Muğla’nın genç fenomenleri

Muğla’nın Menteşe ilçesi Kötekli Mahallesi’nde okuyan ve orada yaşayan sosyal medya fenomeni Muhammet Çabuk ve menajeri Üzeyir Ölçer ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan sosyal medya hesabını yöneten Çabuk ve Ölçer, “Muğla’nın en büyük mizah sayfasını yönetiyoruz” derken, başarılı ikiliyle sizler için bir röportaj kaleme aldık. Dilerseniz röportajımıza kendilerini tanıyarak başlayalım.

Haber Merkezi

-Kendinizi tanıtır mısınız?

Muhammet Çabuk: “İsmim Muhammet Çabuk. Denizli’nin Kaklık ilçesinde doğdum. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde BESYO Spor Bilimlerinde okuyorum.”

Üzeyir Ölçer: “İsmim Üzeyir Ölçer. Aslen Bitlis doğumluyum. Baba mesleğinden dolayı 7 yaşında İstanbul’a geldim. Ortaokulu ve liseyi İstanbul’da bitirdim. Üniversiteyi kazanınca buraya geldim. Sosyal medya işlerine 2012-2013 yıllarında girdim. Sosyal medya ortamının yaygın olmadığı, bilinmediği dönemlerde girdim.”

-Sosyal Medya’nın yanında başka işlerle uğraştınız mı?

Muhammet Çabuk: “Muğla’ya gelmeden önce de Denizli’de de sosyal medya işleriyle uğraşıyordum. Bunun yanında sanayide çalıştım, çiftçilik ve birçok iş yaptım.  Muğla’ya gelince Üzeyir’le tanıştık. Üzeyir’le bi ekip kurduk. Üzeyir, hem görünen hem görünmeyen kısmında. Sonrasında burada öğrencilerin desteğini aldık. Sürekli kendimiz için, öğrenciler ve toplum için çalıştık.”

Üzeyir Ölçer: “Sosyal medya hayatımda hep vardı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ni kazandığım sırada elimde mevcut 2-3 tane sayfam vardı. Bir tane de Muğla için sayfa açmaya karar verdim. Arkadaşlarımla sayfa ismi olarak “Muğla Geyikleri” yapalım dedik. Bu şekilde başladık ve çok emek verdik. Sayfa zamanla Muğla’nın  en büyük mizah sayfası haline geldi. Muhammet’le yollarımız kesişti. O çok farklı bir insandı, ben de öyleydim. “Hadi güçlerimizi birleştirelim” dedik. Onun farklı fikirleri vardı, benimde farklı fikirlerim vardı onları birleştirince bu noktaya geldik. Daha büyük hedeflerimiz, hayallerimiz var.”

Sosyal Medya bir meslek midir?

Muhammet Çabuk: “Sosyal medya deyip geçilmemeli, nasıl bir işe sermaye vererek başlıyorsanız, bu işte öyle. Bu mesleğe herkes başlayamaz.  Sabit giderler, çalışanlara verilen paralar, kıyafet masrafları, çekim harcamaları daha bir sürü detayı var.”

-Video içeriklerine kim karar veriyor?

Üzeyir Ölçer: “Ben daha çok görünmeyen kısımdayım. İkimizin de fikirleri oluyor. Oturup konuşuyoruz, değerlendiriyoruz en hayırlısı ne ise onu yapıyoruz. Ayrıca sponsorlarımızla da ortak kararlarımız oluyor”

Muhammet Çabuk: “Sponsorlarımız şöyle karar veriyor; öğrenciler için yapılacak olan bir yarışma mesela yarışmayı yapacağımız şirketle konuşuyoruz, anlaşıyoruz. Şirket bize bir bütçe belirliyor biz o bütçe içerisinde yarışmamızı gerçekleştiriyoruz. Kazanıp kazandırıyoruz.”

-Neden Kötekli?

Muhammet Çabuk: “Muğla’da kendimi biraz daha özgür ve rahat buluyorum, nedeni ise memleketim olan Denizli’de olduğum zaman sosyal medya işim daha çok aksıyor, çünkü orada daha başka işlerim de var. Muğla’da olmamızın sebebi de Üzeyir’le buluşmamız. Ben Üzeyir olmadan bir şey yapamam Üzeyir de ben olmadan yapamaz.”

-Seslendiğiniz kitle kimler?

Şuan ki kitlemiz öğrenciler, çünkü Kötekli’de çoğunluk yerlisi olsa da o çoğunlukta öğrenciler de var.

-Projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Pandemi sürecinden önce yaptığımız projeler, şehitler için yürüyüş düzenledik, öğrencinin sesi olduk daha böyle birçok sosyal sorumluluk projemiz var. Şu zamanda araya pandemi girmeseydi tüm kitleye ulaşacak bir sürü projemiz vardı, hala onların üzerinde çalışıyoruz gündeme gelecek.

-Şehitler için yaptığınız yürüyüşte hangi kesim daha çoktu ve katılım ne kadardı?

