Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

REKTÖR ÇİÇEK’E YARDIMCI DAYANMIYOR

REKTÖR ÇİÇEK’E YARDIMCI DAYANMIYOR

Yönetimlerin devamlılıklarını önemserim. Yola çıktığınız insana ya güveneceksiniz, ya da o yola, o kişi ya da kişilerle hiç girmeyeceksiniz.

Bunu bugün yaşam içindeki pek çok ortam ve oluşumda görmekteyiz. Adam birlikte görev yaptığı yöneticisini beğenmiyor ama hala görev yapmaya devam ediyor, yapmakla da kalmıyor, o yönetimde bulunup, bir de arkadaşlarını, yaptığı sızıntılarla satıyor.

Külliyen yanlış ve etik dışı davranışlar. Beğenmediğin yerde, yöntem yanlışlığı gördüğün yerde durmayacaksın, duruyorsan da yola çıktığın oluşumun mahremini gözeteceksin.

Bu nedenle görüş ayrılığı ya da yöntem farklılıkları nedeniyle ortaya konulan istifa mekanizmasını hep önemsemişimdir. Ağız burun kıvırdığı, yöntemi ya da yaptıklarını benimsemeyip, hatta eleştirip, bir de arkasından konuştuğu kişiyle yola devam edenlere de hiç saygı duymamışımdır.

Omurgasızlık olarak değerlendirmişimdir bu gibi tutumları. Oysa ki, insan omurgasıyla bir insan ve fert olabilmiştir hep.

Bu baştan beraber inanılarak kabul edilip, yola çıkılmış görevler için bir örnekti.

Bir de hazırlıksız tevdi edilen görevler vardır. Dolayısıyla ekibini belirleme şansın çok yoktur ama seçtiklerinin de seni temsil edeceğine inanarak, hamle yaparsın.

Bu örneklemelerden ikincisi olan hazırlıksız tevdi edilen diye başlayan bölüm bana Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in görev dönemini anımsattı. Çiçek rektörlüğü kucağında bulunca ekibini sonradan kurma yoluna gitti ve kısa zamanda bazı gelişmelerle gündeme geldi. O gelişmelerin başını Sayın Rektör’ün göreve getirdiği iki rektör yardımcısını belli aralıklarla görevden alması çekti.

***

Göreve hızlı başlamıştı Rektör Çiçek. Bazı düşünce ve yapmak istedikleri akılda kalır nitelikteydi. Örneğin, üniversite gençliğini kampus alanında sosyalleştirmeye çalışıp, kötü alışkanlıklardan uzak kalmalarını sağlamaya çalışmak gibi… Ya da çok alakalı olmadığını düşündüğüm fakülte brifinglerine benzer bir uygulamayı şehir-üniversite entegrasyonu adı altında başlatması gibi…

Hele ki kurmay olarak belirlediği isimlerin de kamuoyunda kabul gördüğünü söylemek de mümkündü başlarda. Tarihçi Prof. Dr. Adnan Çevik ile Muğlalı hemşehrimiz Tıpçı Bakiye Uğur’u yardımcılıklarına getirmişti. Hatta bu isimlerin, AK Parti İl Başkanlığının tavsiye ettiği ve parti tabanında da karşılığı olduğu da biliniyordu.

Rektör Çiçek bu süreçte üçüncü yardımcıyı aradığını, bu üçüncü ismin de enerjilerine dayanabilecek güçte olmasını kriter olarak görüp, seçeceğini de aktarıp, ne denli dinamik bir yönetim anlayışını benimsediğini basınla ilk bir araya gelişinde dile getirmişti. Demek ki üçüncüden önceki ilk iki ismin yoğun tempodaki enerjisinden ve yönetimsel anlayışından memnundu Sayın Çiçek.

Enerjilerine uyup uymadığını bilmiyorum ama belli bir süre sonra üçüncü yardımcısını da belli bir zaman içinde bulmuştu Sayın Rektör. Yönetimindeki her ismin, sürece katkı koyabileceği bir yönetim oluşturduğu görüntüsü çizmişti Rektör Çiçek.

Ama gelin görün ki, her şey görüldüğü gibi değilmiş. Cicim ayları çabuk bitmiş olmalı ki, ilk çatlak kendisini gösterdi ve Tarihçi Prof. Dr. Adnan Çevik’in 2019 yılının Eylül ayında tabiri caizse yeni eğitim-öğretim yılını bile göremeden, görevinden alındığı duyuldu.

Biraz derinleştirdik bu görevden azlini. Ne derece doğru, yanlış bilmiyoruz, sırrını da korudu açıkçası. Adnan Çevik’in dönemin AK Partilisi, günümüzün Gelecek Partilisi Akademisyen Doç. Dr. Selçuk Özdağ’a olan yakınlığı dumanından görevinden alındığı dumanı tüttürülmüştü gerekçe olarak.

