A. Özden Akgüç

A. Özden Akgüç

SİT ALANLARI

SİT ALANLARI

İki çeşit SİT alanı vardır.

1- Arkeolojik SİT alanları.

2- Doğal SİT alanları.

Bu iki cins SİT alanı da kendi aralarında 3’e ayrılırlar.

  1. derece SİT alanları.
  2. derece SİT alanları.

III. derece SİT alanları..

Arkeolojik SİT alanları eski eserlerin var olduğu veya yeni bulunan eski eserlerin olduğu alanları kapsar.

Arkeolojik SİT alanları değişebilirler, değişmektedirler de.

Bir temel atma esnasında eski eserlere rastlanabilir.

Bu yenilik de arkeolojik SİT alanı oluşmasına veya derecesine etkili olabilir.

Doğal SİT alanları ise, doğanın mükemmel olduğu, endemik bitkilerin bulunduğu alanları kapsarlar.

Doğal SİT alanları ise bir defa titizlikle belirlenir ve bu alanlar hassasiyetle korunması gerekir.

Doğal SİT alanlarının hudutlarını sık sık değiştirir iseniz, birçok sorunun da kapısını aralamış okursunuz.

" Efendim, Doğal SİT alanlarının sınırlarını değiştirdik " demek çok büyük haksızlığın oluşmasına ve kaliteli emeğin, masrafın boşa gitmesi anlamına da gelir.

Muğla ilindeki Orman sınırları içinde kalan alanlar, doğal olarak, Doğal SİT alanları sayılırlar.

Orman sınırları dışında kalan alanlardaki doğal SIT alanları belirlendikten sonra sınırların değiştirilmesi çok sakıncalıdır..

Bu değişiklikler, imar planların yapımını güçleştiriyor, geciktiriyor.

Bu zorluk ve geciktirme de kacak yapının oluşmasına neden oluyor.

Uzunca bir müddet imar planı bekleyen vatandaşlar imar planlarından umutlarını yitirince, evini, işyerini kaçak olarak yapma yoluna sapıyorlar.

Kacak yapılaşmada evsel atıkların denizlerimize ulaşmasını kolaylaştırıyor.

Çünkü mar planı yok ise, kanalizasyon ve arıtma tesisi yapılamıyor.

Bu durum da, Marmara denizindeki gibi denizlerimizde MÜSİLAJ olayını tetikliyor.

Akıllı insanlar çevresinden, yaşadıklarından ders alabilen insanlardır.

Muğla ili sahillerindeki onlarca sahil köyünün hâlâ 2021 yılında imar planlarına sahip olmayışının faturası ilerde çok büyük olabilir.

Aman dikkat..

Hayat, doğa pardon kabul etmiyor..

Bu yazı toplam 2408 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
A. Özden Akgüç Arşivi
SON YAZILAR