Uzman Psikolog Uyardı:“Bilgisayar Oyunları Tehlikeli Boyutlara Ulaşıyor”

Sosyal medyanın çocukların üzerindeki etkisi uzun süredir en çok tartışılan konuların başında geliyor. Çocuklar ve gençler sosyal medyadaki online oyunlardan ve zararlı sitelerden çok daha kolay etkileniyor. Özellikle son zamanlarda gençler arasında yayılan ve dünya çapında çok sayıda intihar olayıyla bağdaştırılan Mavi Balina isimli oyun Türkiye genelinde 150 kişinin ölümüne sebep oldu. Çoğunlukla 12-16 yaş aralığındaki çocukların içinde bulunduğu Mavi Balina oyunu ölümle sonuçlanıyor. Mavi Balina oyunun kurucusu 21 yaşında olduğu belirlenen Rus vatandaşı Philipp Budeiken tutuklanmasına rağmen oyun hala etkin durumda. Oyunun Türkiye bağlantıları henüz bulunamadı.

Muğla’da faaliyet gösteren çocuk, ergen, yetişkin, ileri yaş ve tehlikeli hastalıklar uzmanı Klinik Psikoloğu Dilek Taşkıran, online oyunlar ve zararlı siteler hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Online oyunlar ve sosyal medyanın kullanımı hakkında çocukların nelere dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Psikolog Dilek Taşkıran; “ Mavi balına oyunu farklı balina isimleriyle tekrar çıkıyor. Mavi balina, pembe balina, beyaz balina gibi bir sürü isimle tekrar çıktı ve oyuncu sayısı oldukça fazla. Sadece bu oyunda değil tehlikeli oyun o kadar fazla var ki. Çocuklar özellikle Cartoon Network izliyor. Benim en karşı olduğum kanallardan biridir. Vahşet, öldürme, kafa kopartma gibi kötü örnek olan her şey var. Bizim psikolojide 25. Kare dediğimiz tehlikeli karelerin hepsi bu oyunlarda ve kanallarda var. Ben bu oyunları inceledim ve bu oyunda şunu gördüm. Önce çok güzel komutlar veriyor sonra bu komutlar yavaş yavaş tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Bu oyunlarda tehdit var ve bu oyunlar hiçbir zaman masum ilerlemiyor. Her bir komut oyunun bir önceki levelin de daha ağır ilerliyor ve çocuklar birbirlerinin arasında level atlama yarışına giriyor. Arkadaşlarımdan geride kalacağım korkusunda orada verilen komutları yerine getirme zorunluluğu hissettiriyor. Bilinçaltı telkinleri o kadar kuvvetli ki bazı oyunlarda o bilinçaltı telkinleri sayesinde çocuklara yaptıramayacağımız her şeyi doğru dalgalarla veriyorlar.” Dedi.

“Aileler Çocuklara Önce Saygıyı, Sevgiyi Öğretmeliler”

Anne babaların bu oyunları, oyun deyip bırakmamaları gerektiğinin belirten  Psikolog Dilek Taşkıran; “O oyunların içerisinde reklamlar çıkıyor bu reklamlar ahlaksız oluyor, fuhuş sitesi reklamları oluyor ya da farklı sitelerin reklamları dönüyor onun için ailelerin çok dikkatli olması gerekiyor. Bu konuda ailelere şunu öneriyorum; En başta çocuğunuzla arkadaş olmayın, çocukla arkadaş olunmaz. Çünkü onlar şekilsiz hamur. Biz ne verirsek o şekli alacaklar. Önce saygıyı, sevgiyi öğretmeliler. En çok rastlanan olayların biri de aileler çocuklara özgüven yükleyeceğiz diye aşırı şımarık bireyler yetiştiriyorlar. Ondan sonra ben merkezli bireyler yetişiyor, suç eğilimli bireyler ortaya çıkıyor. İnternet kullanımında ödev söz konusu olduğunda araştırma için gireceklerse bile yanlarında aileleri mutlaka olmalı. Özellikle online oyunlar çok tehlikeli ve yanı sıra annesinin, babasının telefonundan sosyal medyaya giren ya da kendi adına hesapları olan yaşları küçük olan hesapların nelerle nasıl insanlarla karşılaştığını biliyoruz.  Her gün görüyoruz bunları. Dolayısıyla bu yaşlarda internetin kullanımı çok doğru değil ve zararlı. Kesinlikle çocuklar oyalansın diye sussun, otursun diye televizyon açılmamalı ya da eline telefon, tablet tutuşturulmamalı. Yoksa çocuk daha kendinin farkına varmadan sen çocuğu zehirliyorsun. Ebeveynlere gerçek manada çok iş düşüyor, öğretmenlere çok iş düşüyor.  Ailelerin çocukları 3T’den uzak tutması gerekiyor. Tablet, televizyon, telefon.” Dedi. Sinem Karakaya