TARTIŞMALAR KARGAŞA YARATTI

TARTIŞMALAR KARGAŞA YARATTI
Muğla Çevre Platformu, Gökova körfezindeki sit alanları statüsünün değiştirilmesine ilişkin kamuoyunda başlayan tartışmalara açıklık getirmek için yazılı duyuruda bulundu.MUÇEP’ten yapılan açıklamada “16 Mart tarihli...

Muğla Çevre Platformu, Gökova körfezindeki sit alanları statüsünün değiştirilmesine ilişkin kamuoyunda başlayan tartışmalara açıklık getirmek için yazılı duyuruda bulundu.

MUÇEP’ten yapılan açıklamada “16 Mart tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, Gökova Körfezi kesin korunacak hassas alanları kararı, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden oldu. Bu tartışmalar içinde kullanılan kavramlar ve büyüklüklerin yarattığı karmaşa, konuyu takip edilebilir olmaktan çıkarmakta, renkli haritalar ve bol hektarlı sayılarla asıl maksat gizlenmekte ya da kimi zaman abartılmaktadır. Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) olarak, başından beri takipçisi olduğumuz bu konu üzerinde oluşturulmaya çalışılan kavram kargaşasını gidermek için, aşağıdaki açıklamaları yapmayı zorunlu görüyoruz. Aşağıda konu başlıkları halinde sıraladığımız bilgilerin, ‘korunan alanlarda statü değişikliği’ adı altında sürdürülen çalışmanın, doğal çevremizi nasıl bir felaketin içinde doğru sürüklediği konusunda aydınlatıcı olacağını umarız” denildi.

‘BİLİMSEL’ İHALE SÜRECİ

Açıklamada “Geçmişte doğal sit alanlarının bilimsel olmayan yöntemlerle belirlendiği, oysa yeni yönetmeliğe uygun olarak hazırlanan ‘Dört Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’nun ve bu raporlara göre tespit edilen yeni sit statülerinin ‘tamamen bilimsel’ olduğu tüm demeçlerde yer almaktadır.Ancak, adı çok güzel olan bu raporu elde etmek için bilimsel ön yeterlilik aranan kademeli bir ihale yapmak yerine, isteyen herhangi bir firmanın katılabileceği, ‘mühendislik – mimarlık’ kaleminden, açık ihale yöntemi ile işlerin verildiğini kimse söylemiyor.Böyle saçma bir ihale sonucunda da, Muğla bölgesinde ve tabii ki 16 Mart’ta kesinleşen Gökova körfezinde, bu işin bir ‘gayrimenkul yatırım ve geliştirme firmasına verildiği (!) ve şu anda üzerinde konuştuğumuz haritaları da o firmanın hazırladığı ve teslim ettiği de bu çalışmayı savunanların hiç dile getirmediği bilgiler arasında. Tek başına bu sebep bile, tüm Türkiye’de 21 bölgede yapılmış ihalelerin ve sonucu olan çalışmaların tamamının, herhangi bir uygulamaya girmeden derhal iptal edilmesini gerektirmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını bir kez daha bu ihaleleri ve sonuçlarını iptal etmeye, ‘bilimsel’ tanımına yakışır şekilde yeniden düzenlemeye davet ediyoruz” ifadesi kullanıldı.

KESİN KORUMA VE NİTELİKLİ KORUMA

MUÇEP açıklamasında “Gökova körfezinin geçmişte bütünüyle 1. Derece doğal sit alanı olan bölgelerinde, bilimsel gerekçesini anlamak mümkün olmayan ama siyasi ve idari gerekçesini yukarıda açıkladığımız şekilde; bir kısım alan kesin korunacak statüsüne alınırken, bir kısmı ise bir düşük kategori olan nitelikli koruma statüsüne aktarılmıştır. Nitelikli koruma alanı haline getirilen yerlerin, günübirlik kullanım ya da düşük yoğunluklu turistik kullanım adı altında yapılaşmaya açılma riski çok yüksektir. Özellikle güney sahillerinde tamamen aynı dokuda olan bir bölgenin, adeta alan hesabı yapılarak ortadan ikiye bölünmesine herhangi bir bilimsel açıklama getirmek mümkün görünmüyor. Gökova körfezinin deniz koruma alanlarıyla birlikte el değmemiş doğasında düşük yoğunluklu kullanım tariflerinin yaratacağı tahribat konusunda uyarıyor ve tüm 1. Derece sit alanlarının (kısıtlı köy yerleşim sahaları dışında), kesin korunacak alana dönüştürülmesi gerektiğini hatırlatıyoruz” denildi.

GÖKOVAYI OKLUK KOYUNA FEDA ETMEYİZ

MUÇEP’ten yapılan açıklamada “Okluk koyunda süren Cumhurbaşkanlığı yazlık konutu inşaatı ile bağlantılı yol çalışmalarının sebep olduğu tahribat her geçen gün artarak devam etmektedir. Sit alanları değişimi tartışması içinde söz konusu yolun sebep olduğu tahribatı görmezlikten gelmek ve bir yandan doğa koruma için çok önemli bir adım atıldığını savunup, bir yandan da o doğal alan içine duble yol yapmak kabul edilemez. Yine gizlilik arkasına saklanmış bu yıkım, sadece kesilen ağaçlar değil, açılan hız yolu, doğal erişim eşiklerinin kaybolması gibi geri dönüşü olmayan zararlara sebep olmaktadır. Yeşil belde – Okluk yolu inşaatının, Okluk projesinin ve iskelesinin daha fazla zarara sebep olmadan, acilen durdurulması ve bölgenin doğal yapısına uygun hale getirilmesi gerekmektedir” denildi.

Bu haber toplam 889 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.