Süleyman Akbulut

Süleyman Akbulut

TARAFTARIN GÖREVİ TAKIMA HOCA SEÇMEK DEĞİL!

TARAFTARIN GÖREVİ TAKIMA HOCA SEÇMEK DEĞİL!

Oldum olası bizim Muğlaspor’da olup bitenlere aklım almaz.

Amaç, şehrin takımı bir yerlere gelsin noktasında birleşir ama bu amaç, hep kişisel çekişmeler ve birilerini memnun edememekten kaynaklı hasıl olmaz.

O gelse diğeri beğenmez, diğeri gelse bu beğenmez.

Hep bir memnuniyetsizlik anlayışı yerleşiktir.

İşte böyle bir ortamda başarı sağlanmaya çalışılır hep.

O başarının adını siz deyin ligde kalma, ben diyeyim ligi düşme hattından uzaklarda bitirme.

Böyle bir ortamda zaten daha fazlasını beklemek te olmaz.

Kaosun ve sorunun hiç bitmediği bir alandır son yıllarda Muğlaspor.

Bu kaos ve sorunları örneklememe sanırım gerek yok. Saymakla bitmez.

Hatta arkadan dolanmaların ve içeride yaşananın dışarıda kol gezdiği bir ortama dönüşmüştür Muğlaspor.

Ucundan her kim tuttuysa kendisini söz sahibi olarak gördüğü ama bu sahipliğin yapıcı değil de, yıkıcı tarafından ele alındığı bir camiaya haline gelmiştir.

Alınan kararlara ya da yönetime bazı kesimlerce faydalı ilan edilen birkaç kişi dışında kim gelirse gelsin ağız burun kıvrıldığı bir ortamdır hatta.

Ama ne hikmetse sessiz sedasız genel kurullar yapılır, yönetimler ibra edilir, dışarı çıkınca bu kaotik ortam kaldığı yerden devam eder.

Şimdi bu tespitleri yaptık diye yüzünü ekşiten ya da düşüncelerimize katılmayanlar da olacaktır. Saygı duyuyoruz. Elbette katılan kadar katılmayan da olacaktır.

Çünkü dışarıdan görünen fotoğrafı kimse kabul etmeyecek, etmek istemeyecektir. Kimsenin yoğurdum ekşi demediği gibi…

Hem formasını giyip, hem de yönetim kademelerinde bulunma şansını elde ederek bu tespitlere vakıf olmuş biri olarak, daha dün bir bugün iki, genel kurulun ardından ilk çatlak oluştu bile.

Bütün bu ifadelerimi doğrular nitelikte bir gelişme bu aynı zamanda.

Neydi o çatlak biraz irdeleyelim.

Önce geçtiğimiz hafta sonu tekrar Kulüp Başkanlığına seçilen Erol Kapiz’e yakınlığı ile bilinen ve bu dönem bu yakınlığını yönetime girerek pekiştiren Serdar İli arkadaşımız sosyal medya hesabından istifa ettiğini açıkladı.

İli, geçtiğimiz dönemlerde Taraftarlar Derneği başkanlığı da yapmış bir isim aynı zamanda.

İli’nin istifa duyurusunun üzerinden 24 saat geçti geçmedi, Kapiz’in başkanlığı döneminde oluşan ve başını Serdar İli’nin çektiğini söylesek yalan olmayacağına inandığımız taraftar topluluğu olan Suskunlar Grubu’nun yönetimden desteğini çektiğini içeren açıklaması sosyal medya mecrasına düştü.

İnsanın “hoppalaaaaa” diyesi geliyor.

Bu istifalar özellikle takımın yeni sezonda Egemen Urhan ismine emanet edilmesi üzerine olmuş olması da manidar.

Demek ki, İli ve Suskunlar Grubu’nun beklentisi başka bir isim üzerinde yoğunlaşmıştı.

Ortaya çıkan kaostan ben bunu anladım. Aksi bir durum varsa arkadaşlar gerekçelerinin bundan değil de başka bir şeyden olduğunu ifade ederlerse, onu da bu köşeden aktarırız.

