcıların, ayakkabıcıların olduğu, küçücük ama sımsıcak esnafın bulunduğu bölge ayrıca ufak tefek yemek salonları ve köftecileriyle meşhur. Köfteyi tatmak size kalmış.

Eskiden Kervan Yolu’nun geçtiği ve ticaretin yoğun olduğu Muğla’da, Bakırcılar Arastası, Demirciler Arastası, Tabakhane gibi yerler tüccarlar için vazgeçilmezken, bugün de aynı önemi koruyor Arasta.

Yağcılar İşhanı ise Kurşunlu Caddesi üzerinde. 1493 yılında yapılan han şehrin en eski ve gözde ticaret merkezlerinden biriydi. Yağ tüccarlarının yağlarını pazarladıkları han ismini buradan alıyor.

Tüccarlar için hizmet veren han bugün daha çok ticari dükkanların bulunduğu, halılarla süslenmiş ve avlusundaki çınarın gölgesinde keyif yapılabilecek bir mekan. Bir bardak çay iyi gider bu gölgede, tarihi hanın ahşap mimarisinin güzelliğine dalarak....

Aşağı doğru yürürken Kurşunlu Camii çıkıyor karşımıza. 1493 tarihli Kurşunlu Camii, beş yüz yılı aşan yaşıyla şehrin en tarihi yapılarından biri olarak kayda geçmektedir.

Klasik bir Osmanlı mimarisi taşıyan camii, kubbesindeki kurşundan dolayı bu ismi taşır. Muğla'nın en eski camisi olan Kurşunlu Camii içerisindeki kalem işleriyle dikkat çeker.

Caminin olduğu meydanın hemen üst tarafında ise İnsan Hakları Parkı'nı görüyoruz. Parkın ismi bile insana bir güven veriyor bu şehirde. Ayrıca birçok yere konan heykeller Muğla'ya güzellik katıyor.

Artık buradan meydana yürüyebiliriz. Dilerseniz Turgutreis Caddesi de küçük ama keyifli dükkânlarıyla, Zeybek Sinemasıyla görecekleriniz listesine eklenebilir tabi.

Atatürk'ün izinde bu şehrin ana meydanı Cumhuriyet Meydanı'nda yine Atamız karşılıyor bizi. Valilik binasının da olduğu meydan Muğlalı'nın her sokağa çıkışında uğramadan geçemediği yerdir. Konserlerin düzenlendiği, yaz akşamlarının yürüyüş rotası, dost sohbetlerinin adresi ve aslında şehrin en sessiz tanığıdır.

Bir günümüzü neredeyse alan bu gezi rotasında eksik kalan kısımlar ne mi?

Yapmadan Dönme;

- Muğla Kebabı yemeden kesinlikle dönmeyin. Muğla Kebabı, Sulu Kebap olarak da geçer.  Bildiğimiz kebap anlayışının dışında kemikli etten uzun zahmet sonucu ortaya konan haşlama ettir aslında. Ama özellikle kış aylarının vazgeçilmezidir.

- Muğla Köftesini de menünüze ekleyin derim, özelikle Arasta civarındaki köftecilerden birinde bu lezzete ortak olun. Köfteci Kemal ise en meşhurlarından, mutlaka uğrayın.

- Muğla denince ilk akla gelenlerden biri  Keşkek'dir.  Unesco Somut Olmayan Miras Listesi'nde de yerini alan meşhur Muğla Keşkeğinin tadına bakmadan dönmeyin.

- Meşhur Muğla yemeklerinden Teltor, Muğla Tarhanası, Yağlı Patlıcan gibi yemekleri esnaf lokantasına sorun, varsa mutlaka isteyin ve tadın.

- Serpil Çay Bahçesinde yorgunluğunuzu atmak da size kalmış, en keyifli mekanlardan biridir Muğla'daki.

- Nazar Pastanesinin lezzetli dondurmalarından ve pastalarından mutlaka tadın.

- Muğla'nın meşhur helvacısı Helvacı Tahsin'in helvasından mutlaka satın alın.

- Arasta'da bulunan şehrin en eski kahvecisi Şeref Kuden'den enfes kokulu kahve satın almadan dönmeyin.

- Kültür Evi'nde ya da Hacıkadı Evi'nde saç böreği tatmadan dönmeyin.

- Muğla pazar yerine mutlaka gidin ve pazarcılardan birine mutlaka laf atın. Sımsıcak sohbeti ve doğallığıyla Muğla insanına kulak verin. Tabi şiveyi çözebilirseniz.

- Kurutulmuş patlıcan ve biber dizilerinden almadan dönmeyin.

- Eğlence mekanlarının da bol olduğu Muğla'da dilerseniz İrish Bar, Pab Uç Avlu, Alone Bar, Mabolla gibi yerlerde geceye devam edin.

- Saburhane Meydanı'nda çay ya da kahvenizi yudumlamadan dönmeyin.

- Türkiye'de 'çayın babası' olarak bilinen Muğlalı Zihni Derin'in isminin verildiği Zihni Derin Alışveriş merkezini gezin.

- Muğla’yı beğendim, bir kaç gün daha kalabilirim diyorsanız şayet,Masa Dağı’na yürüyüşe çıkın. Arkeolojik kalıntıların bulunduğu dağ, kaya mezarlarını görüp şehri yukarıdan fotoğraflayacağınız imkan sunacak size.

Yazımın sonuna gelirken,aslında yapılabilecek daha bir çok şey sayabilirim size. Dedim ya hani “Siz yeter ki görmek isteyin”. Şehirlerin fısıltısına kulak verin. İnanın size çok şey anlatacaklardır.Muğla bana çok şey anlattı, yaşanmışlıklarına kulak verdim, ara sokaklarında kaybettim kendimi. Ve her kayboluş yeni bir dizeyi beraberinde getirdi...

Mabolla çok güzel...

Bir günden daha fazlası var bu küçük ama büyük kentte...

Bu haber toplam 642 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.