Y E T K İ L İ   B İ L G İ S İ Z L E R

Y E T K İ L İ   B İ L G İ S İ Z L E R
Bir ülkenin kendine yaptığı en büyük yatırım eğitimdir.Güney Afrika’da bir üniversitenin girişindeki yazı tüm eğitim kurumlarının kapısına çivilenmelidir.Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere...

Bir ülkenin kendine yaptığı en büyük yatırım eğitimdir.

Güney Afrika’da bir üniversitenin girişindeki yazı tüm eğitim kurumlarının kapısına çivilenmelidir.

Bir ülkeyi yok etmek için atom bombası veya uzun menzilli füzelere ihtiyaç yoktur.

Bunun için eğitim seviyesini düşürmek ve kopya çekilmesine müsaade etmek yeterlidir.

Bunun sonucunda:

*Hastalar doktorların elinde can verir.

*Binalar mühendislerin elinde çöker.

*Para ekonomistleri elinde kaybolur.

*Adalet hakimlerin elinde yok olur.

Eğitimin çökmesi bir ulusun çöküşüdür.

Sık sık değiştirilen eğitim ve öğrenim sistemimizde, eğitilmeden öğrenim gören ve sınavdan sınava savrulan yeni bir nesle sahibiz.

Daha iyi eğitilmeleri için özel okulları tercih etme imkanına sahip veliler ve öğrencilerde “müşteri” statüsünde ne yazık ki bu kurumlarda.

Eğitimciler, önlerine sunulan müfredatın arkasına sığınıyor.

Veliler, eğitimcilerin eline ayağına dolanıyor.

Öğrenciler ne şekilde olursa olsun sınavdan geçer bir not alma peşinde.

Ezbere dayalı sistemden çıkılıp bir türlü fikri sorgulayan sisteme geçilemiyor.

Yeni nesile eğitim verecek öğretmenin yeni neslin teknolojisine ayak uydurması gerekliliği öngörülmüyor.

Sabah erken kalkan dört katlı binaya fakülte tabelası asıyor. O binada buna inanıp bir sürü mezun veriyor. Sonrası sokaklarda ki üniversite mezunu işsizler.

Toplumsal zaaflarımızdan biri de iyi bir getirisi olan meslek gruplara yönelmek. Geçerli mesleklere ulaşmak için mücadele veren gençlerimizin en yüksek puanlarla doktor olmasını istiyoruz ama bunu insan sevgisi ile yapıp yapmadığını düşünmüyoruz.

Hukukçu olması için paralar akıttığımız gencimizin adalet duygusunu sorgulamıyoruz. Gücün adaletine karşı nasıl duracağını bilmiyoruz.

Mühendis olmasından gurur duyduğumuz evladımızın sistemin çarkına kapılıp gitmesi yerine ilerleyen teknolojinin önüne geçmesini hayal etmiyoruz.

Ondandır paramız kadar sağlıktan faydalanıp adamına göre adaleti seyredip çöken binaların altında kalışımız.

Sürekli oynanan bir sistemin içinde savruluyor öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve peşinde koşturan velilerimiz.

Yetkili insanların bilgisi, bilgili insanların yetkisi yok.

Hal böyle olunca, eğitilmeden öğrenim gören bir sürü diplomalı işsiz gençliğimiz var. Sayıları hızla artıyor hem de. Ne kadar mezun verdiğinden ziyade, eğitim seviyesinin ne kadar kaliteli olduğu önemsenmediği müddetçe bu çok daha vahim sonuçlar doğuracak önümüzdeki yıllarda.

Yetki bilgili insanlara geçmedikçe de sistem düzeleceğe benzemiyor.

Bu haber toplam 303 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.