Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

SADECE HASTALIK DEĞİL, DEDİKODU SALGINI DA YAYILIYOR

SADECE HASTALIK DEĞİL, DEDİKODU SALGINI DA YAYILIYOR

Toplumsal yarar taşıyan konuların gizlenmesi her zaman işe yarayamayabiliyor.

Bürokraside yine toplum yararına gizlenmeye çalışılan bilgi, dedikodu furyasını ortaya çıkarıyor.

Ancak bu bilgileri gizlemekle, yalanlamak çok farklı kavramlar.

Dün ilimizdeki ateşli hastalık salgını üzerine paylaştığımız düşüncelerimize ilave olarak pek çok ileti aldık.

Hatta iletilerin genel bir kısmını İl Sağlık Müdürü Sayın Dr. İskender Gencer’in “Domuz gribi diye bir şey yok. Tamamen uyduruyorlar” sözlerine üzerineydi.

Bir okurumuzun iletisini sizinle paylaşmak istiyorum.

“Bir arkadaşımızın oğlu geçen hafta domuz gribi oldu. Nasıl yokmuş? Enfluvır isimli ilaç piyasada yok. Bu ilacı aradılar vızır vızır. Çocuğa bu ilacı geçen hafta bulamayıp, başka ilaç verildi ve hastalık bu hafta yine tekrarladı. Domuz gribi şu an da var.”

Bu ileti sadece bir tanesiydi.

Sosyal medyada yaşamını kaybeden vatandaşlarımızı görüyoruz. Arkadaşları üzüntülerini dile getiriyorlar.

Ölüm sebebini biraz araştırınca yüksek ateş olduğunu öğreniyoruz.

İlimizin şu an bu duruma dikkat kesilmesi gerekiyor.

Bilgiyi gizlemek halkı telaşa sevk etmemeye yönelik olabilir ama sokakta yayılan bilgi kirliliğini önlemek de yine bürokrasinin işi olmalı diye düşünüyorum.

Zaten bir telaş ortamı hakim olmuş.

En azından bu ortamı sakinleştirmeye yönelik bilgilendirmede bulunulabilir.

Bu görev şimdi değil de ne zaman yerine getirilmeli ki?

Sokakta spekülatif söylemler de almış başını gidiyor.

Ateşli hastalık salgınının yanın da bir de uyuz hastalığının yaygınlaştığı konuşuluyor.

Bunlara ülkemize göç eden Suriyelilerin sebebiyet verdiği de cabası.

Bu bilgi kirliliğinin ve yaşanmışlıkların gizlenmesini çok doğru bulmuyoruz.

Bürokrasi basın kanalıyla halka ulaşmalı ve doğru bilgiyi sunmalı.

Önerilerini de beraberinde duyurmalı.

Siyasete ya da kamuoyunu yakından uzaktan ilgilendirmeyen mesleki çekişmeleri bir kenara bırakalım.

Basınıyla, bürokrasisiyle, siyasisiyle topyekûn bir duyarlılık mekanizması oluşturalım.

Mağdurlar var.

Mücadelelerini duyuramayanlar var.

İşgal edilen koltukların odağında halk var.

Bunu unutmadan acil eylem planlarının hayata geçirilmesi geldiğimiz noktada elzem olmuştur.

Daha sonra edilecek ahlar vahlar kimseye yarar getirmeyecektir.

Bizden söylemesi…

Bu yazı toplam 1076 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR