Cama Hayat Veriyor

Sinan BOYACI

Ula’nın Akyaka beldesi olarak bilinen Akyaka sahillerinde cam sanatını farklı bir boyut kazandı.

Ulanın Akyaka beldesinde sahil kenarında yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olarak ev ve iş yerlerine çeşitli süs eşyaları yapımını sağlayan son şişe bükücü olarak bilinen cam sanatı yapan Ayşegül çiçek KESKİN cam sanatının çok tehlikeli ve emek isteyen bir sanat olduğunu belirtti.

Keskin, Anadolu istihat mezunu olup, 12 yıl boyunca Lisk Yönetimi uzmanlığı yapmış olmasına rağmen cam sanatının esnetik ve doğal yapısı nedeniyle bu mesleğe başladığını belirterek şu ifadelerde bulundu. Cam sanatını Eskişehir’deki ustalardan öğrenmiş oluduğunu ve kendisiyle birlikte Türkiye de sadece Kütahya’da yapıldığını belirtti. Cam füzyon için özel olan fırınlarda 750 -  820 derecede fırınlanarak camların birbiri ile kaynaşması sağlandığını söyledi. Keskin“Üzerine resim ve çeşitli çizimlerde CAM ve AHŞAP akrilik boya kullandıklarını ve kırılmadığı sürece hiçbir şekilde deforme olmadını belirtti. Maliyetine Göre isteğe uygun olarak çeşitli boyutlarda yapılmaktadır. Buranın ve Muğla’nın adının duyulmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. İşletmemizi hizmete açalı 3 yıl oldu bugüne kadar ve sonrasında, İnşallah başarılı bir işletme olacağız. Hem imalat hem hizmet ediyoruz" dedi.

Cam füzyon nedir?

Cam füzyon tekniği cam üzerine bir tür resim yapma sanatıdır. Bu teknik camların dansı olaraktan adlandırılır.Cam füzyon için özel olarak üretilmiş şeffaf ve renkli düz camlar kullanılır. Plaka halindeki camlar istenilen formda elde kesilir. Kesilen cam form üzerine yerleştirilip fırınlamaya hazırlanır.Cam füzyon için özel olan fırınlarda750 -  820 derecede fırınlanarak camların birbiri ile kaynaşması sağlanır. Yapılan bu işleme “Cam füzyon” denir.  Füzyon tekniği tamamen el işidir. Bu yüzden objelerden biri diğerine benzer, ama asla aynı olamaz.

Camın Tarihçesi 

Türkiye’deki geleneksel cam ürün yapımı Selçuklu ve Osmanlı dönemleri olarak ele alınabilir. Selçuklular’ın doğudan Anadolu’ya yeni göç ettikleri dönemden kalma bazı Selçuklu cam ürünlerinin varlıkları bilinmektedir. Selçuklu ve Artuklular döneminin bazı parçaları bugün müze koleksiyonlarında yer almaktadır. Bunlar tamamen mimari dekorasyon ya da el yapımı ürünlerdir. Osmanlı dönemi sırasında, bu dönemden kalan parçalardan da görülebileceği gibi cam sanatı oldukça ilerlemiştir. Cam endüstrisi özellikle İstanbul’un fethinden sonra oldukça gelişmiştir. Cumhuriyet’in kuruluşu ile Türk cam endüstrisi yepyeni bir yön kazanmış ve 17 Şubat 1934′te diğer cam atölyelerine çok yakın bir yerde, Paşbahçe’de, Boğaz’ın yamaçlarında, meclis onayıyla ilk ulusal fabrika kurulmuştur.