SOSYAL MEDYA AMİPLERİ

Sosyal medyada yıllardır tanıdıklarımızın hiç bilmediğimiz yönlerini görüp şaşırıyoruz. Kimileri ünlü felsefeci Frued gibi, kimileri ünlü model A. Lima gibi. Bu sosyal medyaların kuruluşu 2004 - 2005yılları ve ülkemizde de sıkı bir şekilde kullanılmaya başlaması 10 yıl öncesine dayanır. Yani 2006’dan önce kaç kişinin sosyal medya hesabı vardı diye merak edip sorsak iki elin parmağını geçmeyecek kadar olduğunu görürüz.

Bu sosyal medya nasıl bir illetse 10 yılda hemen hemen her bireyin telefonuna ve bilgisayarına yüklendi ve ciddi bir şekilde kullanım başladı. İnsanlar artık kendi bireysel reklamını yapmaya başladı, toplumsal olaylara karşı kendi fikirlerini birden fazla kişiye duyurma fırsatı buldu sosyal medya sayesinde. Hatta öyle ki kendisinin hesaba katmadığı kişilere kadar bu mesajlar yerine ulaştı. Baktı ki bizim Ali ağabey paylaştığı görüntü veya yazı onlarca hatta yüzlerce kişi tarafından izleniyor. E hoşuna gitti tabi bu durum ve istisnasız hiçbir olayı atlamadı ve yorumsuz bırakmadı. Kendi kamuoyunu oluşturdu sosyal medyada.

Ayşe ablam da fotoğraflarını paylaşarak görücü sayısını arttırdı. Bakın ne kadar güzelim veya ne kadar zenginim diye fotoğraf paylaşmadan, video paylaşmadan duramadı. Yediği yemekten içtiği suya kadar paylaşanlar hatta utanmadan tuvaletten fotoğraf paylaşanlar bile oldu.

Bugünkü ziyafetimiz diye masada bulunan yemeklerin eksiksiz fotoğrafını paylaşanların sayısı da oldukça fazla. Hepsi yiyor içiyor ve bunu da kendi sosyal medyasında paylaşıyor nispet yaparcasına. Allah olmayanlara da versin diyor bir de pişkin pişkin. Madem bu kadar düşünüp dua ediyorsun olmayanlar için, niye paylaşıp canlarını çektiriyorsun diyen çıkıyor tek tük düşünceli vatandaş.

Artık sosyal medya sayesinde ünlü olmak kolaylaştı. Herkes kendi fanlarını oluşturmaya başladı. Sosyal medyada 10 bin takipçisi var ancak iki kelime edecek kapasitesi yok. Bizim millet de bir garip.

Ben bu sosyal medyada beş para etmez insanların felsefi yaklaşımlarından, çok güzelim havalarından ve gereksiz paylaşımlarından bıktığım için kapattım. Yaklaşık 3 yıldır FB hesabım kapalı ve hiç eksikliğini hissetmiyorum. Etrafımda kendini pazarlayıp kendi şahsi reklamını yapanlardan uzak kaldığım için de ufaktan mutluyum. Kimse’ye ne yaptığımı anlatma gereği hissetmiyorum ve kimsenin de ne yaptığını merak etmiyorum. Herkes kendini işine, gücüne ve en önemlisi inancına versin temennisinde bulunuyorum.

Kim ne yapmış, ne demiş, ne yemiş diye saatlerce telefon veya bilgisayar başında harcayın zamanınızı tam da istenen kıvama geliyorsunuz toplum olarak!