Muhammet Çabuk: “Şehitlerimiz için yaptığımız yürüyüşümüz herkese ithafen yapılmıştı. Yürüyüşümüze ilk başlama saatlerinde katılım çok yoktu, toplanma saatinden bir süre sonra kalabalık bir topluluk oluştu. Gerek yürüyenler gerek evlerde balkonlarından bize destek olanlar. Çok güzel ve anlamlı bir projeyi gündeme getirmiş olduk.”

-Muğla için nasıl bir projeniz olur?

Projelerim genelde Kötekli’de ikamet eden öğrenciler için, onlar için yapacak olduğum en büyük projem “Öğrencilerin açlık problemi” şuanda böyle bir proje var. Projeyi gündeme getirebilirsek herkesin karnını doyuracağımıza inanıyoruz.

-Kazandığınız para size yetiyor mu?

Ekipman alıyoruz, evimizin kirası var hep giderler oluyor, bu sebeple de yetmiyor. Kazandığımız para bize yetmiyor. Bizim görüşümüz şöyle; eğer kazanılan para yeterse zaten o sıkıntıdır. Kazandığımız paraları biz kazanıyoruz başkalarına da bu parayı kazandırıyoruz.

-10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Muhammet Çabuk: “10 yıl sonra kendimi şuan ki işimle hiçbir bağım kalmaz ise kendi mesleğim olan bobinajlık işim var, babamla işletebileceğim işletmelerimiz var. Farklı bir açıdan da bakarsak eğer 10 yıl sonra çocuklarımla sosyal medyada ki videolarımı açar onlara videolarımı izletirim. Herkesin üniversite hayatını anlattıkları anıları vardır biz anlatmayacağız izleteceğiz. Ben öldükten sonra arkamda çok güzel videolar bırakacağım. Belki sevileceğim belki sevilmeyeceğim. Sosyal medya olarak bakarsak 10 yıl sonra Haluk Levent gibi birisi olmak isterim, çünkü Haluk Levent’i iş anlamında seviyorum. Sanatçılık çok farklı bir meslek. Mesela insanların içinde olduğun zaman seni basit görüyorlar, umursamıyorlar, ama halktan uzakta kaldığın zaman, lüks arabalarla geldiğin zaman, yüksek maliyetli evlerde kaldığın zaman daha bir yükseliyorsun gözlerinde. Benimde halkımıza söylemek istediğim “ben size uzaktan değil yanınızdan bakmak istiyorum.”

Üzeyir Ölçer: “Muhammet bir yere gidemez, ben de gidemem. Çünkü bu yola girerken bir söz verdik. Buraya gelirken bile ailelerimizi bıraktık geldik. Buraya şuan öğrenciler gelmiyor. Bizde gelemiyorduk çünkü biz de öğrenciyiz. Ailelerimiz göndermek istemedi. “Okul yok niye gidiyorsunuz?” diyorlardı. Ama gelmemiz lazım çünkü biz burada sosyal medya işi yapıyoruz, geleceğe yatırım yapıyoruz. Ama ailemiz bunu anlayabilecek noktada değil. Çünkü onlara elle tutulur bir şey veremiyoruz. Ben orada asgari ücretle çalışmak yerine bu işe uğraşmak istiyorum çünkü bu işin önü daha açık daha büyük paralar kazanabiliriz, sevdiğimiz bir iş ve hayallerimiz var. Ondan dolayı aileyi bırakıp geldik. Sadece Muhammet ve ben varız. Ben Muhammet’in annesi gibiyim. Yemeği ben yapıyorum, o montaj yapıyor. Birbirimizi idare ediyoruz. Gerektiği zaman ben, gerektiği zaman o alttan alıyor.”

-Gençlere en büyük tavsiyeniz nedir?

Öğrenci arkadaşlarıma bakıyorum onlar sanıyor ki üniversite zamanları her zaman böyle devam edecek. Bazı insanlar bu zamana kadar hiçbir zorluk görmemiş. Kendi adıma bakarsak öncelerinde sanayide çalıştığım için, sabahın o saatlerinde kalkıp işe gidip akşam eve döndüğümde direkt uyumak gibi planlar yapıyordum. Sosyal hayatım yarıya inmişti. Ama vazgeçmeden yeni işler denedim ve şuan yapabileceğim birçok meslek var. En önemli tavsiyem başarısız olduğunuz işte denemeye devam edin. Biri olmazsa biri olur.

-Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Muhammet Çabuk: “Hayat eve sığar evde kalın. Bu zamanlarınızın değerini bilin.”

Üzeyir Ölçer: “Biz buradaki öğrenciler için çok şey yapıyoruz. Muhammet’le olmadığımız dönemde de bunu çok yaptım ben. Ev kiraları olsun, ulaşım olsun ses getirdik ama yeterince getiremedik çünkü bir şey yaptığımız zaman öğrenciler genelde arkamızda durmuyorlar. Bizde bunları yapmayı bıraktık artık çünkü artık bir şeyleri kendimiz yapmayı planlıyoruz. İleride yapacağımız projeler için öğrencilerden destek bekliyoruz.”