Ölüm makinesi örgütü suçladı

Ölüm makinesi örgütü suçladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast davasında daha önce kendisini ölüm makinesi olarak yetiştirildiğini söyleyen SAT komandosu Ali Sarıbey “Bu...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast davasında daha önce kendisini ölüm makinesi olarak yetiştirildiğini söyleyen SAT komandosu Ali Sarıbey “Bu hain örgüt büyük bir gizlilik içinde devletin her kurumuna sızarak üyelerini gizlemiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otele saldıran iki polis memurunun şehit edildiği otel baskınına katılan suikast timinin davasında sona yaklaştıkça darbeci askerler ifadelerini değiştirmeye başladı. SAT komandosu Ali Sarıbey 22 Şubat tarihinde görülen duruşmada ‘ben ölüm makinesi olarak yetiştirildim. İsteseydim orada herkesi öldürürdüm” demişti. ByLock kullandığı tespit edilen Ali Sarıbey esasa ilişkin savunmasında ise “Bu hain örgüt büyük bir gizlilik içinde devletin her kurumuna sızarak üyelerini gizlemiştir. Her yolu mübah gören bu örgüt benim gibi vatanını seven Atatürkçü kişileri ByLock listesine eklemiş olabilir. Bu yüzden bu suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Sarıbey “ Olay günü mesai bitiminde Haldun Gülmez'in telefonla beni aradığını gördüm. Daha sonra kendisini aradım. SAT Komutanı Özay Cöde'nin aradığını bir görev olduğunu bu göreve Haldun Gülmez ve benim seçildiğini söyledi. Bunun üzerine malzemelerimi hazırlayarak Haldun Gülmez ile buluştuktan sonra Hava Harp Okulu askeri apronuna gittik. Yolda Gülmez ile görev hakkında konuştuğumda içeriğini tam bilmediğini anladım. Aprona vardığımda Özel Kuvvet Komutanlığı'ndan ekiplerde oradaydı. Şükrü Binbaşı ile orada tanıştım. Haldun Gülmez Şükrü binbaşıyı daha önceden tanıdığı için sohbet ettiler ben onları dinledim. Helikopter kalkmadan önce Özay Cödey’i telefopnla aradık ancak kendisine ulaşamadık. Daha önceden özel kuvvetlerdeki ekiplerle göreve çıktığımız için Haldun Gülmez ile helikoptere bindik ve Çiğli'ye gittik” dedi.

Sarıbey “ Çiğli'ye indiğimizde malzemelerin hazır olduğunu gördüm. Orada general rütbesinde Sönmezateş en rütbeli isimdi. Bizi topladı ve 'Türk Silahlı Kuvvetleri şu andan itibaren yönetime el koydu. Bundan sonra ben dahil herkes emirleri Genelkurmay Başkanlığı'ndan alıyor' dedi. Bende bu sözleri darbenin yapıldığını ve yönetime el konuldu olarak algıladım. Malzemelerimizi kuşandık. Görevin ne olduğu açıkca belli değildi. Konuşmalar arasında bir koyda VIP bir kişinin alınacağını duydum. Bunu Gökhan Şahin Sönmezateş söylüyordu. Gidilecek yerin bir koy olması ve oradan Cumhurbaşkanının alınacağı aklımın ucundan geçmiyordu. Ben Cumhurbaşkanı'nın Ankara'da olduğunu düşünmüştüm. Bir süre sonra görev yerine intikal ettik. Havada daha önceden bu bölgeye geldiğim için helikopter ile geldiğimiz bölgenin Marmaris olduğunu anladım. Ben belli bir noktadan yürüyerek söylenen koya gideceğimizi düşündüm. Helikopterden indikten sonra tek sıra halinde iken ön sıradaki kişinin bir siville konuştuğunu ve onu takip ettiğimi gördüm. Sivil kişiyi takip ederek olay mahalline intikal ettik. Bir sis bulutunun içine girdik ve silah sesleri gelmeye başladı. Polislerin teslim olmasının ardından Casede Mares otelinin önüne geldik. Ön gruptaki kişilerin polislere 'Cumhurbaşkanı nerede' diye sorduklarını duyunca VIP kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu anladım. Artı yapılabilecek, benim yapabileceğim bir şey yoktu. tek yapılacak şey oradan ayrılmaktı. Olay yerinde ateş etmedim. Sadece sahilde ses çıkarmak amacıyla havaya ateş ettim” dedi.

Sarıbey, savunması sırasında olayda şehit olan polis memuru Nedip Cengiz Eker ile tutulan ölüm raporu, saati, hastane kayıtlarında büyük çelişkiler bulunduğunu belirtti. Bunun üzerine mahkeme salonunda bulunan şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker, Cumhurbaşkanı avukatlarından Halit Çokan aracılığı ile mahkeme başkanına, "Oğlum ile o gece saat 01.45'te ben, saat 02.00 sıralarında kız kardeşi görüştü. Bu görüşmeler HTS kayıtları ile mevcuttur. Kayıtları mahkemeye sunabiliriz' dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Dosyada her şey netleşti zaten. Herhangi bir sorun yok. Ama elinizde böyle bir kayıt varsa mahkemeye sunarsanız sanıkların şüphesini gidermiş olursunuz" dedi.

MUSTAFA İNCİ

Bu haber toplam 786 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.