Tuncay Dağlı

Tuncay Dağlı

“OKTAY AKBAL EDEBİYAT ÖDÜLÜ”NE DAİR ÖNERİLERİM

“OKTAY AKBAL EDEBİYAT ÖDÜLÜ”NE DAİR ÖNERİLERİM

“Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Oktay Akbal Edebiyat Ödülü Yarışması” düzenlendi. Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden, Muğla sevdalısı, Gazeteci-yazar Oktay Akbal anısına düzenlenen yarışmanın ödülü 2021’de öykü kitabına, 2022’de romana, 2023’te köşe yazısına verilecek.”

Muğla Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde düzenlenen, “Oktay Akbal Edebiyat Ödülü Yarışması”nın yukarıdaki duyurusu yapıldığında çok sevinmiştim. Güzel olduğu kadar gurur verici bir ödüllendirme olarak düşündüm.

Yarışmanın jürisi de birbirinden değerli yazarlarımızdan oluşuyor. Aralarında, daha üniversite yıllarımdayken gazeteciliğe adım atmamı teşvik edip, destek olan, Oktay Akbal gibi Muğla sevdalısı olan Hocam, Prof. Dr. Şadan Gökovalı da var ki, buna ayrıca sevindim.

Fakat içimden “keşke” demeden de edemedim.

Şahsen, Oktay Akbal gibi ülkemizin değerli bir gazeteci-yazarının adını yaşatma amacıyla verilecek edebiyat ödülü için düzenlenen öykü yarışmasının daha geniş kapsamlı olmasını beklerdim.

Bu tür yarışma ve ödüllendirmelerin yapıldığı etkinliklerin organizasyonunda görev almış, tecrübe sahibi bir gazeteci-yazar olarak, bana göre, Muğla Büyükşehir Belediyesi, bu olayın çerçevesini daha geniş tutmalıydı. Çünkü yalnızca öykü kitabı sahibi yazarların katılıp, dereceye girenin ödüllendirileceği yarışma belli bir kesime hitap ediyor.

Oysaki Belediye, bu organizasyonu “Muğla Edebiyat Günleri” adı altında düzenleyebilirdi.

Daha geniş kapsamlı bu etkinliğin içinde de kategorilere ayrılmış ve her yıl geleneksel olarak yapılacak öykü yarışması ile “Oktay Akbal Edebiyat Onur Ödülü” olabilirdi.

Öykü yarışması ise ulusal çerçevede, ortaokul, lise, erişkin ve yayınlanmış öykü kitabı olmak üzere dört dalda yapılabilirdi.

Öykü yarışmasına katılacak eserlerin en iyilerini belirlemek amacıyla oluşturulacak seçici kurullarda tanınmış edebiyatçı ve yazarların yanı sıra Muğla’nın yerel yazarlarından birkaç edebiyatçı da görev alabilirdi.

Yarışmalara Muğla ve yöresi başta olmak üzere, ülkenin her köşesinde yaşayan edebiyata gönül vermiş gençler, erişkinler ve öğrenciler katılır, kitap okuma oranı çok düşük olan ülkemiz insanlarının okuma ve yazmaya teşvikinde önemli bir katkı sağlanabilirdi.

Ödüllendirme ise “Oktay Akbal Edebiyat Onur Ödülü” adıyla, geleneksel olarak her yıl belirlenecek bir yazara verilir ve bu ödül öykü yarışmasında dereceye girenlerin ödüllendirileceği törende, geniş bir halk kitlesi önünde sahibine takdim edilebilirdi.

Bu organizasyonun gerçekleştirileceği en ideal yer ise Muğla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’dir. Merkezin fuayesine çok sayıda yayınevi kitap satış standları kurar, davetli yazarlar, okurları için kitaplarını imzalar, söyleşi, panel ve konferansların yapılacağı üç günlük “Muğla Edebiyat Günleri”nin finalinde de ödüller sahiplerine verilebilirdi.

Aslında geç kalınmış değil. Çünkü yarışmanın son başvuru tarihi 4 Ocak 2021, ödül töreni de Oktay Akbal’ın doğum günü olan 20 Nisan’da. Yani yarışmanın da, ödüllendirmenin de çerçevesi genişletilip, değerli gazeteci-yazar büyüğümüz Oktay Akbal’ın adına düzenlenen bu organizasyonun gurur ve onuruna çok daha fazla insanın ortak olması sağlanabilir.

Bu arada koronavirüs salgını nedeniyle bu tür kültürel etkinliklere geniş kesimli katılımların olmadığı, hatta ertelendiğini göz ardı ediyor değilim. Bunun için de yarışmaya gönderilecek kitap haricindeki öykülerin e-posta yoluyla iletilmesi sağlanabilir.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Osman Gürün’le de, bu konuda hemfikir olacağımızı umuyorum. “Bu yıl geçti artık. Zaten pandemi de var” diyebilir. Olsun, bunun gelecek yılı da var. Önemli olan Muğla halkının tamamını kucaklayan, kenti geleceğe taşıyan, kapsamlı ve başarılı etkinliklere imza atmaktır. Her kim yaparsa, emek verirse başımızın üzerinde yeri var.

Yeter ki bir işi yaparken “küçük olsun, benim olsun”, “en iyisini ben bilirim, kimse işimize karışmasın” denilmesin.

 

Bu yazı toplam 2417 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Tuncay Dağlı Arşivi
SON YAZILAR