Yaşlılık ve Kış

Yaşlılık ve Kış
Biyolojik yıpranma, metabolizmada yavaşlama dolayısıyla internal oksidasyonda azalma ve immün sistem de bozulma, yaşlının direnç mekanizmasını etkileyerek özellikle kış enfeksiyonlarına kolayca neden olur. Ayrıca soğuk havalar...

Biyolojik yıpranma, metabolizmada yavaşlama dolayısıyla internal oksidasyonda azalma ve immün sistem de bozulma, yaşlının direnç mekanizmasını etkileyerek özellikle kış enfeksiyonlarına kolayca neden olur. Ayrıca soğuk havalar bazal metabolizması yavaşlayan yaşlının üşümesine neden olur. Dolayısıyla kat kat giyinerek bir türlü ısınamayan yaşlılara hep tanık oluruz.

Yaşlılarda beden ısısında düşme önemli olup, soğuk soluk beniz, nabızda yavaşlama, yüzeyel solunum ve konfüzyon gibi (gençlere göre farklı) belirtiler verir, bunun yanı sıra MI ve inme riskini arttırır.

Solunum yolu hastalıkları, influenza ya da RSV (Respiratory Syncytial Virus) enfeksiyonları çocuk ve yaşlılar için kış mevsiminde özellikle ocak ve şubat aylarında pik yapar. Kış aylarında bu mikroorganizmaların doğada görülme sıklığı artmaktadır. Kapalı yerlerde (huzurevi, sinema, kalabalık evler) uzun süre kalınması ve buraların iyi havalandırılmaması, soğuğun vücut direncini düşürmesi, sigara dumanı, yetersiz-dengesiz beslenme gibi nedenlerle ya da bazı çok iyi bilinmeyen mekanizmalarla kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artmaktadır.

Grip aslında influenza virüsünün sebep olduğu bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Ancak bütün üst solunum yolu şikayetleri aslında grip değildir. Biz genel olarak burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, öksürük, ateş, baş ağrısı, kırıklık, kas ve eklemlerde ağrılar, halsizlik gibi şikayetlerden bir kaç tanesi veya hepsinin olduğu hastalıkları grip, soğuk algınlığı diye isimlendiriyoruz. Grip dediğimiz üst solunum yolu enfeksiyonunda takip eden bakteriyel pnömoniler hiç de ender değildir.

Kış mevsiminde yaşlı ölüm nedenleri üzerine yapılan retrospektif çalışmalarda, solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölüm oranları daha yüksek bulunmuştur. Her ne kadar influenza virüsü, çok şekil değiştirebilen bir virüs olması ve her sene değişik türleri ile karşı karşıya kalmamıza karşın, aşılanma en etkin koruyucu yöntemdir. Fakat, bir nevi grip aşısı olan influenza aşısı (Live Attenuated Influenza Vaccine-LAIV), özellikle 65 yaşın üstünde, astımı ve kronik bir hastalığı olan (örneğin; kalp, böbrek ve diyabet gibi) yaşlılara uygulanmamalıdır.

Virüslerin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonlarında:

• Yaşlı, sigarasız ve dumansız temiz bir ortamda istirahat etmeli,

• Öğünleri dengeli ve bol sıvılı ve meyveli (ıhlamur, bitkisel çaylar, meyve suyu, hoşaf, komposto vb.) olmalı,

• Özellikle geceleri artan kuru öksürük yaşlının uyku kalitesini bozar ve yorar. Kış aylarında ise genelde kullanılan soba ve elektrikli ısıtıcılar oda havasını kurutarak öksürüğü proveke eder. Bu nedenle en iyi balgam-salgı yumuşatan doğal madde olan su ile buharlı ortam oluşturacak, ev içi düzenlemeler yapılmalı.

• Huzursuzluk ağrı ve ateş için ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar verilebilir. Antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur (antibiyotikler hastalığın süresini kısaltmaz). Hekim önerisine göre antiviral kemoprofilaksi gerekekebilir.

• Kış aylarında yaşlının odası ve ev, sık sık havalandırılmalı; hasta ziyareti ya da hasta aile üyesi ile yakın temastan kaçınmalı.

• Gribal enfeksiyon geçiren kişi, diğerlerini korumak adına maske takmalı; şahsi eşyaları ayrılmalı ve sık sık eller yıkanmalı.

• Hipotermi durumlarında yaşlı için ılık bir oda, sıcak bir yatak düzenlemeli, çorap, eldiven ve hırka giydirilmeli, sıcak içecekler verilmeli, hafif egzersizler yaptırılmalıdır. Sonuç olarak yaşam enerjisi azalan yaşlıyı kışın soğuğundan koruyun ve sevginizle ısıtarak bağışıklık sistemini güçlendirin.

Bu haber toplam 809 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.