“SALGINLA MÜCADELE Mİ, YAŞAM TARZINA MÜDAHALE Mİ”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Muğla İl Koordinasyon Kurulu, salgın sürecinin yönetimiyle ilgili yazılı basın açıklaması yayımladı. TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, salgın sürecinin yanlış yönetilmesinin sonucunda toplum sağlığını olumsuz etkileyen sorunlarla karşılaşıldığını ifade etti.

TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, dünya genelinde yayılan Coronavirüs (Covid-19) salgını sürecinin yönetimiyle ilgili yazılı basın açıklaması yayımladı. TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, “Salgınla mücadele mi, yaşam tarzına müdehale mi?” başlıklı açıklamada salgın sürecinin yanlış yönetilmesinin sonucunda toplum sağlığını olumsuz etkileyen sorunlarla karşılaşıldığını ifade etti.

“DAYANMA GÜCÜ BİLİM DIŞI YASAKLARLA ZORLANMAKTADIR”

Salgınla mücadelede bilimsel yaklaşımla bağdaşmayan, alınan birçok yanlış karara rağmen; toplumun üzerine düşen sorumluluğu büyük bir öz veriyle yerine getirmeye çalıştığını dile getiren TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, “Bu süreçte getirilen çeşitli düzenleme ve sınırlamalarla bireylerin zaten zorlanmaya başlayan dayanma güçleri çeşitli bilim dışı yasaklarla daha da zorlanmaktadır” dedi.

TOPLUM SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLENİYOR

Rasyonel olmayan kısıtlamaların sonucunda toplum sağlığının olumsuz etkilendiğine değinen TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu, “Çalışanların işlerini kaybetmesi, esnafın desteksiz kapatılması, uzaktan eğitimin getirdiği kalite sorunları, yoksulluk, işsizlik, yaşlı ve gençlere getirilen rasyonel olmayan kısıtlamalar salgın sürecinin yanlış yönetilmesinin sonucunda toplum sağlığını olumsuz etkileyen sorunlar olarak karşımıza çıkmıştır. Yine tam kapanma olarak tabir edilen bu dönemde, kısıtlı zaman sürecinde insanların aynı anda bir yerlere yetişme kaygısı gibi daha fazla kalabalıkların oluşmasına zemin oluşturan bazı uygulamaların salgını kontrol etmek bir yana daha da yayılmasına yol açabileceği aşikârdır. En son uygulanmaya çalışılan alkol yasağı ise bu güne kadar salgınla hiçbir bilimsel ilişkisi kurulmamış olan, tamamen yöneticilerin muhafazakâr düşünce sistemini topluma dayatma fırsatçılığı içeren bir yaklaşımdır. Bireylerin yaşam tarzına müdahale olan bu ve benzeri uygulamalara derhal son verilmelidir” şeklinde konuştu.