MUĞLA’YA YOLU DÜŞMEYEN VAR MI?

Kışları pek hatırlanmasa da yazları her bir yeri ayrı cennet olan ülkemin en cazip bölgesi haline geliyor Muğla…

Siyasetçisinden, bürokratından, sanatçısından, memurundan herkesin ilgisini çekiyor. Hele hele ilçeleri… Üvey annenin güzel kızları gibi albenisi çekiciliği ile hayran bırakıyor ilk defa göreni.

Sayın Cumhurbaşkanının da dediği gibi “ seni görmeyen güzel gördüm demesin”  dercesine ilk defa gören tekrar görmek için can atıyor adeta. Memur olarak atanan birisi emekli olunca da yaşam alanı olarak Muğla’yı ya da ilçelerinden birini seçiyor kendilerine.

Ayrıca pandemi döneminde Muğla’nın ne derece yaşanabilir olduğunu kışın nüfus yoğunluğundan da görmüş olduk. Bodrum’un daracık sokaklarında kış aylarında trafiğin ara ara yazınki trafiği aratmadığı anlara şahit olduk.

Başka illerin eski milletvekilleri, mevcut milletvekilleri, eski daire başkanları saymakla bitmeyecek sıfatlara sahip olanların elbet bir gün yolu Muğla’ya düşüyor.  “Ev yapacaksan tuğladan, kız alacaksan Muğla’dan  “ ifadesinin yerini artık “ yaşayacaksan Muğla’ya “  söylemi mi almaya başladı ne dersiniz?

Yeryüzü cenneti memleket diye boşuna denmiyor elbette. Gerçekten cennetten köşe diye nitelendirdiğimiz birçok güzelliğe sahip bir memlekette yaşıyoruz. Kıymetini bilebiliyor muyuz bu cennet güzelliklerin işte o muamma. Berrak tertemiz denizleri kullanıp sahillere yiyip içtiğimiz ürünlerin çöplerini bırakıp gidenleri görünce kıymet bilmediğimiz apaçık ortada. Yazık ediyoruz bu cennet memlekete.

Yazın gelenler misafirlerin muhtemelen gelme amaçları çoğunun tatil amaçlıdır. Lakin kışın gelenlerde geçerken uğradık demezler herhalde çünkü Muğla geçerken uğranacak bir yer değil gelinip, kalınıp, gezilecek memlekettir,  tadı çıkarılacak bir yerdir.  Memlekete gelenleri gidenleri duydukça,  gördükçe Muğla’ya yolu düşmeyen yok gibi görünüyor.