Valla sıkıldık artık. Seçimler biteli 27 gün oldu. Biz hala İstanbul’u konuşuyoruz. İlk 15 gün mazbata derdine düştük. Mazbata verildi ama şimdi de seçimlerin iptali YSK’ ya itirazlar bitmiyor.

Sanırım siyasi parti adaylarının derdi İstanbul’a hizmet etmek değilmiş. Onların derdi koltukmuş. Seçilip koltuğuna kavuşan meclis üyeleri ise sözde karşı görüşe mobing uygulama peşinde. Son meclis toplantısını izlediğim de iyice emin oldum ki tek dert koltuk. İstanbul’u düşünen halkı düşünen bürokratlar nerde diye düşünmeden geçemedim.

Uyuşturucu ile mücadele ve cinsiyet eşitliği komisyonu kurulmasını Ak Parti’li ve MHP’li meclis üyeleri tarafından ret oyu verildi. Nedeni ise hırs sadece kendi hırsları.

Ve en vahimi ise; belediye meclis toplantılarında bile hala seçim sonuçları sorgulanıyor. 24 Nisan’da meclis toplantısında AK Parti Grup Başkan Vekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, "Millet sandığa gitmiş ve sandıkta iradeyi ortaya koymuştur. İradesini koyduğu tablo ortadır. Bugün YSK'nın karar süreci beklenmektedir. Durun bir acele etmeyin. Durun bakalım YSK kararlarını görelim, sonra konuşalım" demesi olayı en iyi şekilde özetliyor.

Evet, halk iradesini kullandı ve oyunu kullandı. En iyi hizmeti vermek için çalışmaya başlamak yerine hala bu hırs ya da çekememezlik neden?

İnsanlar neden kendi başarısızlıklarını başkalarına yüklemeye çalışırlar.  “Biz nerde hata yaptık neyi eksik yaptık” diye sorgulamanız gerekmiyor mu?

***                  ***                  ***

Geçtiğimiz günlerde yaşanılan olayı hatırlayalım; ülkemizin milletvekiline, bir siyasi partinin genel başkanına her şeyden önemlisi bir insana yapılan saldırıyı ve saldırganı suçsuz ilan ettik. Bu da yetmezmiş gibi olayın ardından birileri saldırıyı gerçekleştiren kişiyi ziyarete gidip, video çekip kahraman ilan etti.

Yaşanılan olayda suçu herkes kabul ediyor ama ne hikmetse suçluyu kabul etmiyor. Ortada bir suç varsa mutlaka suçlu da vardır. Ama burada suçlu yok…

Ne zamandan beri suçlular kahraman edilmeye başladı?

Neden? Sorusunu sormadan geçemiyor insan…

Sanırım suçlu gaz sıkışması...!

***                  ***                  ***

Farklı görüşler düşünceler olabilir. Bu farklılıklar sizleri ya da bizleri kötü yapmaz aksine renk katar…

Neden bu kadar kavga? Biraz daha sakin lütfen.  İstanbul düşman işgaline girmedi ki!..                                                                                                                                                                                                      İstanbul bir yere gitmedi. Sadece yönetim el değiştirdi. Halk değişim istedi.

Hepsi bu kadar işte…

Hırsları, koltuk aşkını bir tarafa bırakarak hizmet zamanı…

Ve insan söylemeden geçemiyor;

Ne koltukmuş bee…

Ne İstanbul’muş  bee  arkadaş…