Şu sıralar ülke olarak öyle bir durumdayız ki kendimizi, çevremizi hatta dünyayı değiştirerek yeniden başlamak istiyoruz. Çevremizde devam eden savaşlar, ülkemiz içinde ardı sıra gelen terör olayları, bitmeyen acılar, siyasilerin bitmeyen koltuk hırsları daha neler neler…

***

Yeniden sıcak, yumuşak, orta halli yazılar yazalım da kimse yarasından ötürü gocunmasın dedim ama olmuyor. Ard arda gelen telefonlar ve elektronik postalarda ilginç bilgiler ve belgeler ulaşıyor. Gel de şimdi yazma… efendim gelen bilgilerin her biri başlıca bir köşe yazısı konusu hatta bir kaçını birleştirerek yazsam bile neredeyse seçimlere kadar bizi götürür.

Şimdi tecrübeli meslektaşlarım yine niyet okumaya başladın diyecekler ama görünen köy için kimse kılavuz talebinde bulunmuyor. Elimde kahve fincanı karşımdakinin yüz mimiklerine bakarak birazda onun hakkında topladığım bilgileri laf kalabalı yaparak anlatmaya çalışmıyorum. Falda kesin kural ne kadar çok konuşursanız o kadar iyi bakıyorsunuzdur. Algıda seçicilikten attıklarınızdan tutanlar akıllarında kalır, gerisini zaten unuturlar birde şöyle gizemli tavırlar sergilediniz mi tamamdır.

***

Siyasette de buna benzer yolları seçenler var. Umut ve beklenti içinde bekleyenlere biz elden dolaştırdık imzalattık diyenlerin mumu ne zamana kadar yanacak bilmiyorum ama bildiğim o mum dibine bile ışık veremiyor. En son yapılan toplantınızda görmüşsünüzdür mumcular sizi… Atalarımız böyle zamanlar için hep bir söz söylemiş onları düşünüp, ne zeytin yağını boşa dökmek nede ayakları yoganın dışına uzatmamak lazım.

***

Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için tavsiye edilen bir metod var. Arada bir, çok bunaldığınızda, hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi düşünün. Kimler gelecek, nerde saf tutacaklar. Kimler çelenk gönderecek, aileniz ne durumda olacak. Gerçekten arkadaşım dediğiniz adam o sırada etrafına ne söyleyecek? bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünyayı terk ettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve sizi sevenler için öneminizi anlayacaksınız… O andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını düşünün… Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin…

***

Sadece bunları düşünmek bile sizin hayata bakışınızı değiştirecek. Şimdilerde çok kullanılan tabirle “Tek Tuş” yani RESET atın. Ne kadar tıkanan sorun varsa bir anda nasıl küçüldüğünü göreceksiniz. Sorunları bira küçülteyim yarın kaldığımız yerden ayrıntılara mercek tutarak devam ederiz.