Bu ayıp kimin?

Bu ayıp kimin?
Ölüm, bütün canlılar için kaçınılmaz bir sondur ve er ya da geç bir gün öleceğimizi biliriz. Ancak nasıl öleceğimizi kestiremeyiz. Bu Allah’ın...

Ölüm, bütün canlılar için kaçınılmaz bir sondur ve er ya da geç bir gün öleceğimizi biliriz. Ancak nasıl öleceğimizi kestiremeyiz. Bu Allah’ın ve ölüm meleklerinin takdiridir.

Toplumumuzda ölüye saygısızlık en büyük ayıplardan biri olarak algılanır. Ölünün arkasından konuşmak, saygısızca terimler kullanmak, ölü bedene zarar vermek vs. O yüzden ölen kimsenin bedeni zarar görmesin diye soğuk odalarda veya hastanenin morglarında tutulur. Cenaze öncesi yıkanır, hatta iş o kadar ileri gider ki tıraş bile edilir. Dualar okunur, helallik verilir. Hıristiyanlarda da durum aşağı yukarı aynıdır ve cenaze uğurlanırken en güzel elbiseler giydirilir ve ölen kimsenin onuruna konuşmalar yapılır.

Ne yazık ki Muğla Orman Müdürlüğü misafirhanesi yetkilileri tepeden tırnağa bu ayıbı etmişlerdir. Geçtiğimiz pazartesi günü misafirhanede çok ama çok tatsız bir olay yaşanmıştır.

55 yaşındaki Antalya Orman Bölge Müdürlüğünde çalışan Kenan Kuşdemir(Allah rahmet eylesin), geçen hafta iki günlük tatile geldiği Muğla’da çalıştığı kurumun misafirhanesinde kalmak için Muğla Orman müdürlüğünün misafirhanesine giriş yapmış. Ankara’dan geliyormuş, malum Ankara gibi uzun mesafeli yoldan gelmiş ve yol yorgunluğunu atmak için odasında istirahata çekilmiş.

Odasına çekildikten sonra dışarı dahi çıkmayan, hatta cumartesi günü çıkış yapması gerektiği halde hiçbir şekilde görünmeyen Kenan Kuşdemir’in oda kapısı yetkililer tarafından birkaç defa çalınmış. Ancak kapı açılmayınca ve içerden hiçbir ses çıkmayınca yetkililer de misafirin odada olmadığını düşünerek ayrılmışlar.

Pazartesi günü olmuş, misafirhanede ağır bir koku (Pazar günü de teğet geçilmiş belli ki). Kokudan şüphelenen bizim “akıllı” yetkililer oda da kalan Kenan Kuşdemir’in hala çıkış yapmadığını fark edince polisi aramaya karar vermişler (alkışlar valla). Neyse gelen çilingirci sayesinde kapı açılmış ve belki de hayatlarında hiç görmedikleri ve bir daha da göremeyecekleri sahneyle karşı karşıya kalmışlar. Rahmetlinin vücudu şişip, çürümeye başlamış ve bütün binayı kaplayan kötü kokunun nedeni o anda anlaşılmış. Gazeteci dostlarımız odaya çıkamamışlar bile hem kokudan hem de manzaradan.

Ölü beden incelenmek üzere otopsiye gönderilmiş. Ölüm sebebini öğrenmek, rahmetlinin yakınlarının kafasında herhangi bir şüphe oluşmaması adına önemli tabi. Ölüm Tahmini ise odasında istirahat ederken kalp krizi geçirdiği yönünde.

Peki, evinden kilometrelerce uzakta ölüme terk edilmiş olan çocuk babası rahmetli Kenan Kuşdemir’in ölü bedeninde oluşan hasar “sorumsuz” sorumluların sonucu değil midir?

Eski ormanspor basketbolcusu olarak ben bile azıcık sorumlu hissediyorsam, orada görev alan kişilerin neler hissettiğini düşünmek bile istemiyorum.

Ancak bu sorumsuzca davranışın karşılığında kurum içerisinde soruşturma açılacağını düşünüyorum. Soruşturma açarak en azından rahmetlik olan Kenan Kuşdemir’e geciken ve gereken saygıyı kurum adına göstermelerini vatandaş olarak beklerim. Hatta ben olsam rahmetli Kenan Kuşdemir’in kaldığı odaya onun ismini vererek ismini kurum’da ölümsüzleştirirdim(ne de olsa orman müdürlüğü kadrosunda olan bir şahıs). Belki ona ait eşyaları, mesleki fotoğrafları temin edilerek, adı verilen odaya koyulabilinir mi? Ya da bu tür davranışlar sadece filmlerde mi olur?

Muğlalılar adına Kenan Kuşdemir’in ailesinden özür diliyor ve ruhunun şad olmasını diliyorum.

Bu haber toplam 627 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.