Şehit Ailelerimiz

 Şehit Ailelerimiz
11 ayın sultanı Ramazan ayı boyunca, vatanı uğruna şehit düşmüş Muğlalı şehitlerimizi hatırlamak ve her birini yad etmek amacıyla Şehit ailelerimizle...

11 ayın sultanı Ramazan ayı boyunca, vatanı uğruna şehit düşmüş Muğlalı şehitlerimizi hatırlamak ve her birini yad etmek amacıyla Şehit ailelerimizle yaptığımız söyleşileri sizler için kaleme alıyoruz. Bu sayımızdaki söyleşimizi 24 Mayıs 2016 yılında Van’ın Çaldıran ilçesinde hain terör örgütlerinin saldırısı sonucu şehit düşen Kıvanç Cesur’un annesi Feriştah Zehra Cesur ve babası Remzi Cesur ile gerçekleştirdik.

Jandarma Binbaşı Kıvanç Cesur: 24 Mayıs 2016 yılında Van’ın Çaldıran ilçesinde hain terör örgütlerinin saldırısı sonucu şehit düşmüştür. Cesur’un ailesi ve eşi Menteşe’de ikamet ediyor. Mezarı, Menteşe şehir yeni mezarlık şehitliğindedir.

Dilerseniz şehit annesi Feriştah Zehra Cesur ve şehit babası Remzi Cesur ile röportajımıza kendilerini tanıyarak başlayalım.

– Sizi tanıyabilir miyiz?

Remzi Cesur: Ben 1947 Fethiye doğumluyum. İlk ve ortaokulu Fethiye’de okudum. Liseyi Turgutreis Lisesi’inde okudum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesini bitirdim. Askerlikten sonra Muğla’ya tayin oldum coğrafya öğretmeni olarak. Turgutreis Lisesi’nden emekli oldum.

Feriştah Zehra Cesur: Ben 77 yaşındayım. Zehra ismini kimse bilmez. Kimlikte öyle biliyor ama Feriştah derler bana. Benden önce doğan ablam vefat etmiş. Onun adını bana vermişler, kimlikte de değiştirmemişler. Ev hanımıyım ama evde terzilik yapıyordum. 2 oğlum vardı. Ali Volkan ve Kıvanç Cesur. Kıvanç oğlumu şehit verdik.

-Oğlunuz Kıvanç Cesur nerede, ne zaman ve nasıl şehit oldu?

2016 yılında Van Çaldıran’da ilçe jandarma komutanı olarak görev yapıyordu. Bir telefon almışlar çatışma çıkmış ve yardım istemişler. Benim oğlumun da içinde bulunduğu 4 zırhlı araç yardım destek için yola çıkmış. Birde uyarı yapmışlar bir yol varmış, o yoldan gitmeyin mayınlı, tuzaklı diye. Onlarda başka bir yoldan gitmişler. Önden bordo bereliler geçmiş. Arkasında da Kıvançların arabası varmış. Arabanın içinde 8 kişilermiş. Tam onlar geçerken roket atarla saldırıya uğramışlar. O sırada da aşağıdan bombayı patlatmışlar. Meğer iki yolda da tuzak varmış. O 8 askerimizden 6’sı şehit oluyor, 2 askerimiz de ağır yaralanıyor. Şehit olduğunda 40 yaşındaydı oğlum. Evliydi ve bir çocuğu var.  Oğlunun doğum gününü kutladılar sonra göreve gitmişti. Oğlum şehit olduktan sonra ismini torunuma verdiler. Torunumun ismi Demiralp’di. Kıvanç Demiralp oldu.

-Ateş düştüğü yeri yakıyor. Biliyorum acınızın tarifi yok ama bir şehit ailesi olarak neler hissediyorsunuz?

Çok onurluyuz, gururluyuz fakat acımız da o derece derin. Ölümlerin en güzeli şehitlik mertebesi ama kimse oğlunu şehit vermek istemez. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Biz çocuğumuzla gurur duyuyoruz. Okul yıllarında hep başarılıydı. Bizi hiç üzmedi ama hep asker olmak isterdi. Askeriye de hep takdir alırdı. Geleceğin paşasıydı ama ömrü yetmedi çocuğumun. “Anne hiçbir şey olmaz merak etme, ben iyiyim” diye bize hep moral verirdi.

