Türkiye, önümüzdeki aylarda yeni bir “kayyum dalgası” ile sarsılabilir. İktidara yakın kaynaklara göre, ağırlıklı olarak CHP’li belediyeler üzerinde yoğunlaşan bir gözlem süreci başlatıldı. Özellikle belediyelerin konser ve etkinlik harcamaları mercek altına alınırken, AK Parti çevrelerinde yaklaşık 40 belediyeye kayyum atanabileceği konuşuluyor.
Belediyelerin Harcamaları Neden İnceleniyor?
Son dönemde, CHP’li belediyelerin gerçekleştirdiği konser ve etkinlik harcamaları iktidar tarafından sıkı bir takibe alındı. AK Parti kaynaklarına göre, bu harcamalar belediyelerin mali yönetiminde usulsüzlük olabileceği gerekçesiyle inceleniyor. Özellikle büyükşehir belediyelerinin düzenlediği etkinliklere ayrılan bütçelerin yüksekliği, hükümetin kayyum atanması ihtimalini gündeme getirmesine yol açıyor.
Kayyum Tehdidinin Arka Planında Ne Var?
Bu gözlem ve kayyum tehdidi, sadece mali denetimle sınırlı değil. Uzmanlar, bu durumun arka planında iktidarın CHP’li belediyelerin halk üzerindeki etkisini azaltmak istemesi olduğunu düşünüyor. CHP’li belediyeler, sosyal projeler ve kültürel etkinliklerle halk nezdinde görünürlük kazanıyor ve bu durum siyasi rekabeti artırıyor. AK Parti, belediyelerin bu etkinliklerle siyasi kazanç elde ettiği görüşünde.
Yerel Yönetimlerde Yeni Bir Kriz Kapıda mı?
Eğer 40 belediyeye kayyum atanması gerçekleşirse, Türkiye bir kez daha yerel yönetimler ve merkezi idare arasında büyük bir gerilim yaşayacak. Daha önce Güneydoğu illerindeki HDP’li belediyelere kayyum atanması, halk nezdinde büyük bir tartışmaya yol açmıştı. Şimdi ise aynı durumun CHP’li belediyeler için söz konusu olması, Türkiye’de yerel demokrasi ve seçim sonuçlarının geçerliliği konusunda ciddi endişeler doğuruyor.
Kayyum Atamaları Siyasetin Kutuplaşmasını Derinleştirir mi?
Belediyelere kayyum atanması, zaten kutuplaşmış olan Türk siyasetini daha da derin bir çatışmaya sürükleyebilir. CHP’li belediyelerin seçilmiş yönetimlerine müdahale edilmesi, siyasi tansiyonu yükseltebilir ve toplumsal kutuplaşmayı daha da artırabilir. Bu süreçte yerel yönetimlerin yetkilerinin sınırlandırılması ve iktidarın kayyum atama politikasının devam etmesi, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin en önemli tartışma konularından biri olmaya aday.
Tandoğan Uysal