YANAN ALANLARDA TAŞKIN RİSKİ ARTTI

YANAN ALANLARDA TAŞKIN RİSKİ ARTTI
BERİTAN YÜCEL--Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Muğla ilinde meydana gelen yangınların ardından taşkın riskine dikkat çekti.Özçelik,...

BERİTAN YÜCEL--Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Muğla ilinde meydana gelen yangınların ardından taşkın riskine dikkat çekti.

Özçelik, yanan alanlarda taşkın oluşma potansiyelinin arttığını, yanan yüzeydeki kül, ağaç ve tomruk gibi maddelerin şiddetli sağanaklarda kentsel alanlara ve denize taşınabileceğini belirtti.

İklim değişikliği nedeniyle özellikle hava sıcaklığının en yüksek seviyelere ulaştığı yaz aylarında Muğla ili, tarihinin en büyük orman yangınlarıyla mücadele etti. 29 Temmuz Perşembe günü başlayan ve 15 gün süren felaket Marmaris, Bodrum, Milas, Fethiye, Dalaman, Köyceğiz, Datça, Kavaklıdere, Menteşe ve Yatağan ilçelerinde etkisini gösterdi.

Yoğun mücadeleler sonucu yangınların söndürülerek, soğutma çalışmalarının yapılmasının ardından yanan alanlarda ekolojik çalışmalar da başlatıldı. Muğla’da ilk belirlemelere göre yaklaşık 65 bin hektar alan küle döndü.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yangınların ardından yöreyi ilgilendiren önemli bir riske daha dikkat çekti. Özçelik, Marmaris ve Bodrum’da yangından etkilenen havzaların kıyıya yakın yerleşim yerlerinde taşkın riskinin arttığını açıkladı.

Yangından etkilenen alanlarda ağaçların küle dönmesinin ardından, yüzeydeki bitki örtüsünün yok olmasıyla akış katsayısının artacağına, bu nedenle yangın öncesi duruma kıyasla daha şiddetli taşkınların gözlenebileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, taşkınların ve yüzeysel akıştan kaynaklı olumsuzlukların önüne geçebilmek için havza bazlı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti

YAĞIŞLARIN AKIŞA GEÇEN MİKTARI ARTACAKTIR

Yangınlardan sonra, yağışların akışa geçen miktarında yükselme olacağını dile getiren Doç. Dr. Özçelik, “Yanan alanların akış aşağısında bulunan yerleşimlerde gözlenecek taşkınlarda, taşkın hacmi ve taşkın pik değeri yanan alanın büyüklüğüne bağlı olarak artacaktır. Yağış sonrası taşkının oluşma süresi de kısalacaktır. Çarpık şehirleşme ve altyapı eksikliği bulunan yerleşimlerde bu olumsuz etkilerin sonuçları daha da önemli olacaktır. Üst havzalarda yangın sonucu bitki örtüsündeki değişim, yağan yağışın önceki yıllara göre daha büyük bir kısmının akışa geçmesine yol açacaktır. Kolay anlaşılması bakımından, yangınlardan önce on birim yağış oluyorsa ve bunun birkaç birimi akışa geçiyorsa, yangınlardan sonra bu değerden çok daha fazlası akışa geçecektir” dedi.

DERE YATAKLARINDA ÖNLEMLER ALINMALI

Taşkın riskine karşı uyarıda bulunan Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Bazı bölgelerdeki neredeyse havzaların tamamı yanmış durumdadır. Hidrolojik açıdan düşen yağışın büyük bir kısmı akışa geçecekdir. Özellikle, Marmaris İçmeler gibi çıkışında yoğun yerleşim yeri bulunan havzalarda, yangınlar öncesi  taşkın etkileri gözlenmezken, gerek yüzeysel akışın artması nedeniyle, gerekse dere yataklarının düzensiz kesitlerinde kül, dal, ağaç, tomruk vb. yüzey malzemelerinin akış kesitlerini tıkaması sonucu taşkınlar gözlenebilecektir. Yanan havzalarda bulunan dere yataklarında gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.

YÜZEY EROZYONU MEYDANA GELEBİLİR

Yanan yüzeydeki maddelerin sürüklenerek denize taşınma riski olduğuna işaret eden Özçelik, “Yanan alanlara düşen yağışın daha büyük hızda akışa geçeceğinden bu durum yüzey erozyonu oluşturma ihtimalini gündeme getirmektedir. Yağış şiddetine bağlı olarak bu risk artacaktır. Şiddetli yağışların meydana gelmesi durumunda yüzey malzemeleri sürüklenerek havza çıkışına, varsa yerleşim yerlerine veya denize doğru taşınacaktır. Eğer dere yatakları düzensiz veya akış kesitleri köprü, menfez vb. sanat yapılarıyla daraltılmışsa akış kesitinin ıslahı, düzenlenmesi, temizlenmemesi gibi yapısal olmayan önlemlerin alınması veya havza bazlı yapısal önlemlerin geliştirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Bu haber toplam 583 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.