Aklın Yolu Bir

 “Akıllı Adam aklını kullanır. Daha akıllı adam başkalarının aklını da kullanır.” Bernard Shaw “Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez. Ama her söylediğini düşünür.” Aristoteles Sanki hepsi siyasetçiler için söylenmiş. Bunlara bir tane de ben ekleyelim. “Politikada kimsenin gücü kimseyi yok etmeye yetmez. Herkesin kendini yok etme yeteneği vardır.” O “yeteneğini” kullanan kendi kendini yok eder. Politika çöplüğü bunlarla doludur…

***

Erman Şahin politikacılar için önemli ‘derslerden’ biridir. Kendisi yıllarca Muğla Belediye Başkanlığı yapıp, 1989 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı adaylığı için Orhan Çakır’a karşı önseçimi kaybettikten sonra, muhalifleri kendisine mahalle delegeliğini bile çok görmüşlerdi…

Seçtirmediler. Adeta politikadan silmek istiyorlardı. Ne var ki, Şahin’in mahalle delegeliğini engelleyenler daha sonra milletvekili ve dolayısıyla Şehircilikten Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı görevlerini engelleyemediler!

***

Bilmem kaç dönem Muğla Milletvekilliği ve partisinin il başkanlığını yapmış biri olmanın yanında, zor günlerde, yıllarda partisinin yerel teşkilatlarını tek başına ayakta tutan Latif Sakıcı’ya partisinin il yönetimi tarafından bir ‘kurultay delegeliği’ çok görüldüğünde aklıma ilk gelen isim Erman Şahin olmuştu. Siyaset de vefa da olmalı değil mi? Genellikle olmuyor!

***

Ama “politikacı” başka, “siyasetçi” başka… Seversiniz sevmezsiniz, Deniz Baykal, Hüsamettin Cindoruk gibi isimler “politikacı” değil, bu ülkenin yetiştirdiği siyaset adamları, devlet adamlarıdır. Geçen yerel seçimde Erman Şahin çıkıp, “Ben Muğla Belediye Başkanlığı’na yeniden adayım.” dese ne olurdu?

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarılı yerel yöneticilerinden, bakanlık yapmış biri olan Şahin’e CHP lideri Kılıçtaroğlu “hayır olamazsın” diyebilir miydi? Yarın 2019’da yapılacak genel seçimde Latif Sakıcı çıkar “Ben milletvekili adayıyım” derse, DP lideri Gültekin Uysal “hayır olamazsın” der mi? Demez…

Ama bu saatten sonra ne Şahin ne de Sakıcı “ufaklamazlar”!…

***

Geçen genel seçimde en çok konuşulan milletvekili adayı AK Parti adayı Nihat Öztürk olmuştu. Yanlış anlaşılmasın. Kendisi daha çok projeleri ile değil, rakiplerinin sahte sosyal medya hesapları üzerinde yürüttüğü kampanyalarla, algı oluşturmak için yapılan haberlerle konuşuldu.

Eski DP genel başkan seçim öncesi ise Ak Parti Teşkilat başkanı Süleyman Soylu’nun listede yer almamasının bir eksiklik olmadığını düşündüğü Öztürk 1 Kasım seçimlerinde kurtarıcı olarak görev aldı.

***

1 Kasım seçimlerinin Ülke genelinde galibi AK Parti olurken lokal bazda Muğla’da galibi ise CHP oldu.

Seçimlerin kazananı herkese göre farklıydı aslında. Herkes başka bir hesap yapıyor ve kendini başarılı görüyordu. Aslında Muğla’da değişen bir şey yok. 2011 seçimlerinde kim ne kadar milletvekili çıkardıysa yine aynı. Böyle bakılınca da başarılı olan kimse yok. İlerlemeden kendi yerimizi korumakta başarıdır tezini savunanlara söylenecek tek şey yerinizde koşmaya devam edin bol bol ter atar kilo verirsiniz. Spor salonları mantığı ile siyaset yapanlar ne kendileri nede Muğla için hiçbirşey üretemezler.

***

“Su akar, Muğlalı bakar” denildiğini bilirsiniz. Bu söz, doğru ve yerinde bir sözdür ve doğrusu benim çok ağrıma gider. Akan suya bakacak kadar salak mıyız? Üstelik akan suya bakmakla kalmayıp, havanda su dövme konusunda da elimize su dökebilecek yok gibi…

Siyasetçi dediğin bin düşünüp, bir söylemeli…  Siyasetçi “rakibi de” olsa varsa onun hakkını teslim etmesini, yeri geldiğinde onurlandırmasını bilmeli.  Geçtiğimiz hafta sonu CHP İl kongresi Mürsel Alban’ın zaferi ile sonuçlandı. Gazetelerde de hep böyle başlıklar gördük. Aslında CHP’de zafer Alban ve ekibinin değil CHP’de zafer kongre günü boyunca muhalifler ve muhaliflerin adayı Süleyman Uslu’nun sürekli eleştirdikleri Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ündür. Bu vakitten sonra İl Başkanı Mürsel Alban hem muhalifleri hem de destekçilerini aynı masada toplamayı başarmalıdır. Buna da ilk olarak Partili Belediye başkanları ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ü aynı masaya oturtarak başlamalı. Bekleyip göreceğiz.  Çünkü, siyaset ciddi bir iş. Olgun adam işi…

Bakın Şeyh Said Şirazi ne demiş,  “Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin.”