Sütün maya tutması için önce sütün pişmesi,belli bir sıcaklığa düşmesi ve yoğurtla karıştırılıp mayalanması gerekir

öyle değil mi? Emek vermek gerekir, zahmetlenmek gerekir.

Bir işte başarılı olmak içinde çalışmak lazım gelir o halde. Tarlaya tohum ekip ürün almak için önce tarla sürülür, taşı otu temizlenir sonra tohum ekilir. Zamanında su vermek gerekir, ara ara bazen tarlanın otunun temizlenmesi gerekir.

Allah'tan büyük afet, her hangi bir olay ile karşılaşılmazsa hasat zamanı ektiklerini biçer insan.

Durum böyle iken bazı arkadaşlara bakıyorum, emek vermeden, çalışıp çabalamadan hatta tohum dahi ekmeden hasat zamanı ne biçeriz diye hemen avuçlarını

ovuşturmaya başlıyorlar.

Yok öyle üç kuruşa beş köfte. Hasatın bol olmasını istiyorsan önce tohum ekeceksin, çalışıp emek vereceksin.Her zaman "Emek Olmadan Yemek Olmaz" diye büyüklerimiz laf olsun diye konuşmamışlar.

Gelelim Muğla'ya... Tatil sezonu açıldı açılacak derken yaz geldi çattı. Yazın gelecek misafirleri için hazırlıklarını yapan işletmeler sezon sonunda verdikleri emeğin karşılığını az yada çok alırlar. Aynı zamanda bu yıl ne kadar çok müşteri memnuniyeti kazanırlarsa gelecek sezon için yatırımlar yavaştan başlamış olacaktır.

Elbette hiç kimse yapmadığı hizmetin karşılığını almaya çalışmayacaktır, aksi halde kul hakkına girer öyle değil mi?

Hele hele kurumlardan alınan, haksız elde edilen kazançlar karşısında insan helalleşecek muhatabı da bulamaz.

Seksen bir milyondan tek tek nasıl helallik istenir. Allah kimseyi helalleşemeyeceği alışveriş içine, kaynağını açıklayamayacağı duruma düşürmesin diyelim.

Elbette insan nasıl rızkını ararsa rızık da sahibini arar. Hadis-i şerifte de belirtildiği gibi Allahü Teala, Mü'minin rızkını ummadığı yerden verir. En güzel rızk, helale harama dikkat edilerek kazanılandır.

Rızkı veren Hüdadır, kula minnet eylemeyin.