Yusuf Kayacık: “Kırmızı valizle gelip, trilyoner olmakla siyasetçi olunmuyor”

***Kızılay Muğla Şube Başkanlığından alınmasıyla ilgili süreç hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Yusuf Kayacık, “Sonun başlangıcı aslında 2020 yılının başında, Başkentgaz’ın Kızılay’a yaptığı bir bağış ve bu bağışın Ensar Vakfı’ndan Amerika’ya aktarılmasıyla başladı. Biz o gün enerjimizi kaybettik” dedi.

***AK Parti’den istifa etmeyi düşünmediğini de belirten Kayacık, “Millet doğruyu görecek. Sırça köşklerde oturmakla, insanları küçük görmekle, bir kırmızı valizle gelerek, trilyoner olmakla siyasetçi olunmuyor. Siyasetçi olmak istiyorsanız, milletin içinde olmalısınız. Biz milletin içindeyiz çok şükür” şeklinde konuşarak, AK Partili bazı isimlere göndermede bulundu.

Süleyman Akbulut

Kızılay Genel Merkezi tarafından yönetim kuruluyla birlikte görevden alınması kamuoyunda geniş yankı bulan Yusuf Kayacık, Menteşe’deki basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“SKANDALA BOYUN EĞDİK, ÖZÜR DİLİYORUM”

“Sonun başlangıcı aslında 2020 yılının başında, Başkentgaz’ın Kızılay’a yaptığı bir bağış ve bu bağışın Ensar Vakfı’ndan Amerika’ya aktarılmasıyla başladı. Biz o gün enerjimizi kaybettik” diyen Kayacık, bir il şube başkanı olarak, genel başkanın arkasında durmaya çalıştığını fakat ertesi gün ve bir ertesi gün gelen haberlerle durulamayacak pozisyona geldiğini ve sustuklarını dile getirdi.

Kayacık şunları söyledi:

“İlk gün sadece Kızılay’dan yurt yapılmak üzere, yapılmış bir bağış olduğunu savunmaya çalıştım. Çünkü öyle olduğunu sandım ama paranın oradan oraya, oradan oraya aktarıldığı gerçeğiyle maalesef yüzleşmek durumunda kaldık. O andan itibaren Kızılay, kan kaybetmeye başladı. Bizde Muğla Kızılay olarak, çok ciddi bir enerji düşüklüğü, şevk kırıklığı yaşadık. Gençlik kollarımız istifaya kalktı, biz haklı olarak oturduk, istifa edelim mi etmeyelim diye istişare yaptık ama bizim için söz konusu olan Muğla. Muğla’ya neler yapabiliriz hedefimizdi ve bu yüzden bu skandala aslında boyun eğdik. Daha güçlü bir sesi o zaman çıkarmalıydık. Bu nedenle bütün Muğla kamuoyundan özür diliyorum.”

Kızılay’a kırgın olmadığını, baştaki bir şahsın yaptığı eylemin 152 yaşında bir kuruma kesinlikle maal edilemeyeceğini kaydeden Kayacık, “Kızılay’a olan desteğin artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Beni bilen bilir, bir yerde bir doğru varsa doğru derim, yanlış varsa yanlış derim. 10 yıl veterinerler odası başkanlığı yaptım. Yaklaşık 2005 yılından bu yana Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nda yöneticiyim. Gerek hükümetle, gerek bakanlıklarla ters düşen fikirlerim olmuştur ama hiçbir zaman şahsi hesaplarımda yaptığım paylaşımlarla ilgili bu zamana kadar soruşturma geçirmedim dedi.

“KARARI KEREM KINIK’A İADE EDİYORUM”

Sosyal medya paylaşımından sonra müfettiş geldiğini ve haklarında bu paylaşımdan dolayı soruşturma açıldığını dile getirdiğini açıklayan Yusuf Kayacık, “Şaka yapıyor sandım. Soruşturmanın sonucunda da elimize şöyle bir karar içerikli bir yazı geldi: ‘Muğla Kızılay Şube Başkanı Yusuf Kayacık’ın twitter ve facebook hesapları üzerinden yapmış olduğu paylaşımların incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, her koşulda, yerde ve zamanda hiçbir ayrım yapmaksızın tüm insanlığın yararına çalışmak ilkesi ile ülkemizde ve dünyada 152 yıldır hizmet veren Kızılay Derneği’nin toplum nezdinde saygınlığının ve itibarının yok edildiği, her hangi bir belgeye dayanmadan yapılan beyanlar ile kurumumuzun da yüksek himayeleri altında olduğu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını eleştirip, kınadığı anlaşılmıştır. Kayacık’ın bu paylaşımları ile tüzüğümüzün Kızılay görevleri konulu 9/h maddesinde Kızılay’ın önemine yakışır, özen içinde bulunur, Kızılay’a sadakat göstererek Kızılay’a maddi ve manevi çeşitlilik ile bağdaşmayacak hal ve hareketleri ile sözlü ve yazılı açıklamalardan kaçınır. Tüzüğümüzün 35-19/a maddesiyle amaçları doğrultusunda faaliyet göstermek, ilkelerini yaymak, Kızılay’ın tanıtımını sağlamak, toplum katında saygınlığını korumak ve yükseltmek yükümlerine aykırı davrandığı tespit edilmiştir.’ Şimdi soruyorum; ben geldikten sonra Kızılay’a yakışmayacak, bir hareketimi gören oldu mu? Anti demokratik, her hangi bir siyasi partinin yanında, siyasi partiler arasında ayrımcılık yaptığımı gören oldu mu? Her STK, bütün siyasi hareketlere eşit mesafede olmalıdır. Hiçbir STK bir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıdır. Yönetim kurulumuzda bütün siyasi partilerden arkadaşlarımız var. Ben bu kararı Sayın Kerem Kınık’a iade ediyorum. Kızılay’ın vakarını, Kızılay’ın şerefini Başkentgaz’ın yaptığı bağışta kendisi nasıl koruduğunu gösterdi, cümle aleme kanıtladı. Ben kendisine bu kararı iade ediyorum ve literatüre vergiden kaçınmak diye bir cümle koydu, sorarım Kızılay’ın vakarını böyle mi koruyor kendisi. Yasal haklarımızı kullanacağımızı bilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