Suskunlar Grubu’nun sosyal medyadaki açıklamasına bir bakalım. Şu ifadelere yer verilmişti paylaşımda:

“Kamuoyunun dikkatine…Şu güne kadar her zaman Muğlaspor’un ve Muğlaspor yöneticilerinin her zaman destekçisi olduk. İyi yapılan şeyleri asla göz ardı etmedik ve herkesin eleştirdiği yerde biz destek olup sahip çıktık. Tüm Muğla taraftarları tek bir ismi isterken bunları göz ardı etmek ve onların isteklerini önemsememek kabul edilmez bir durumdur. Bu yüzden Muğlaspor yönetiminin karşısında durmaktan başka bir seçeneğimiz yoktur. Defalarca şans verilen ve başarılı olamayan insanların kulübü yönetmesi herhangi bir başarı hedeflenmediğinin en büyük göstergesidir. Bizim Muğlaspor’a ve Muğlaspor sevdasını yüreğinde taşıyan herkese desteğimiz devam edecektir. Ancak yaşanılan son gelişmelerden sonra Muğlaspor yönetimi bizim için bitmiştir. Taraftarın isteklerini önemseyen, başarı hedefleyen ve gerçekten kalbinde Muğlaspor sevgisi olan yeni yönetimlerde görüşmek üzere!”

***

Fikir ayrılıkları sonucu bu gibi tasarruflara saygı duymak önemli ancak, yönetimlerin aldığı kararlara saygı duymak bir o kadar önemli.

Kaldı ki, “bizim istediğimiz olmadı o zaman Muğlaspor yönetimi bizim için bitmiştir” şeklindeki bir yaklaşım ve bir ifade yanlıştır.

“Ver oyuncağımı, al oyuncağını” misali bir tutum kabul edilemez.

Oysaki taraftarlık, iyi günde kötü günde, yanlış ya da doğru kararlarda camiasını desteklemeyi gerektirir.

Takımı kimin çalıştıracağına karar vermek yönetimlerin işidir, taraftar gruplarının değil.

Elbette gönülden geçenler fikirsel olarak ortaya atılıp, talep edilebilir ama bu talep kabul görmedi diye gemi terk edilmemeli.

Hele ki ekonomik sorunların başı çektiği bir ortamda, dışarıdan hoca getirmenin çok ta yarar sağlayıcı bir tarafı yok.

Muğlalı bir sportif direktöre bile maaş bağlandı diye ortaya konan tepkileri herhalde unutmuş olamayız.

Devir çar çur devri değil. Başarılı olunur olunmaz, onu bir daha masaya yatırırız.

Dolayısıyla, yönetim içinde yönetici olarak fikir ayrılığı yaşadığı için istifasını sunan Serdar İli’ye tamam ama bu istifanın uzantısı olarak, yönetim üzerinde etkili olmaya çalışan bir taraftar grubu yaklaşımına tamam demek mümkün değil.

Hep söyledik, söylemeye de devam ediyoruz…

Muğlaspor uzun vadede başarılı olmak istiyorsa, yönetici yöneticiliğini, hoca hocalığını, futbolcu futbolculuğunu, taraftar da taraftarlığını bilecek.

Kısacası herkes işini yapacak.

Yoksa yönetimlere müdahale etmekle, yönetimlerin de içişlerine müdahale edilmesine müsaade etmesiyle bu işler yürümez.

Taraftarsız camia tatsız bir yemekten farklı değildir ancak, taraftarların görevi de, gönül verdikleri takımı beklentisiz ve koşulsuz sadece desteklemektir.

Bunun dışında takıma hoca seçmede belirleyici olmak değil, olamaz da.

Öte yandan; yerelleşme adına atılan adımı doğru bulduğumuzu söyleyerek sonlandıralım.

Bu yazı toplam 852 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Süleyman Akbulut Arşivi
SON YAZILAR