-Şehit ailesi olarak yaşadığınız sıkıntılar var mı?

Oğlumuzun hasretinden başka bir sıkıntımız yok. Sadece onun özlemini duyuyoruz. Acınız tazeyken çok acı olurda yıllar çektikçe acınız hafifler diyorlar hep bize. Hayır, yıllar geçtikçe küllenmek yerine daha da alevleniyor. Özlem çok artıyor. Acımız hep daha dün gibi hep aynı.

– Devletimizin şehit ailelerine olan hassasiyetini biliyoruz. Devletimizi yanınızda gördükçe neler hissediyorsunuz?

Kesinlikle hissediyoruz. Devamlı arıyorlar. Hiç yalnız bırakmıyorlar. Geçenlerde hastalanmıştım. Hemen Vali Hanım ziyaretime geldi. Hepsinden Allah razı olsun. Hiç yalnız bırakmazlar bizi.

– Şehit haberlerini izlediğiniz zaman neler hissediyorsunuz?

O anı sürekli yaşıyorum. Oğlumun cenazesini tabuta sarılıp gelişi gözümün önüne geliyor. Televizyondaki annelerle birlikte bende ağlıyorum. Benim izlememe izin vermiyorlar ama ben izlemek istiyorum. Yıllardır bu illeti biz ülkemizden temizleyemedik. Allah devletimize zeval vermesin. Her gün dua ederiz şehit haberi duymamak için. Oğlumuz son şehit olsun dedik. Ama her gün duyuyoruz, her gün görüyoruz. Allah şehit ailelerine sabır versin.

-Şehit haberini nerede aldınız?

Biz Fethiye’deki evimizdeydik. Temizlik yapıp Muğla’ya geri gelecektik. Ben temizlik yapıyordum, eşim haberleri izliyordu. Meğerse haberde Kıvanç Cesur diye geçmiş ama biz duymamışız. Sonra kapı çaldı, bir sürü araç. Biz onları görünce anladık zaten. Protokol doluverdi kapının önüne. Eşim, “eyvah gitti çocuğum” diye bağırdı, ben de orada ağlamaya başladım zaten. Telefonlarımız hiç susmadı. Daha sonra Muğla’ya döndük. Komşularımız duymuş bizden önce ama bize söyleyememişler. Oğlum hemen şehit olmamış zaten. Önce hastaneye kaldırmışlar. Yaralı olarak sağ tarafından almış bütün darbeyi. Van hastanesine kaldırılmış. Biz cenazesini görmedik ama amcaları açıp bakmış. Sağ tarafını pamukla kaplamışlar çocuğumun. Van’daki doktor da Fethiyeliymiş. Cesur soyadını duyunca tanıdıklardan bize ulaşmış. Eşimin kardeşine telefon açmış. “Mehmet amca, Kıvanç Cesur senin neyin oluyor” demiş. O da, “ağabeyimin oğlu” deyince, “biz onu kurtaramadık” demiş. Kimsenin aklına gelmemiş oğlumun şehit olacağı. Haberi duyunca zaten şok olduk. Eşimin o anda kulakları tıkandı, duymadı. Fethiye’den Muğla’ya geldik ama nasıl geldiğimizi bilmiyorum.

-Oğlunuzla yaşayıp unutamadığınız bir anınız var mı?

Biz ona hep hasrettik. Okumak için bir çıktı, hep uzak kaldık okulu, üniversitesi derken. Onunla yaşadığım her şey anıydı bizim için. Çok iyi kalpli, uslu bir çocuk oldu. Bizi hiç üzmezdi. Onu çok özlüyoruz. Mezarını sık sık ziyaret ediyoruz. Mezarına gidince sanki kendini görmüş gibi oluyoruz.

Röportajımızı sonlandırırken, söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Allah şehit ailelerine sabır versin.

-Bizleri evinizde konuk ettiğiniz için teşekkür ediyor, acınızı yürekten paylaşıyoruz.

Öte yandan 2018 yılında şehit Kıvanç Cesur’un mezun olduğu Menteşe Merkez 75. Yıl Ortaokulu’na Şehit Jandarma Binbaşı Kıvanç Cesur’un ismi verildi.

Vatanı için canını feda eden şehitlerimize mübarek Ramazan ayında bir Fatiha’yı esirgemeyelim.

Bu haber toplam 1500 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.