Narenciye Üretimi Yüz Güldürdü

Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, “Türkiye genelinde Muğla İlinde 102 bin 772 dekar alanda toplam 362 bin 415 ton narenciye üretimi yapılmış, nar yetiştiriciliğinde ise 30 bin 118 dekar alanda, 86 bin 605 ton üretim gerçekleşti” dedi.

Neval ÇOLAK

Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Bodrum Mandalina Festivali öncesi,  Muğla ilinin narenciye üretimine yönelik açıklamalarda bulundu.

İl Müdürü Saylak, Muğla ilinin en önemli coğrafi işaret alan ürünü mandalinanın üretimine, 4 bin ağaçla başladığını, günümüzde ise bu oranın 170 bin ağaca ulaştığını ifade ederek,  Bodrum’un farklı bölgelerinde bulunan 4 bin 500 dekar alandaki mandalina bahçelerinden yılda 7 bin 200 bin tona yakın toplam ürün elde edildiğini kaydetti.

Bölgenin kırsal turizmi anlamında tanıtımına katkı sunan festivallerin, ürünün markalaşma sürecini hızlandıran bir unsur olduğunu vurgulayan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, şunları söyledi:

“İlimizin önemli ürünleri başında Muğla, nar ve narenciye üretimi gelmektedir. Türkiye genelinde Muğla İlinde 102 bin 772 dekar alanda toplam 362 bin 415 ton narenciye üretimi yapılmaktadır. Nar yetiştiriciliğinde ise 30 bin 118 dekar alanda, 86 bin 605 ton üretim gerçekleşmiştir. Limon, nar ve portakal, Muğla ihracatında ilk dörtte yer almaktadır. Muğla'nın cennet parçası Bodrum, her yeri çiçeğinin kokusuyla, turuncu rengiyle ısıtan, kokusu ve aromasıyla dünya çapında ün kazanan ‘Bodrum Mandalini’ simgesi olmuştur.  Bodrum’un simgesi haline gelen ürüne coğrafi işaret alınması ise ayrı bir değer katmıştır. Bir ürünün markası haline gelen üretim yeriyle anılmasına en güzel örnektir. Bodrum’un bulunduğu bölgenin mikro klima özelliği, toprağı, havası ve suyu ürüne ayrı bir kalite ve lezzet katmıştır. Kısa sürede Türkiye’de ve dünyada ‘Bodrum Mandalini’ olarak anılmaya başlanmış, aranan ürün haline gelmiştir. Fakat zamanla Bodrum’un keşfedilmesiyle turizme ve yapılaşmaya yenik düşmeye başlamıştır. Bu sebeple Bodrum’un simgesi mandalinaya sahip çıkma kararı alan üretici, katma değerini artıracak ürünler üretmeye başladı. Bodrum mandalininden kolonya, lokum, reçel gibi marka ürünler aranır hale geldi. Fakat bu yeterli değil. Kış güneşi olarak adlandırdıkları mandaline bir festivalle tanıtma, koruma ve sahiplenme kararı alındı. Festivallerin halkı birleştirme özelliğini mandalin festivali daha başında göstermiş, güç birliği oluşmasına sebep olmuştur. Bölgenin kırsal turizmi anlamında tanıtımına katkı sunan festivaller,  ürünün markalaşma sürecini hızlandıran bir unsurdur. Sadece deniz ve kumu değil, kış güneşi ile her mevsim içimizi ısıtan mandalin, kırsal turizme de dikkat çekilmesine vesile olacaktır. Sadece üretici değil, tüketici, turizm ve doğa kazanacaktır. Buna ulaşmanın en kısa yolu ve en güzel yolu festivaldir. Üretecinin yüzünü güldürecek, tüketiciyi memnun edecek ve doğayı koruyacak olan mandarini tanıtmak ve kırsal turizmin önünü açmak, üreticiye kendini önemli olduğunu hissettirecek olan festivalin bölgeye önemli katkısı olacaktır. Kısacası sosyal ve ekonomik açıdan, ayrıca doğanın sürdürülebilirliği için gerekli olan festivalin hayırlı olmasını dileriz.”