Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

SORAN YOK, SORGULAYAN YOK…

SORAN YOK, SORGULAYAN YOK…

Bazı zamanlar, yaşadığımız kentte, hizmetle alakalı bir derdin olmayışının yanı sıra, siyasi çekişmeler ve hırslardan dolayı şahit olduklarımızı görüp, duyup ve irdeledikçe, bu ülkede vatandaş olarak yaşamak insanın gücüne gidiyor.

Nasıl gitmesin ki?

Önünüze ne konursa ona dayatılmak zorunda bırakıldığınız bir yapının içinde buluyorsunuz kendinizi.

Bağışıklık ta bu yönde gelişiyor ve artık hiçbir alanda refleks koyamaz hale geliyorsunuz adeta.

Örneğin su kesintileri diyorsunuz, ses veren yok.

Altyapı ve yol çalışması bitmiyor diyorsunuz ses yok.

Trafik sorun olmaya başladı diyorsunuz ses yok.

Başlanan projeler neden bitirilemiyor diyorsunuz ses yok.

Yollar bozuk diyorsunuz ses yok.

Usulsüzlük var diyorsunuz ses yok.

Yapılan yanlış diyorsunuz ses yok.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yeniyor diyorsunuz, ses yok.

Herkes bir yol tutturmuş gidiyor diyorsunuz ses yok.

Bütün bu olup bitenler arasında, vatandaşlar bu işlerin neresinde diyorsunuz yine ses yok.

Vatandaş yoksa siyasilere siz neden oralardasınız diyorsunuz çıt yok. 

Bütün bu denilenler, kişisel çıkar değil, kamu yararı ya da kamu zararı diyorsunuz ses yok.

Kısacası yok oğlu yok.

Muhalefet etmesi gerekenler nerede diyorsunuz orası zaten hiç yok.

Al gülüm ver gülüm anlayışıyla günler gelip geçiyor.

Kime yazık oluyor, mağdur olan vatandaşa.

Vur abalıya misali.

Oylar garanti, amblemler var nasılsa.

***

Kentte, muhalefet diye bir şey var mı?

Elbette yok.

İktidar olmakla ilgili bir derdi olan muhalefet var mı?

O zaten yok.

Yereldeki manzara şu; vatandaş sus pus, muhalefet sus pus, icraatı tartışılan iktidar sus pus.

Vatandaşa ne olursa olsun. Vatandaş ya da vatandaş memnuniyeti kimin umurunda?

Vatandaşı memnun edemeyen anlayışı geçtim, vatandaşı memnun etmek için kendini anlatması gerekip, iktidar olmaya çalışması beklenen yapının da umurunda değil vatandaş.

Hepsi adam atamanın, adam atatmanın, tayinin, kendisinden olmayanı görevden almaya çalışmanın, kendi ikbalini garanti altına almanın, sevmediğine algı yaratmanın, fotomontajlı sahte hesaplarla kişileri tukaka ilan etmenin, işyerlerine kurumlardan nasıl fayda sağlarımı kovalamanın peşinde.

Şehirdeki muhalefet anlayışına yönelik bir örneklemeden yola çıktığımız için söylüyoruz:

Biri çıkıp ta, “Eyyy MUSKİ, Eyyy Büyükşehir Belediyesi bu sular neden kesiliyor? Bu kent meydanı neden bitirilemiyor? Bu Kurşunlu Meydanı ne oldu? Bu kazılan caddeler neden kapatılmıyor? Bu caddenin altyapı çalışmaları neden bitirilmiyor?” demiyor.

Hadi muhalefet görevini yapmakta aciz, hazır muhalefet böyle sessizken, bu saydıklarımızı bitirecek olanlar da, “gece gündüz çalışalım da, şu sorunlara bir çözüm getirelim, şu işleri bitirelim. Vatandaş burnundan soluyor. Bize verilen kredi azalıyor” da demiyor.

Durum böyleyken anlıyoruz ki; kente hizmet etmesi beklenen yapı ve mercilerin vatandaşla bir ilgisi gerçekten yok.

Ortada zaman zaman parlayan göstermelik kayıkçı kavgaları dışındaki oynanan oyun dışında Muğla’da vatandaş kimsenin umurunda değil.

Soran yok, sorgulayan yok.

Böyle güzel bir ortamda şehir yönetmeye ne var?

Al oyları otur. Muhalefete düşen de iş kovalasın. Ne ala memleket.

***

Arada bir bu tür yazılarla rahatları kaçırıyorsak, beyzadelerimiz kusurumuza bakmasın artık.

Çünkü bizim bu şehirle de, bu şehirde yaşayan vatandaşla da ilgili bir derdimiz var.

Sözünü ettiğimiz yapının parçaları bu yazıyı okuduğunda ne mi olacak söyleyelim.

Kimse yoğurdum ekşi demeyecek her zamanki gibi.

Bu kentte yaşayan bir vatandaş olduğumuz unutularak, tespitlerimizden oluşan yazı içeriği bir maksada bağlanacak.

Ucuz söylemlere başvurulacak.

Profesyonellikten uzak hissiyat içerikli yöneticilik tutumları sergilenecek.

Sonra yine sahte hesaba başvurulup, yalan yanlış karikatürizelerle çizimlere devam edilecek.

Cek, cak işte…

Ama o beyzadeler bu cek, cakları yapacak diye de, biz bildiklerimizi kamuoyuyla paylaşmaktan ve halktan yana taraf olmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Bu şehir ticari alan olmaktan kurtulduğu gün, vatandaş ve vatandaşa hizmet olgusu, Muğla siyasetinin ve siyasetçisinin odağında yer almaya başlayacaktır.

Bu da böyle biline…

Bu yazı toplam 1152 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR