MUĞLA YAVAŞ YEMEK TOPLULUĞU'NA KATILDI

MUĞLA YAVAŞ YEMEK TOPLULUĞU'NA KATILDI
Muğla’nın en yeni Yavaş Yemek Topluluğu “Muğla: Sürdürülebilir Yemek ve Gezi” adıyla kuruldu. Menteşe’de bir araya gelen sektör temsilcileri, yapılacak olan çalışmalar ve hedefleri değerlendirdi.Beritan Yücel160 ülkede...

Muğla’nın en yeni Yavaş Yemek Topluluğu “Muğla: Sürdürülebilir Yemek ve Gezi” adıyla kuruldu. Menteşe’de bir araya gelen sektör temsilcileri, yapılacak olan çalışmalar ve hedefleri değerlendirdi.

Beritan Yücel

160 ülkede milyonlarca katılımcısı olan Slow Food Community (Yavaş Yemek Topluluğu’na) Muğla’dan bir topluluk daha eklendi.  “Muğla - Food & Travel Sustainability” – “Muğla: Sürdürülebilir Yemek ve Gezi” adı ile kurulan ve çeşitli meslek gruplarından 15 kurucu üyesi bulunan topluluk, Muğla ili genelinde geleneksel yemek kültürünün yaşatılması ve tanıtılması için “Yavaş Yemek Felsefesi” ile çeşitli çalışmalar gerçekleştirecek.

Festivallerden eğitimlere, mutfak atölyelerinden fuarlara uzanan geniş bir çalışma yelpazesi ile topluluk Muğla’nın yemek kültürünü sadece yerel ve ulusal çapta değil, Yavaş Yemek Topluluğu’nun merkezi olan İtalya’dan başlayarak uluslararası platformalarda da tanıtmayı hedefliyor.

Menteşe’de bulunan Assos Akşam Sefası Restoranda bir araya gelen çeşitli meslek gruplarından üyeler, yapılacak olan çalışmalar ve hedefleri değerlendirdi.

Kar amacı gütmeyen, sponsorlar ve kurumların desteğiyle çalışmalar yürütecek olan topluluk, “İyi, temiz ve adil gıda her Muğlalının hakkıdır” mottosuyla çalışmalarını yürütecek.

“SLOW FOOD İYİ, TEMİZ VE ADİL GIDAYI SAVUNUR”

Topluluk hakkında bilgi veren TÜRSAB Muğla Merkez Temsilcisi Gürkan Tetik, “Muğla’da bir gastronomi hareketi başlatmak için ekibimle çalışmalar yapmıştım. Şuanda da sonucunu aldık. Her hareket gibi bizimde amaçlarımız var. Slow Food 1986 yılında Carlo Petrini tarafından İtalya’da Roma’da başlatılan uluslararası bir harekettir. Hızlı ayaküstü Fast food alışkanlığına karşı alternatif olarak geleneksel yerel yemek ve yeme biçimlerini teşvik eden, özellikle adil gıdayı önemseyen bir harekettir. Slow Food iyi, temiz ve adil gıdayı savunur. İyiden kasıt sağlıklı ve lezzetli besin, temizden kasıt çevreye zarar vermeyen besin, adil gıda ise tüketiciler için ulaşılabilir fiyatlar ve koşullar çerçevesinde sunulan besin demektir. Slow Food dünyada 160’ı aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. 1 milyondan fazla destekçisi, 100 milyon üyesi olan dünyanın en büyük örgütüdür. Dünya nüfusu yaklaşık 8 milyara yaklaşırken bunların 2 milyarı açlık sınırında yaşamaktadır. 3 milyar insan günde 1 dolara beslenmekte, böyle bir durumda ise 1.8 milyar insan obezite ve şeker hastalığı ile savaşmaktadır. Slow Food hareketi ile il genelimizdeki insanları bilgilendirerek, adil, temiz ve iyi beslenmenin nasıl olması gerektiğini insanlara anlatarak, yavaş yavaş Muğla’mızda da bu bilincin yerleşmesi ile ilgili çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.

MUTFAK ATÖLYESİ VE SEMT PAZARI KURULACAK

Muğla’da kentin tarihi dokusuna uygun mutfak atölyesi ve semt pazarı kurma projelerinin olduğunu söyleyen Şehir Plancısı Kerem Ekinci, “Semt Pazarı projesi zamanla yine Slow Food’un altında kurulan bir alt market. Yeryüzü pazarına doğru eğilmesini istiyoruz. Bunlar gibi birbirini destekleyen çok disiplinli, farklı konularda paralel şekilde birçok projeyi aynı anda hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Güzel bir ekip var. Herkes bu konuda çalışıyordu, aslında Slow Food topluluğu ile birlikte güçlerimizi birleştirmiş gibi olduk” dedi.

“DEĞERLİ ÜRÜNLERİMİZ UNUTULMAYA BAŞLANDI”

“Öncelikle bitki ve ot kültürümüze sahip çıkacağız” diyen Muğla Gastronomi ve Mutfak Sanatları Derneği Başkanı Timur Kocabıçak, “Şuan yapmış olduğumuz çalışma çok uyumlu bir çalışma hakikaten çok iyi bir ekip oluşturduk. Bende kuruculardan biri olmaktan büyük gurur duyuyorum. Burada öncelikle Fast food alışkanlığının insan vücudu üzerinde bırakmış olduğu hasar çok yüksek. Buna karşı bu Slow Food ürünlerinin ön plana çıkması ve insana daha sağlıklı ürünler teşvik edilmesi, insanların daha sağlıklı beslenmesi amacıyla kurumuş olan bu toplulukta çok güzel çalışmalar yapacağız. Bizim çok değerli ürünlerimiz unutulmaya başlandı. Acur, Gökova susamı, ince patlıcan ve birçok değerli ürünümüz yok oluyor.  Öncelikle bitki ve ot kültürümüze sahip çıkacağız. Avantajlarımız var. Denize kıyısı en uzun iliz. Turizm potansiyelimiz var. Fast Food ürünleri yerine mümkün olduğu kadar slow food ve yöresel yemekleri tercih edelim” dedi.

Yöresel ürünlerin satılması için planlamalar yaptıklarını dile getiren Menteşe Belediyesi Etüt Proje Müdürü Mimar Yeliz Durmaz:  “Yöresel ürünlerle ilgili şaraphane binasında mutfak atölyesi oluşturulması konusunda Kerem Bey ile beraber planlama anlamında çalışmalar yapıyoruz. Şaraphanenin önüne yöresel ürünlerin satılması için stantlar, Belediyenin kültür evlerinde satışını ve sergilenmesin sağlayacağız. Hedefimiz bu” şeklinde konuştu.

VASAT ÜRÜNLER YERİNE, COĞRAFYANIN KIYMETLİ LEZZETLERİYLE TANIŞTIRILACAK

Profesyonel Turist Rehberi Işıl Arıkan Saltık, “Yavaş yemek aynı zamanda yavaş gezi topluluğuyuz. Yani biz gastoronomik olarak sahip olduğumuz değerleri turizm ve gezi kültürü ile birleştirerek daha sürdürülebilir turizm hareketliliği yaratma konusunda da çaba içerisinde olacağız. Gelen ziyaretçilerimizi dünyanın herhangi bir şehrinde vasat lezzetler olarak tadabilecek ürünler yerine bu coğrafyanın kıymetli lezzetleriyle tanıştırmaya yönelik çalışmalarımız olacak. El birliğiyle burada katkı sağlayacağız.” dedi.

Bu haber toplam 972 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.