Bilinçli ebeveynlik

Bilinçli ebeveynlik
Bir kitap geçti elime insanların egosundan bahseden ve egonuzun farkına varabilmenizi sağlamaya çalışan bir nevi kişisel gelişim kitabı(her ne kadar pek...

Bir kitap geçti elime insanların egosundan bahseden ve egonuzun farkına varabilmenizi sağlamaya çalışan bir nevi kişisel gelişim kitabı(her ne kadar pek haz etmesem de kişisel gelişim kitaplarından bu biraz farklı diğerlerine göre).

Kitapta çok yararlı bilgiler ve hayatla ilgili güzel tavsiyeler var. Kitabın bir bölümünde yazar bilinçli ebeveynlikten bahsediyor. Bir zamanlar aynı sıralarda okuduğum arkadaşlarımın birçoğu evlenip çoluk çocuğa karıştılar ve belki feyiz alabilirler düşüncesiyle bu bölümden alıntı yaparak yazımı yazayım istedim. Üşengeçlikten olmasın sakın diyenlerinizi duyabiliyorum ama inanın değil. Konu hoşuma gitti (her ne kadar baba olmaya uzak biri olsam da) en azından sizlerin bir göz atmasını istedim.

“Bir çocuğun içinde gizlenmiş, ebeveynlerine yönelik öfke ve kırgınlık vardır ve bu duygu, genellikle ilişkilerinde samimiyetsizlik yaratır. Çocuk ebeveynlerinin bir insan olarak yanında olmasını ister; ne kadar bilinçli şekilde oynansa bile, rol yapmasını istemez. Çocuğunuz için bütün doğru şeyleri yapıyor olabilirsiniz ama elinizden geleni yapmak bile yetersiz olabilir bazen.

Çocuğunuza bakarken, dinlerken, dokunurken bir konuda yardım ederken, şu andan başka bir şeyle ilgilenmemeniz, uyanık olmanız, farkında olmanız gerekir. O anda eğer kendinizi vermiyorsanız, bir baba ya da bir anne olmazsınız. Farkındalık, dinginlik, dinleyen, bakan, dokunan hatta konuşan varlıktan başka bir şey olmazsınız.

Siz bir insansınız. Bu ne demektir? Hayatta ustalaşmak bir kontrol sorunu değil, insan ile varlık arasında denge kurmaktır. Anne, baba, eş, genç, yaşlı, oynadığınız roller, yerine getirdiğiniz fonksiyonlar, yaptığınız her şey bütün bunlar, insan boyutuna aittir. Onun da yeri vardır ve onurlandırılması gerekir. Ama gerçekten anlamlı, tatmin edici bir ilişki, ya da hayat için tek başına yeterli değildir (ne kadar uğraşırsanız uğraşın).

Bir de varlık söz konusudur. Onu dingin, farkında, uyanık bir bilinçte bulabilirsiniz ve o bilinç de sizsiniz. İnsan biçimdir. Varlık ise biçimi olmayandır.

İnsan boyutunda, hiç tartışmasız bir şekilde çocuğunuzdan üstünsünüzdür. Daha büyük, daha bilgili, daha tecrübeli, daha beceriklisinizdir. Bütün bildiğiniz bu ise bilinçaltında bile olsa kendinizi çocuğunuzdan üstün hissedersiniz. Bu şekilde düşünmek, çocuklarınızın bilinçaltında kendisini aşağılık hissetmesine sebebiyet de verebilir. Elbette çocuğunuzu seviyorsunuzdur fakat sevginiz sadece insan boyutundadır; yani koşulcu, sahiplenici ve aralıklı.

Eğer ebeveynler çocuğun sadece insan boyutunu onurlandırır ve varlığı ihmal ederse, çocuk ilişkinin tatmin edici olmadığını, eksik bir şeylerin olduğunu hisseder ve dolayısıyla çocuğun içinde ebeveynlere karşı bir öfke ve acı oluşur. Neden beni tanımıyorsunuz? Diye sorarlar içten içe.”

O yüzden çocuğunuzu gerçekten tanımaya çalışın. Sadece biyolojik çocuğunuz olduğu için sevmekten veya onda kendinize ait olan benzerlikler aramaktan çok, onun var olduğu özelliklerini bilmeye veya tanımaya çalışın. Unutmayın ki saygıyı sadece ebeveyn olduğunuz için bile almaktasınızdır (ama insan boyutunda). Ancak çocuğunuza, onun var olduğu özelliklerini tanımadan yaklaşır ve davranışta bulunursanız çocuğunuzun size hissettiği saygı ve sevgide azalma olabilir.

Ailenizle birlikte güzel bir hafta sonu geçirin,

Bu haber toplam 508 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.