Ahmed Ünal Bozyer

Ahmed Ünal Bozyer

OKULLAR AÇILIYOR MU?

OKULLAR AÇILIYOR MU?

Geçtiğimiz Mart ayından itibaren Covid-19 salgınının ülkemizde de görülmeye başlamasıyla birlikte uzaktan eğitime geçilmiş, bahar dönemi bu sistemle tamamlanmıştı. Yaz dönemine girildiğinde birtakım tedbirlerle “yeni normal” olarak adlandırılan döneme geçilmiş, kısıtlamalar sınırlı da olsa kaldırılmıştı. Ancak Kurban Bayramı sonrasında günlük vaka sayılarının artışa geçmesi yeniden kısıtlamaları gündeme getirmeye başladı.

Vaka sayıları Avrupa ülkelerinde de yükselmeye başladı. Aşı çalışmalarıyla ilgili gelişmeler umut veriyor ama henüz somut olarak gündelik hayatımıza yansıması olmadığı için endişeler artmaya devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı ilk planlamaya göre 17 Ağustos Pazartesi günü özel okulların, 31 Ağustos Pazartesi tarihinde de devlet okullarının açılması hedeflenmişti. Bu planlama vaka sayısındaki artış nedeniyle aynı tarihlerde uzaktan eğitim olarak yeniden düzenlendi. Buna göre de Pazartesi günü yeni eğitim öğretim dönemi başlamış oldu. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize hayırlı olsun diyorum, İnşallah bu salgın dönemi biter, okullarımız yeniden şenlenir.

Üniversitelerimizin açılışı önlem olarak Ekim’e kaldı. Şimdiden bazı üniversitelerimiz online ya da uzaktan eğitim kararı aldı. Kayıtların e devlet aracılığıyla yapılabildiği bugünlerde süreç konusunda da aydınlatıcı bilgiler verilebilse, özellikle üniversiteye yeni adım atacak gençlerimizi ve ailelerini rahatlatacaktır. Başka şehirlere giden ya da ilimize gelen öğrenciler ve aileler öncelikle haklı olarak kalacak yer sorununu çözmek istiyorlar. Belirsizliğin sürmesi en çok onları rahatsız ediyor. Okullar açılıyor mu, sorusu bugünlerde medyada, sokakta, dijital ortamlarda sık sık karşımıza çıkıyor.

Mart ayının ortasından itibaren dijital eğitim ortamlarının sunduğu imkanlarla uzaktan eğitim süreci içindeyiz. Milli Eğitim televizyonu da kullanarak her kesime ulaşmaya çalıştı ama tabletler, masaüstü-dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları en önemli araçlar haline geldi. Okulların kendi geliştirdiği programlar yanında çeşitli dijital ortamlar kullanılarak toplantı, ders, proje, kaynak aktarımı, konferans, panel, mezuniyet törenleri dijital ortamlara aktarıldı. Dijital eğitim için gerekli araçlara ve programlara sahip olma yanında kullanıcıların (öğretmen, öğrenci) dijital okuryazarlık becerileri ve yetenekleri en önemli konu olarak öne çıktı.

Diğer taraftan yeni eğitim öğretim araçlarına sahip olma, internet bağlantısı ve hızı yeni eğitim maliyetleri olarak aile bütçesine girmiş oldu. Bu noktada sosyo-ekonomik düzeye göre dijital eğitimden etkin ve nitelikli yararlanma değişebiliyor. Özellikle zorunlu eğitim süreçlerinde eğitim alanında eşitlik ilkesi gereği bu maliyetlerin uygun bir şekilde giderilmesi gerekmektedir.

Mart ayında başlayan uzaktan eğitime hazırlıksız yakalandık ama bu dönem kurumların, öğretim elemanlarının ve öğrencilerin sistemleri daha iyi kullanacakları olumlu gelişme olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak Covid-19 salgını dünyada ve ülkemizde tüm sektörlerde olduğu gibi eğitim alanında da etkisini sürdürüyor ve sistemleri dönüştürüyor. Bu şartlar altında yeni eğitim öğretim yılımızın hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Bu yazı toplam 3815 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmed Ünal Bozyer Arşivi
SON YAZILAR