Sonra bu süreç kapandı gitti ta ki yazımızın kaleme alındığı Cuma günü yeni bir gelişme yaşanana kadar. Muğlalı ve hele de bir Tıpçı olarak üniversite yönetiminde yer alması büyük bir memnuniyetle karşılanan bir diğer Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bakiye Uğur’un da Çevik ile aynı akıbete uğradığını öğrendik. Hem de Sayın Uğur’un raporlu olmasının da fırsat bilindiği bir yöntemle. Öyle olmasa Bakiye Uğur’a görevden alındığı kararının yer aldığı tebligat neden muhtarlık kanalıyla gönderilmiş olsun? Bu görevden azilde başka bir Selçuk Özdağ dalgası olduğunu düşünmüyoruz elbette. Bu işin mizahi tarafı.

Verilmiş kararlara her ne kadar saygı duysak da, kararın doğru ya da yanlışlığına ilişkin görüş belirtmeyi düşünce özgürlüğü olarak adlandırıyoruz. Sözü edilen şehir-üniversite entegrasyonuna en fazla katkıyı sadece Muğlalı ismiyle sunacağı gün yüzü gibi net olan bir akademisyenin rektör yardımcılığı görevinden alınmasında takdir kamuoyunun ama bu tasarrufun altında yatan gerçeğin de ortaya konulmasında yarar var. Ne diyelim; “Rektör Çiçek’in vardır bir bildiği” şeklindeki söylemle yeni bir rektör oluşundan kaynaklı bir kredi de sağlamış olalım kendisine.

Rektör Çiçek’in Bakiye hocaya yardımcısı olarak 2019 yılının Ekim ayından bu yana hiç vekalet vermediğini de öğrendik. Hatta Rektör Çiçek’in Bakiye Uğur’u yalnızlaştırdığı da ortaya atılan iddialar arasında. Ancak başka bir gelişme de olabilir. Bu gelişme neyse onun da açıklanmasını talep ediyoruz.

Rektör Çiçek’in bütün bunların dışında yaşamı felç eden salgın süreciyle mücadele için kurulan Coronavirüsle Mücadele Komisyonu’nun başına Tıpçı bir Rektör Yardımcısı olan Prof. Dr. Bakiye Uğur’u değil, Mühendis kökenli olan ve üçüncü isim olarak Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sırrı Sunay Gürleyük’ü göreve getirişi de, sanki bu ayrılığı gözler önüne getirir nitelikte bir gelişme gibi duruyor.  

***

Bu gelişmelerden sonra Rektör Çiçek dönemini “Acaba sadece rektör yardımcılarıyla mı sorun yaşıyor” diye objektif bir bakışla ne gibi yönetimsel sorunlar yaşandığını biraz irdeleyelim istedik. Bakın sandıktan özetle ne gibi iddialar ortaya atıldı:

“Eylül 2019’da Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Çevik’i görevden aldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bakiye Uğur’u 27 Mart 2020 itibariyle görevden aldı. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne kendisinin atadığı Prof. Dr. Tuncay Öğün, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Çevik’in görevden alınmasının akabinde istifa etti. Muğla Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Teke, yüksekokul derslikleri ve öğretim elemanlarının odalarına yapılan kontrollerden bezerek istifa etti. Fethiye Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Üyesi Dr. Serap Selver Kipay görevinden istifa etti.  “

Çiçek’in yönetim anlayışındaki görevden almalar, kendisinin doğru bulduğu disiplin esaslı ya da başka gerekçeler olabilir.  Onu kendisi biliyor fakat kamuoyunu, göreve başladığında tanıttığı isimleri görevden aldığında da gerekçeleriyle aydınlatmalı diye düşünüyorum. Çiçeği burnunda bir yönetici olarak, Sayın Rektörün bu kadar kısa sürede bu işlerle gündeme gelmesinin altında neler var öğrenmek istediğimizi ifade etmek isteriz.

***

Yazımı sonlandırırken doğruluğunu araştırdığım bir konuyu da sizlerle paylaşayım istiyorum. Vali Esengül Civelek’in sağlık çalışanlarına tahsis için üniversite bünyesindeki misafirhaneyi talep ettiği, Rektör Çiçek’in bu talebe “hayır” cevabı verdiği, Vali Civelek’in de misafirhaneye el koyduğu iddiası ortalıkta geziyor.

Böyle bir protokol polemiğinin yaşanmamış olup, sadece bir iddiadan ibaret olduğuna yönelik düşüncem daha ağır basıyor.

Bizler, Rektör Çiçek’in yönetim anlayışını kendi ağzından biraz daha irdelemek durumunda kalacağız sanırım.

Bu yazı toplam 3348 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR