“TOPRAĞIN SÜRÜLMESİNİ EKOSİSTEM DOSTU GÖRMÜYORUZ”

“TOPRAĞIN SÜRÜLMESİNİ EKOSİSTEM DOSTU GÖRMÜYORUZ”
BERİTAN YÜCEL--Yanan alanların toplu dikimler için teraslayarak hazır hale getirilmesinin, uzun vadede ekosistem dostu görmediklerini dile getiren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlisi ve yaban hayatı uzmanı Biyolog...

BERİTAN YÜCEL--Yanan alanların toplu dikimler için teraslayarak hazır hale getirilmesinin, uzun vadede ekosistem dostu görmediklerini dile getiren Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim görevlisi ve yaban hayatı uzmanı Biyolog Dr. Yasin İlemin, “Bu tarz ağaçlandırma ile toprak sürülürken toprak altındaki birçok tohum ve sürgüne zarar verilebiliyor” dedi.

Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü davetiyle bölgeye gelen Biyolog Gökhan Ergan yaptığı açıklamada fidan dikimi için yanan alanlarda teraslama çalışmalarının yapılmasının, kızılçam tohumlarını taşıyan karıncaları ve doğanın kendisini yenilemesini olumsuz yönde etkilediğini belirtmişti. Ergan, “Karıncalar yanan alanlardaki kızılçam tohumlarını taşıyarak, türlerinin yayılmasını sağlar. Teraslama çalışması, ortada ne karınca nede doğada tohum çimlenme etkinliği bıraktı. Orman, içerisindeki etkileşimleri barındırdığı sürece orman olarak tanımlanır” ifadelerini kullanmıştı.

EKOSİSTEM DOSTU GÖRMÜYORUZ

Muğla'da yangınlarda zarar gören alanların ağaçlandırılması için teraslar yapılmasına bir eleştiride yaban hayatı uzmanı Biyolog Dr. Yasin İlemin’den geldi. Ağaçlandırılacak alanların iş makineleriyle sürülerek, toplu dikimler gerçekleştirilmesini ekosistem dostu görmediklerini ifade eden Dr. Yasin İlemin, “Orman Genel Müdürlüğü yanan ağaçları alandan çıkarmaya devam ediyor. Yanan ağaçlar araziden çıkarıldıktan sonra genel olarak 3 şekilde ağaçlandırma yapılıyor. İlki ve en çok uygulanan yöntem ağaçlandırılacak sahanın iş makinaları ile sürülmesi, teraslar yapılması ve ağaçlandırma başta olmak üzere toplu dikimler için alan hazır hale getiriliyor.  Böylece özellikle kamuoyunun beklentisini dindirecek olan görselliği bol ve eylemsel bir hareket tarzı benimseniyor. Özellikle kıyı alanlarında yanan sahalarda bu yöntem yoğun kullanılıyor. Ancak bu yöntemi bu konuda çalışan ve belli bir birikime sahip bilim insanları olarak bizler uzun vadeli olarak ekosistem dostu görmüyoruz” dedi.

BİRÇOK TOHUM VE SÜRGÜN ZARAR GÖRÜYOR

Bu tarz ağaçlandırmalarda toprak sürülürken toprak altındaki birçok tohum ve sürgüne zarar verdiğini dile getiren Biyolog İlemin, “Öte yandan kızılçam ormanlarının olduğu bölgelerin eski haline gelebilmesi için en az 15 yıl gerekiyor ki OGM bu süreyi kısaltmak adına bahsettiğim ilk yöntemi uyguluyor” dedi.

YANAN BÖLGELERDE GELİŞMELER DEVAM EDİYOR

Yağış azlığına rağmen yanan bölgelerde doğanın kendisini yenilemeye devam ettiğini belirten Biyolog İlemin, “Geçen yaz Muğla’da yanan alanlardaydık (Milas-Bodrum, Marmaris, Köyceğiz). Yağış azlığına rağmen doğada yangın sonrası toparlanma devam ediyor. Yanan alanlarda toprak içinde bulunan birçok otsu bitkiye ait tohumlar çimlenmiş, çiçeklenmiş. Toprak altındaki kısımları yanmadan maki türlerine ait sürgünler hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

Yaban hayatında da toparlanmaların devam ettiğini söyleyen Biyolog İlemin, özellikle kuş türlerinin alanda yoğun aktivite gösterdiğini vurguladı. Biyolog İlemin, “Vadi tabanında su akan yerlerde balıkçıl gibi su kuşları bile mevcut. Kuşların yangın alanlarında bulunması çok önemli, dışkıları ile doğal tohum taşıyıcılığı görevi yapıyorlar. Sürüngenler yangın sırasında en çok kayıp veren canlı grubu olmakla birlikte, yangının hemen sonrasında alanda en fazla bulunan canlıların başında geliyor” dedi.

Bu haber toplam 518 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.