Hasan Telli

Hasan Telli

NE Bekliyordun Ki?

NE Bekliyordun Ki?

"Ne bekliyordun ki?" diye gerçeklere koca bir günaydın dedim bu sabah. “Bu ne lan dünün aynısı.” Değişimi hissetmekle değişimi beklemek farklı şeyler. Değişimi beklersiniz ama her zemen hissedemezsiniz. Ya değişen bir şey yoktur yada sizin anlayacağınız bir değişim yoktur. Bir nevi ticaret gibi bir şey. Bir şeyler yer değiştirir yer değişiminde aradakiler (aracılar) kazanır siz sadece değişeni görür yada hissedersiniz. İyide değişim nedir ki?

***

Kelime anlamına bakacak olursak “Değişim” Bir süreç içindeki değişikliklerin tümü; bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması ya da böyle iki değer arasındaki ayrım yadaÜretilen malların başka mallar ya da para karşılığı değiştirilmesi.Peki bizlerin içimdeki “Değişim” ne? Değişme kavramı, en genel ve en soyut şekilde, nesnel gerçekteki tüm fenomenlerin ve nesnelerin sürekli bir başkalaşma içinde olduğunu dile getirir.Değişme, nitelik ya da nicelik bakımından olabilir. Bu iki tür değişme, nicelik değişmelerinin nitelik değişmelerine dönüşmesi şeklindeki diyalektik yasa tarafından belirlenen bir ilişki içindedir. Değişmenin özel bir biçimi de gelişme’ dir. Herhangi bir değişme, bir gelişme sürecinin bir uğrağı olursa, nicelik değişmelerinin sonunda yeni nitelikler ortaya çıkar. Bu anlamda, her gelişme bir değişmedir ve her değişme, uzun ya da kısa bir zaman aralığından sonra bir gelişme sürecinin uğrağına dönüşebilir.Bütün nesnelerde ve fenomenlerde var olan sürekli değişme, insanın sınırsız bilgi edinme sürecinin temel önkoşullarından biridir. Bilgi edinme faaliyeti sırasında insanın sinir sistemindeki fizyolojik değişmelere bağlı olan insan bilgisi, aslında değişmelerin öğrenilmesinden başka bir şey değildir.

Durduk yere bu değişim arzusu nedir? Ne değişmeli? Nasıl Değişmeli? Yada neden Değişmeli? Tüm bu sorulara net cevap vermek çoğu zaman pek mümkün olmasa son dönemde yaşadıklarını gözünüzün önüne getirin ve bakın bakalım değişmeli mi değişmemeli mi?

***

21 Mayıs tarihinde Ak Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresini yaptı. Kongre öncesi hazırlanan afişlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı yanında “YENİ ATILM DÖNEMİ. Demokrasi, Değişim, Reform” yazıyordu. Afişi görünce değişecek çok şey olacak diye düşünmüştüm. 20 Mayıs gecesi saat 23;30”da bir MKYK listesi ulaştı bana listeye bakınca pek anlam veremedim. Ben anlam yüklemeye çalışırken 21 Mayıs’ın ilk saatlerinde saat 03;30”da bir yeni MKYK listesi ulaştı yeniden. İlk gelen liste ile arada 19 isim farklı idi. İkinci gelen liste nihayetinde 21 Mayıs’ta sandığa giren liste oldu. Afişte yazanların ardından değişim beklerken liste değişimden uzak neredeyse sen, ben, bizim oğlan, bizim kızlardan oluşuyordu. Bir ki sürpriz isim dışında kimse şaşırmadı. Nihayetinde oluşacak MYK’da değişimin olacağını düşünmeye başladılar afişi görenler. MYK’da da değişim olmayınca şimdilerde merak bakanlar kuruluna yöneldi. Söylemeden geçemeyeceğim bakanlar kurulunda da öyle köklü değişiklik falan beklemeyin. Orada da durum MYK’dan farklı olmayacak. İcracı olmayan bir iki bakanlıkta değişim olur hepsi bu. Yine yazılanlar afişte kalmış gibi görünüyor. Bizim toplumumuz gerçekten balık hafızalı. Daha üzerinden sekiz gün geçmesine rağmen afişte ne yazdığını unuttu bile. Belki de unutmuş gibi davranıp koltuklarını sağlama alma derdinde.

***

Gelelim yazımızın başlığına, “Ne bekliyordun ki?” Bulduğunu bunayan kişiye sorulan, sitemkar soru cümlesi.Bir yandan isyanla sitemin karışığı olduğu zamanlar, benzer fantastiklikte iç burkmalı gibi de geliyor. Gereklilik kipi beklentiden, saçma bir hayal kırıklığına gebe sanki ünlem gibi.fantastik toplumumuzda üretilen “ne sıçtın avcuma kıçalam yüzüğe” özlü sözü ile nazarımda, alacağı tüm o hüznün yakışığı rollerden sıyrılmış ifade..tecrübelerdenedinilen yeri oysa bambaşkadır.

Bu yazı toplam 918 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Telli Arşivi
SON YAZILAR