“DURUŞUMUZ KIZILAY YÖNETİMİNE BİR GÖMLEK FAZLA GELMİŞTİR”

Sosyal medyadaki tweet’i kendisinin attığını ve arkasında olduğunu vurgulayan Kayacık, “Tweet’te yalan, yanlış, iftira ve hakaret yok. Bu tweet yanlışsa bana suç duyurusunda bulunursunuz, savcılık gereğini yapar. Peki, yönetim kurulunun suçu nedir? Yönetim kurulunu ne hakla görevden alıyorsunuz? Burada demokratik yollarla seçilmiş bir yönetim kurulu var. Başkanı görevden alırsınız, yönetim kurulu kendi arasında toplanır ve bir başkan seçer projelerine devam eder. Anlattığım projeler Yusuf Kayacık’ın projesi değildir. Bu projeler yönetim kurulunun ve Muğla’nın projesidir. Yönetim kurulunun göreve iade edilmesini ve bu hukuksuzluktan derhal vazgeçilmesini düşünüyorum. Bir başkanın, yönetim kuruluyla birlikten görevden alınması hukuki bir karar değil, siyasi bir karar olduğunun net göstergesidir. Yönetim kurulunun ve Yusuf Kayacık’ın Atatürkçü, liberal ve demokrat duruşu bu Kızılay yönetimine bir gömlek fazla gelmiştir” dedi.

“KIRMIZI VALİZLE GELİP, TRİLYONER OLMAKLA SİYASETÇİ OLUNMUYOR”

Görevden alınmasının siyasi bir karar olduğunun belirten Kayacık, Kızılay’a geldikten sonra siyaset yapmadığını ve siyasi toplantılara katılmadığını dile getirerek, bu kararda etkili olan siyasileri figüran olarak adlandırdı.

Kayacık, “Bu süreçte her hangi bir siyasi yarışa girmedim ve kimseyi de eleştirmedim. Bir takım sahte sosyal medya hesaplar var. 3-5 günde bir benim resmim kullanılıyor. Burada yapılan şikayet, yerelden yapıldığı belli. Yerel siyasi aktör diyeceğim de aktörde değiller. Bunlar birer figüran. Siyasi güçleri yok. Ağa, babalarına dayanmışlar, üstelik siyasi tabanları yok. Millet her şey görüyor. Bugün beni Kızılay’da engelleyebilirsiniz. Ticaret Odası’nda nasıl engelleyeceksiniz? Yusuf Kayacık Ticaret Odası’nda icraatlarına devam edecek. Başka makamda elbet olacak. Millet doğruyu görecek. Sırça köşklerde oturmakla, insanları küçük görmekle, bir kırmızı valizle gelerek, trilyoner olmakla siyasetçi olunmuyor. Siyasetçi olmak istiyorsanız, milletin içinde olmalısınız. Biz milletin içindeyiz çok şükür. O yüzden her hangi bir istifa mekanizması düşünmüyorum” dedi.

“O KOLTUKLARDA ÇOK FAZLA OTURAMAZLAR”

Muğla adına üzüldüğünü ve sözünü ettiği siyasilerin Muğla adına yapılması gereken onca şey varken, gelip Kızılay’la uğraştığını savunan Yusuf Kayacık, “Sen git 10 sene önce başladığın Kale yolunu bitir. Bodrum’un su meselesini bir çöz. Akıllı kavşak meselesini çöz. Dalaman’daki, Sarıgerme’deki imar sorunlarını çöz. Dalaman Devlet Hastanesi’ni çöz. Datça Devlet Hastanesi’ne doktor bul. Sen git Acıpayam, Dalaman yolunu yap. Sen git Seydikemer’deki Karabel Tünelini bitir. Turizmin cennetinde 2 tane kruvaziyer limanımız yok, gemi yanaşamıyor. Kızılay’a varana kadar, senin yapacak çok şeyin var. O koltuklarda çok fazla oturamazlar. Bunun hesabı bir gün görülecek” diye konuştu.