“YEREL BASINDAN BU KAÇIŞ NEDEN?”

Basın bayramlarında fotoğraf makinelerine poz vererek mangalda kül bırakmayan değerli bürokratlarımız, politikacılarımız ve yerel yöneticilerimiz, iş taşın altına elini koymak boyutuna gelince yerel basından kaçıyorlar. Bunun örneğini basın mensubu olarak defalarca yaşadık. Tüm Muğla’yı ve ülkeyi ilgilendiren seminerler yapılır yerel basın çağırılmaz, tüm Muğla’nın davetli olduğu iftar sofralarına yerel basın çağrılmaz, havadan ve karadan trafik denetimi olur yerel basın yine çağrılmaz, devlet kurumlarında bir proje çalışması olur yerel basın çağırılmaz.

“Neden yerel basına haber vermediniz, neden bizleri de çağırmadınız?” diye sorduğumuzda ise o kudretli ama işe yaramaz cevap gelir, “O an iş yoğunluğu biraz fazlaydı akıl edememişiz. Biz yerel basına haberi ve görselleri her zaman Whatsapp üzerinden atıyoruz zaten.” ...!

Muğla merkez yerel basını olarak bu gereksiz kaçısın son örneğini maalesef 30 Ağustos Zafer Bayramında yaşadık. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama programı Muğla Valiliği il Basın Müdürlüğü tarafından Muğla basınına mail atıldı. Muğla basınına atılan bilgi mailinde Menteşe ilçesinde gerçekleştirilecek olan etkinlikler yer alıyordu. Menteşe Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına Muğla Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Milletvekilleri başta olmak üzere kurum müdürleri ile çocuğundan yaşlısına vatandaşlar katıldı.  Tabiî ki bu anlamlı günü haber yapmaya gelen gazetecilerde ordaydı.

Muğla Valiliği İl Basın Müdürlüğü’nden, Muğla basınına gönderilen 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlama programı şu şekildeydi;

T.C. MUĞLA VALİLİĞİ

ZAFER BAYRAMI’N IN 97. YILDÖNÜMÜ KUTLAMA PROGRAMI:

-Çelenk koyma töreni Cumhuriyet Meydanı’nda 30 Ağustos saat 09:30 da gerçekleştirilecektir.

-Valilik Makamı Çelengi ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çelengi’nin Atatürk Anıtı’na konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunacaktır.

-Tebrikat Töreni, Valilik Makamında 30 Ağustos saat: 09:40 da gerçekleştirilecektir.

-Kutlama Programı 30 Ağustos saat 10:00 da Cumhuriyet Meydanı’nda başlayacak olup;

Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve protokolün tören alanında yerlerini almaları,

-Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından halkın ve törene katılanların bayramlarının kutlanması, İstiklal Marşı ile göndere bayrak çekilmesi,

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajlarının okunması,

-Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın yapılması,

-Öğrenciler tarafından şiirlerin okunması,

-Folklor gösterisinin sunulması ve tören geçişi

Bu etkinlikleri Muğla yerel basını olarak Muğla Gazetesi, Yenigün Gazetesi ve Hamle Gazetesi olarak takip ettik. Buraya kadar her şey normalken gazeteci bir arkadaşım bana şu soruyu sordu; akşam 30 Ağustos resepsiyonu düzenlenecekmiş, bilgin var mı? Gidecek misin?”

 Gündemin yoğunluğundan dolayı resepsiyonu unutmuş olabiliriz dedim ve Muğla Valiliği İl basın Müdürlüğü’nden gelen 30 Ağustos programı mailene baktık. Ama akşam gerçekleştirilecek olan resepsiyonla ilgili bir bilgi yoktu.

Bu bir aksaklık ya da unutulma olmuş olamaz. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın, sabah gerçekleştirilen bütün etkinlikler saat saat yazılıp, basına mail yoluyla servis edilirken, akşam gerçekleşecek olan 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu neden o mailde yoktu. Tamam, maile resepsiyon saati ve daveti türlü sebeplerden dolayı yazılamamış olabilir.

 Ama her iki gazeteci cemiyet başkanlarının adlarına özel resepsiyon daveti giderken, neden Muğla merkezde yayın yapan 6 yerel gazete es geçiliyor? Neden önemsenmiyor? Daha da ağır bir tabirle neden adam yerine konulmuyor?

Bu arada Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut ve Muğla Büyükşehir Gazeteciler Cemiyet Başkanı Cem Kaytan’ında, 30 Ağustos resepsiyonuna katılım göstermediklerini belirtmeliyim.

Tek niyeti doğru ve objektif haber yapmak olan gazeteciler olarak bu acı isyanımızın sebebi resepsiyona katılıp kuru pasta yiyip, limonata içmek değildi. Muğla’da görev yapan gazeteciler olarak, isyanımızın tek sebebi; toplumun her kesiminden vatandaşların olduğu bir etkinlikte Muğla gazetecilerinin ve muhabirlerinin olmayışıydı.

Dediğim gibi amacımız kuru pasta ve limonata değil, asıl amacımız her gazetecinin kadrajından haber için farklı bir fotoğrafın çıkmasıdır. Bunun sebebini yetkili kişilere sorduğumuzda aldığımız cevap ise trajikomikti. “30 Ağustos resepsiyonu basına açık. İsteyen gelebilir.”

Muğla’daki dernekler, STK’lar, kurum müdürleri yada amirleri ve tabiî ki iş adamları resepsiyona davet ediliyor ama Muğla basını davet edilmiyor. Ya da “aman nasıl olursa onlar gelir yer, içer gider. Birde davet mi edelim.” Mantığından hareketle mi bu davete ihtiyaç duyulmuyor?

Ayrıca resepsiyona gelen bazı “hassas gözlü davetliler” ortamda basın mensubu olmadığı fark etmişler. Bu durumu da bizlere sordular. Bizlerde gerekli açıklamayı yaparak, ilgilerinden dolayı teşekkür ettik.

Türk basınından sansürün kaldırılışının 111. Yıldönümünü olan geçtiğimiz 24 Temmuz’da, basın kuruluşlarına çiçekler ve anlam dolu mesajlar gönderen kıymetli büyüklerimiz tabiri caizse kendileri ile çelişerek yerel basını dışlıyor ve sansüre devam ediyorlar.

 Muğla yerel basını olarak amacımız “bağcıyı dövmek değil üzüm yemek.” Ortak paydamız Muğlamız ise, bu paydada en çok emeği olan yine Muğla yerel basınıdır.

Muğla’yı yönetenlerin düşüncelerini, yaptığı işlerini ve icraatlarını, Muğlalıya, Muğla yerel basını ulaştırıyor. Herkeste şunun farkında ki, işler sadece Facebook ve Twitter paylaşımları ile olmuyor. 

Muğla yerel basını olarak, kimseden bizlere sahip çıkmasını istemiyoruz, kimsenin Muğla yerel basınına, analık-babalık yapmasını istemiyoruz. Öyle aciz bir durumumuzda yok.

 Teşekkürler…