Rüyama Giren Çocukluğum

Rüyama Giren Çocukluğum
Bir sabah uyanmışsın, her yer mis gibi sümbül kokuyor, papatyalar ise adeta onlardan daha güzel kokmak istercesine yarışıyor.Az önce yağan yağmurun damlacıkları...

Bir sabah uyanmışsın, her yer mis gibi sümbül kokuyor, papatyalar ise adeta onlardan daha güzel kokmak istercesine yarışıyor.

Az önce yağan yağmurun damlacıkları zeytin ağaçlarının dallarından süzülerek toprağa can vermek için görevine devam ediyor. Bir tarafta anneannemin taş fırında pişirdiği mis gibi buğday kokulu köy ekmeğinin kokusu buram buram  yayılıyor. Bahçede yeni yeni toprağı incitmeden büyümeye çalışan marul fidanı ve ıspanaklar geliyor bir ara gözümün önüne. Yağmurdan sonraki temizlik Yaradan’ı hatırlatıyor her güzelliği ile.

İlkokul arkadaşlarım geliyor aniden sokağa, kimi elinde top sektiriyor, kişinin elinde biraz sonra çığlık çığlığa atlayacağımız iplerle. Kimisi de seke seke,   kimi ıslık çalarak,  kimisi de o günlerin en popüler pop parçasını mırıldanarak.  Yüzlerindeki mutluluğun seslerine nasıl    yansıdığını kıskandırırcasına gösteriyorlar.

“Sessiz olun, gürültü yapmayın” uyarılarını hiç duymadıkları sokaklarda ÖZGÜRCE koşup oynadıkları

kardeşçe sarılarak   SEVGİYLE  büyüdükleri mahallelerin neşe kaynağı arkadaşlarım. Çok özlemiştim sizi, iyi ki rüyama geldiniz, iyi ki hatırlattınız o mutlu günlerimizi.

Şimdilerde eser yok o güzel günlerden. Evlerimizde bile mutluluklarımızı sessiz sedasız yaşadığımız günlerdeyiz. Acılarımızı sessiz sedasız yaşadığımız zamanları yaşıyoruz.  Bu zor, sıkıcı,  bunaltıcı  günler elbette geçecek. Az daha sabır, az daha  gayret .  Yeter ki yüreğimizdeki sevgiyi yitirmeyelim,  birbirimize saygıyı yitirmeyelim.

Bu haber toplam 432 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.