Ahmed Ünal Bozyer

Ahmed Ünal Bozyer

SİYASET YÖNÜNÜ ARIYOR

SİYASET YÖNÜNÜ ARIYOR

Avrupa’da Siyasal partiler, Fransız Devrimi, Sanayi Devrimi sonrasında etnik, dinsel, kırsal-kentsel ve sınıfsal çatışmalar gibi toplumsal kırılmalardan etkilenen toplumsal kesimleri ve toplumsal sınıfları temsil etmek üzere kurulmuşlardır. Toplumsal hareketler, devrimler, sosyal ve teknolojik gelişmeler partilerin ortaya çıkmasında ve gelişmesinde etkili olmuştur. Batı’da siyasi partilerin temsil ettiği toplumsal taban ve siyasi eğilimlerin kolay değişmemekle birlikte günün şartları ve koşullarına uygun dönüşümlerden siyasi yapı da etkilenebilmektedir. Örneğin, geniş toplumsal tabana yayılan çevre hareketi gibi toplumsal hareketler zamanla siyasal partiye dönüşmekte ve ülke siyasetinde etkin konuma gelebilmektedir.

Batı’da gözlenen siyasi partilerin tarihi gelişimi ve siyasal yapısı her bölge ve coğrafya için geçerli olmayabilir. Her ülkenin sosyolojik koşullarıyla siyasal hayatının ve yapısının gerçekleştiğini iddia edebiliriz.

Ülkemizde de siyasi partilerin ortaya çıkmasının ve gelişmesinin kendine özgü toplumsal koşulları geçerli olagelmiştir. Liberal, sosyalist, sağ, sol, dini, etnik, laik, seküler eğilimlerle pek çok parti kurulmuş, bir kısmı ülke siyasetine damgasını vurarak başarılı olmuş, büyük bir kısmı ise tabela partisi olmaktan ileri gidememiştir. Batı’dan farklı olarak ülkemiz gibi bazı ülkelerde zaman zaman gerçekleşen askeri darbeler, siyasal yaşamı önemli ölçüde etkilemekte ve siyasal yapıyı dönüştürmektedir.

Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 sonrası merkez sağ ve merkez sol partiler merkezinde konumlanan ülke siyasetine, 1960 darbesi sonrasında muhafazakâr ve milliyetçi partilerin eklendiğini görmekteyiz. Aynı tarihlerde işçi ve etnik tabanlı, sosyalist eğilimli partilerin siyaset alanına girdiğini de eklemek gerekir. 1980 darbesinin CHP dahil tüm siyasi partileri kapatması, siyasi faaliyetleri yasaklaması ülke siyasetinin yeni bir yörüngeye girmesine neden olmuştur. Liberal ekonomiye geçilen bu dönemde yasaklar kalkınca yeni kurulan partiler, siyasi yasağı devam eden eski liderler, yeni söylemler ve sloganlarla siyasi eğilimler ve toplumsal taban değişmiştir. Yasakların kalkması, siyasetin eski eğilimlere ve tabana tekrar dönüş sürecine girmesini postmodern darbe takip etmiş, yeniden alt üst oluş yaşanmıştır. Yaklaşık son yirmi yıldır iktidarını sürdüren AK Parti bu dönemin sonunda kurulmuştur.

Nihayet 15 Temmuz 2016 darbesi başarısızlıkla sonuçlansa da siyasi alanda savrulmalara yol açmıştır. Eski bakanların, eski başbakanın parti kurması, anayasa değişikliğiyle başkanlık sistemine geçiş bu darbe sonrası gerçekleşmiştir. Tüm dünyayı etkileyen salgın süreci, yeni kuşakların talepleri, yeni dönemin siyasi eğilimlerini belirleyici rol üstlenebilir. Olağanüstü şartlarda kongre sürecini tamamlayan CHP, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin çıkışıyla siyasal alanda yeni bir yöne evrilebilir. Geçim sıkıntısı, işsizlik, salgının ekonomik, sosyal etkileri, çevre sorunları, temiz enerji, kadın sorunları, yeni kuşakların talepleri gibi konularda seçmeni ikna edebilen partilerin ve liderlerin başarılı olabileceği bir döneme giriyoruz. Bu alanlarda arge çalışmaları yaparak yol haritası geliştiren siyasi liderler ve partiler, siyasal alanda kuşkusuz öne çıkacaktır.

Bu yazı toplam 2475 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmed Ünal Bozyer Arşivi
SON YAZILAR