Gözümüz, kulağımız İzmir’de. Gündemimizde deprem var. Her yaşanan doğal afet, birçok gerçeği irdelememize yol açarken, olması ve yapılması gerekenleri de beraberinde getiriyor.

Cuma gününden bu yana kah üzüldük, kah sevindik. Yaşamlarını kaybedenler için canımız acırken, enkaz altından hayata tutunmuş insanımızın kurtarılmasına sevindik, umutlandık.

Acımız çok yeni.

Ülkemizde bu tür afetleri bir daha görüp, yaşamamayı temenni ederken, yaşamını kaybetmiş vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.

Umarım tez zamanda yaralarımızı sararız. 

***

Bugün Muğla ilindeki spor gerçeğini irdeleyelim istedim.

Spor müsabakaları kimi zaman bir hafta sonu etkinliği, kimi zaman bir merak, kimi zaman bir hobi, kimi zaman hırs, kimi zaman rekabet, kimi zaman bir gönül verilen bir takıma ya da spor branşına duyulan aşk…

Siz de farklı bir bakış açısı geliştirip ne derseniz diyebilirsiniz.

Günümüzde erkekler için futbol bütün bu anlamların karşılığı gibi görünüyor olsa da, özellikle salon sporları ailelerin çocuklarıyla birlikte güzel saatler geçirdiği bir hafta sonu etkinliğine dönüşüyordu.

Bu anlamdaki en iyi örneği Menteşe’de, şimdilerde olmayan Ormanspor’un basketbol müsabakalarını gösterebiliriz.

Şehirde güzel bir sinerji yaratmıştı.

Dönemin Gençlik ve Spor İl Müdürü Sayın Bekir Çeker tarafından şehre kazandırılan Cumhuriyet tarihinin en önemli spor yatırımları da adeta salon sporu olan basketbolu kente sevdiren Ormanspor ile anlam kazandı da diyebiliriz.  

Bu tespitleri geçtiğimiz Pazar günü öğretmenevi bahçesinde eş dost ile otururken dillendirdik.

Masa etrafındaki isimlerden olan ve sporla, özellikle de futbolla olan haşır neşirliğini bildiğimiz dostumuz Neşet Palu, Muğla ilinin süper ligdeki temsilcilerine dikkat çekti.

Onun dikkat çektiği konu benim de dikkatimi çekmişti.

Diyordu ki, “Muğla ilinin süper ligdeki temsilcilerinin belki gerçek standartlarda tesisi yok, bizim tesislerimiz var ama takım yok”

Palu’nun tespiti doğruydu.

Sonra şöyle bir Muğla takımlarının branşlarına göre mücadele ettiği liglere dikkat kesildim.

Takip etmeyenler için bilgilendirmekte yarar var.

Futbol 3. Ligde Muğlaspor ve Fethiyespor.

Futbol 2. Ligde Bodrum Belediyesi Bodrumspr.

Basketbol Süper Ligde Lokman Hekim Fethiye Belediyespor.

Voleybol 2. Ligde Fethiye Doğaspor.

Voleybol 1. Ligde Milas Belediyespor.

Hentbol Süper Ligde Yalıkavak Spor Kulübü ve Köyceğiz Belediyespor.

***

Öncelikle futbol kültürünün ön planda olduğu ülkemizde ve ilimizde kendi branşlarında üst liglere çıkmayı başarmış ve hatta Süper Ligde mütevazı bir şekilde mücadele eden salon takımlarımızı yürekten kutluyorum.

Söz konusu takımlarımıza ilişkin gelişmeleri ve müsabakalarını yayın organlarımız kanalıyla kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceğiz.

Gelinen bu noktadaki bu başarı yeterince ilgi ve destek görüyor mu tartışılır ama ben özellikle ilçelerimizin spora olan yaklaşımını ve desteğini, il merkezindeki sahiplenme duygusundan daha fazla görüyorum.

Bu bir varsayım değil. Spor camiasının içinden gelen biri olarak net bir ifade.

Üst liglerde mücadele eden takımlarımızın liglerinde daha da başarılı olarak kalıcı olmalarını dilerken, “darısı alt liglerdeki kulüplerimizin başına” diyelim.

“İlçelerimizin spora olan yaklaşımını ve desteğini, il merkezindeki sahiplenme duygusundan daha fazla görüyorum” şeklindeki tespitimden yola çıkarsak, bu tespiti Pazar günkü oturumumuzla doğrulayalım o halde…

Salon branşlarında Süper Lig ve üst liglerde mücadele eden takımlarımızın müsabakaya çıktıkları salonlar yeterli mi yetersiz mi tahmin etmek çok güç olmasa da, bildiğimiz tek şey, ilçe takımlarının müsabaka oynadıkları salonların Menteşe Kapalı Spor Salonuyla kıyas bile edilemeyeceği.

Gelin görün ki, Cumhuriyet tarihinin en önemli spor tesisi yatırımlarına sahip Muğla Menteşe’de, bu salonları dolduracak kitlelerin salon müsabakası izleyebileceği profesyonel takımı bile yok.

Varın geri tarafını siz düşünün.

Neyin tam oldu ki, sporun tam olsun güzel Muğla’m…