Muğla TEMA çevre kirliliğine tepki gösterdi: “Akyaka unvanlarını kaybetti”

Muğla TEMA çevre kirliliğine tepki gösterdi:  “Akyaka unvanlarını kaybetti”
***Yaz tatili için Muğla’ya gelen vatandaşların Sakin Kent olarak bilinen Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde sahil ve piknik alanına bıraktıkları çöplere...

***Yaz tatili için Muğla’ya gelen vatandaşların Sakin Kent olarak bilinen Ula’nın Akyaka Mahallesi’nde sahil ve piknik alanına bıraktıkları çöplere tepki gösteren Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Muğla İl Temsilciliği, “Çevre kirliliği ülkenin genel sorunu. Ürettiği çöpü düşünmeden yere atan kişilerin vicdanı hiç sızlamıyor” diyerek, vatandaşları duyarlı olmaya davet etti.

***TEMA Vakfı Muğla İl Temsilcisi Sergender Sezer, ‘Sakin Şehir’ ve ‘Mavi Bayraklı Plaj’ ünvanlı Akyaka’nın aşırı turist yüzünden bu unvanlarını kaybettiğine dikkat çekerek, Azmak nehri için önlem alınmazsa vahim sonuçların doğacağı uyarısında da bulundu.

Haber Merkezi

TEMA Vakfı Muğla İl Temsilciliği, Sakin Kent Akyaka’da çevre kirliliği yaratan duyarsız vatandaşlara tepki gösterdi. Muğla ve çevresine gelen tatilcilerin sahil ve piknik alanına bıraktıkları çöplere isyan eden Muğla TEMA Vakfı, vatandaşlar duyarlı olmaya davet etti.

“BU İNSANLARDAN HER ŞEY BEKLENİR”

“Vatandaşlar ürettiği çöpü, çöp toplama alanlarına götürmeyi düşünmüyor, bunu yaparken vicdanı bile sızlamıyor” diyen TEMA Vakfı Muğla İl Temsilcisi Sergender Sezer, “Çevre kirliliği maalesef şu anda Türkiye’nin genel bir sorunu. İnsanlar kendi evlerine, arabalarına, işyerlerine gösterdikleri özeni sokaklar, parklar, ormanlar, piknik alanları, denizler, sahiller, akarsular için göstermiyor. Ürettiği çöpü düşünmeden, hesaplamadan kendinden uzaklaştırıyor, onu aracıyla veya yürüyerek kısa bir mesafe uzaklıktaki çöp toplama alanlarına götürmeyi düşünmüyor, bunu kendine yük sayıyor ve onu attığında hiç ama hiç vicdanı sızlamıyor. Ben bunun bir tür kötülük olduğunu düşünüyorum, güzel bir yere tüketmek için götürürken oluşan zahmete katlanan, bunun gerekliliğine inanan insan, ambalajların içindekileri tükettikten sonra bir hayvanının dışkılaması için çöpünü doğaya terk edebiliyorsa bu tercih edilmiş bir kötülüktür. Bu insan patolojiktir ve bana göre bu insandan her şeyi bekleyebilirsiniz. Çünkü her şeyden önce vicdansız, empati yoksunu, bencil ve kötü biridir” diyerek tepkisini dile getirdi.

“DAHA ÇOK TURİST DAHA ÇOK KİRLİLİK DEMEK”

Sosyal medyanın çevre kirliliğine en büyük etken olduğunu dile getirerek, Muğla’ya gelen daha çok turist ve müşterinin daha fazla kirliliğe neden olduğunu söyleyen İl Temsilcisi Sergender Sezer, “Günümüzde gelişmiş iletişim imkânları sayesinde eline akıllı bir telefon alan, internet olan herkes birer gezgin, birer gezi yazarı gibi davranıyor. Gittiği yerlerin fotoğraflarını videolarını çekiyor ve anında soyal medya hesabında daha çok görüntülenme alsın diye etiketlemeler yaparak paylaşımlarda bulunuyor. Bunları gören, tıpkı onun kültürel, sosyal ortamındaki diğer insanlar da ‘neden ben de gitmeyeyim, neden biz de gitmeyelim’ diye düşünüyor. Bu bir moda, bu modayı hem bu tür paylaşımlar yaratıyor, hem de Muğla’da çekilen dizi ve sinema filmleri yaratıyor.  Maalesef daha fazla turist, müşteri gelsin diye yerel yöneticiler bu filmleri iyi bir reklam aracıymış gibi değerlendirip filmleri çekenlere her türlü kolaylığı sağlıyor. Oysa bu filmlerin yapımcılarından yüklü paralar talep etmeleri gerekir. Unutmamalılar ki daha çok turist, gezgin, müşteri demek daha çok sorun, daha çok kirlilik, daha çok çöp demek” dedi.

“AKYAKA, ‘SAKİN ŞEHİR’ UNVANINI KAYBETTİ”

‘Sakin Şehir’ ve ‘Mavi Bayraklı Plaj’ ünvanlı Akyaka’nın aşırı turist yüzünden unvanlarını kaybettiğini belirten Sezer, Azmak nehri için önlem alınmazsa vahim sonuçların doğacağını söyleyerek şunları kaydetti: “Örneğin Akyaka, tam da bu aşırı turist, müşteri yüzünden hak ederek almış olduğu ‘Sakin Şehir’ ve ‘Mavi Bayraklı Plaj’ unvanını artık kaybetmiştir. Son derece hassas bir ekolojik yaşama sahip Azmak ölmüştür, önlem alınmaz ise çok daha vahim sonuçlar doğuracaktır. Pandemi süreciyle birlikte insanlar sanki son tatillerine çıkmışlar gibi davranıyorlar şu anda. Ateş yakılmaması gereken yerde ateş yakıyorlar, çadır kurulmaması gereken yerde çadır kuruyorlar, denize, suya girilmemesi gereken yerlerde denize giriyorlar. Bunları denetleyen, dur diyen, ceza yazan maalesef kimse yok. Oysa Muğla çok değerli, denizi, tarihi, doğası, kültürü ve insanıyla bir bütün olarak korumada çok özenli, kararlı ve hassas davranılmalı.

“RANT YÜZÜNDEN MUĞLA HEBA EDİLMEMELİ”

“Tatil yapmanın herkesin hakkıdır fakat tatil yapmanın da bir adabı vardır” ifadelerini kullanan Sezer: “Biz sivil toplum ayağı olarak elimizden geleni yapıyoruz ancak bu yeterli değil, inanıyorum ki belediyeler de yapıyor ama bu da yeterli değil. Her şeyden önce kıyılarımız, doğamız, tarım alanlarımız konusundaki çok başlılığa bir son verilmeli. Rant yüzünden Muğla heba edilmemeli. Tatil herkesin hakkıdır ancak tatil yapmanın da bir adabı ve etiği vardır, kirleterek tatil olmaz, arabada kalarak, tuvaletini doğaya yaparak, çöpünü doğaya terk ederek tatil olmaz. Çadır her yere kurulmaz, ateş her yerde yakılmaz. Buna artık bir son verilmeli” diyerek yetkililer ve vatandaşları Muğla’ya ve doğaya sahip çıkmaya davet etti.

Bu haber toplam 732 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.