Sahaf Veli: “Sahaflık, ölenlerin kitaplarını alıp, ölecek olanlara satma sanatıdır”

***Muğla’nın Menteşe ilçesinde, sahaf dükkanı bulunan Veli Sevimli, geçim sıkıntısı yüzünden kaldırımda kitap satarak başladığı işe, bugün sayısız eserin yer aldığı bir sahaf dükkanı ile devam ediyor. Sevim torunun adını verdiği dükkanında kitapların içerisinde olmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi.

***Yaptığı işi çok sevdiğini söyleyen Veli Sevimli, “Sahafların Şeyhi Muzaffer Ozak’ın bir sözü vardır. Sahaflık, ölenlerin kitaplarını alıp, ölecek olanlara satma sanatıdır” dedi.

Sinem Korkmaz

Muğla’nın Menteşe İlçesinde sahaf dükkanı bulunan Veli Sevimli, sayısız eserin yer aldığı dükkanında kitap severlere hizmet veriyor. İstanbul’da yaşadığı dönemde geçim sıkıntısı yüzünden evindeki kitapları kaldırımlarda sattığını söyleyen Sevimli, “eski kitap bir tutkudur” dedi.

Sinem Korkmaz

Hayatını kitaplara adadığını söyleyen Veli Sevimli, “2010 yılında İstanbul’a taşındığım dönem parasızlıktan evde okuduğum kitaplarımı kaldırımda satmaya başladım. Bir sene sonra küçük bir yer açtım. 9 sene orada devam ettim. Daha sonra kendimizi Muğla’da bulduk. Eski kitap bir tutkudur. Yeni kitabı her yerde bulursunuz ama eski kitabı bulmak bir tutku. Sahafların Şeyhi Muzaffer Ozak’ın bir sözü vardır. Sahaflık, ölenlerin kitaplarını alıp, ölecek olanlara satma sanatıdır. Biz sanat yapıyoruz. Bizde antik kitaplar vardır. Hiç bulunmayacak kitaplar. Bizim elimizde böyle çok kitap var. Bizde sadece kitap yok, eski resimler, devlet büyüklerinin resimleri bu tür şeylerde var elimizde. Aklınıza eski ne geliyorsa. Mektup bile var elimizde. Albümler var, plaklar var. Kitapların içerisinde bırakılmış notlar var. 34-35 basın sözlükler var.  Bir dergide ülkü ocaklarının. Bildiğim kadarıyla 10 sayı çıkmış ve Ankara’da dağıtılmış. Bende 1 ve 2’nci basımı mevcut” dedi.

“HASTALIĞIM KİTAPLAR”

Tüm servetinin kitaplar olduğunu dile getiren Sevimli, “Bir hastalık bulaştı mı bırakmaz. Benim hastalığımda kitaplar. Artık bulaştı. Onlarsız olmaz. Bir yandan hala kitap almaya devam ediyorum. Buraya gelirken hiçbir kitabımı bırakıp gelmedim. Gelemem, bırakamam. Elimde 200 yıllık Kuran-ı Kerim’in cüzü var. 3 tane el yazması var.  Çok kitap satıp, zengin olma gibi bir gayem yok.  Fırsatım olsa her bölgeye kitap okuma alışkanlığını yaymak isterim. Her tarafa kitap yaymak isterdim. Kitaplar haricinde bir şeyim yok. Tüm servetim kitaplar. Kitapların içerisinde huzur buluyorum. Onları tamir etmeyi, silmeyi çok seviyorum. İnsanlar elindeki kitapları getirip bana satabilir. Biz alıyoruz, satıyoruz. Amaç bu şekilde dönüyor. Gelip gençler buradan bilgilenebilir. Öğrenci gelsin bir şey lazımsa ödevin yapsın. Kitap satılır satılmaz o önemli değil. Biz sadece hayatta kalmaya çalıyoruz, dediğim gibi zengin olma gibi bir gayemiz yok. Sabah gelirken bir amaçla geliyorum. Biraz iş olursa, kendi masrafımı kurtarırsa bana kar” dedi.

“HAFTADA 4 KİTAP BİTİRİYORUM”

Kızlarının tayin olmasıyla Muğla’ya geldikleri söyleyen Veli Sevimli’nin eşi Cevahir Sevimli, “Eşimle beraber Hatay’dan İstanbul’a taşındık. Sonrasında sıkıntılardan dolayı ailecek, kaldırımlarda kitap sattık. 1 sene sonra kendimize küçük bir dükkan tuttuk. Eşim gece gündüz hep çalışıyordu. Ben dükkanda o dışarıda. Beraber bu zamanlara kadar geldik. Dükkanı eşimle kavga ederek açtık. Hep dışarıda döküldü ıslandı derken artık dayanamadım ve ‘yeter ya’ dedim. Şimdi bana ‘iyi ki kavga etmişiz dükkanı açmışız’ diyor.  Eskiden elişi yapardım, kitap az okurdum. Şimdi ise elişini bıraktım kendimi tamamen kitaplar adadım. Haftada 3-4 kitap bitirdiğimi biliyorum. Muğla’ya kızım buraya tayin olduktan sonra geldik. Torunumuzla bu sayede sürekli beraberiz” dedi.

“KİTAPLARIN ARASINDA BÜYÜDÜM”

Veli Sevimli’nin dükkanına ismini verdiği torunu Ezo Tilki de, kitapları çok sevdiğini söylerken, “Böyle bir yere sahip olmak çok güzel bir şey. Kitap okumayı çok seviyorum. En sevdiğim yazar, Sevim Ak. Onun kitaplarını çok seviyorum. Sürekli gelip, gidiyorum ve kitap okuyorum. Ben küçükken dükkanda yürümeyi öğrendim. Kitapların arasında büyüdüm” dedi.