TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilciliği’nce 13 Ekim Afet Risk Azaltma Günü dolayısıyla “Afetsiz bir gelecek için gençleri koruma ve güçlendirmede eğitimin rolü” başlıklı basın açıklaması yapıldı.
1989 yılında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 44/236 ve 56/195 sayılı kararıyla üye ülkeler arasında afet risklerinin azaltılması kültürünü teşvik etmek amacıyla 13 Ekim “Uluslararası Afet Riskini Azaltma Günü (IDDRR)” olarak belirlendi ve her yıl farklı bir tema ekseninde afet risk yönetimine dikkat çekiliyor.
Bu yılki tema, BM Afet Risk Azaltma Ofisi tarafından “Afetsiz bir gelecek için gençleri koruma ve güçlendirmede eğitimin rolü” olarak duyuruldu.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla İl Temsilcisi Coşkun Çatalkaya, Afet Risk Azaltma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Ofis bu tema etrafında ülkelere, özellikle iki temel alana yatırım yaparak, okul çağındaki çocukların afet risklerini azaltmak için eğitim sektöründen yararlanmaya çağırıyor:
Çocukları ve gençleri güvenli okullar ve eğitim tesisleri aracılığıyla koruyun. Çocuklar okullarında güvende olma hakkına sahiptir ve bu okulların afete dayanıklı olmasını ve afet erken uyarı sistemlerinin bir parçası olmasını sağlamakla başlar. Çocukların ve gençlerin güvende olmaları için karşılaştıkları riskleri yaşa uygun eğitim yoluyla anlamaları ve bunlara göre hareket ederek güvende olmalarını sağlayın.
Bu, erken uyarılara dikkat etmelerinin yanında, erken eyleme geçmeye hazırlıklı olmalarını da içerir. Afet risklerine karşı eğitimle bilinçlendirilmiş çocuklar, daha dayanıklı topluluklar içinde değişimin temsilcileri haline gelirler.
Ayrıca BM UNESCO ve UNICEF`in başkanlığını yaptığı Eğitim Sektöründe Afet Riskinin Azaltılması ve Dayanıklılık için Küresel İttifak (GADRRRES) tarafından geliştirilen kapsamlı ‘Okul Güvenliği Çerçeve Protokolü (2022-2033)`ü de onaylanmasını ve uygulanmasını beklemektedir.
BM UNESCO ve UNİCEF Başkanlıkları öncülüğünde tüm dünyaya Uluslararası Afet Risk Azaltma Günü için çağrıda bulunurken, ülkemizde de afetlerden çok etkilenen grupların başında çocuklar ve gençler gelmektedir.
Sonuç olarak; Ülkemizin afet zararlarından en az oranda etkilenmesini sağlamak için bu alanda uluslararası gelişmeleri takip edip, politika ve strateji geliştiren, kurumlar arası eşgüdüm ve koordinasyonu sağlayan, afet risklerini azaltma konusundaki politika, strateji ve uygulamaları takip edip, günün gelişmeleri çerçevesinde mevzuat ve uygulama birliğini sağlayan, ulusal bazda, deprem, heyelan, tsunami, çığ, yangın, sel ve taşkın gibi doğa kaynaklı afet risklerinin azaltılması konusunda “erken uyarı sistemlerini” kurup işletecek kurumsal bir altyapıya olan ihtiyacı her geçen gün büyümektedir.
13 Ekim Uluslararası Afet Riskini Azaltma Gününde bir kez daha sesleniyoruz;
Ülkemizin afetlere hazır hale gelmesi için afet risk yönetim döngüsünün tüm aşamalarındaki faaliyetleri koordine etmek amacıyla acil bir şekilde ‘Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığının’ kurulması sağlanmalıdır.
Afetlerle mücadele ‘yerelde başlar yerelde kazanılır’ ilkesinden hareketle başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerin afet risk azaltma ve müdahale kapasitelerini geliştirecek idari ve mali önlemler hızla alınmalı, bu amaçla ilgili mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
BM Afet Risk Azaltma Ofisi tarafından belirlenen ‘Afetsiz bir gelecek için gençleri koruma ve güçlendirmede eğitimin rolü’ temasına uyumlu olarak öncelikle BM UNESCO ve UNİCEF Başkanlıkları tarafından ortaklaşa hazırlanan ‘Kapsamlı Okul Güvenliği Çerçeve Protokolü (2022-2030)’ne taraf olunmalı ve afet risklerine karşı çocukları, eğitimcileri, personeli ve okulları koruma konusunda çalışma başlatılmalıdır.
1939 Erzincan depreminden sonra ülkemizin afet gerçekliğini anlatmak için Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortaokul ve liselerde zorunlu olarak okutulan ‘jeoloji dersi’, 1970’li yıllarından başından itibaren müfredattan çıkarılmıştır. Ülkemiz afet risklerinin azaltılması ve toplumsal farkındalığın arttırılarak toplumsal kırılganlığımız azaltılması için ilköğretime ‘afet dersi’, ortaokul ve liselerde ise 1939 yılında zorunlu hale getirildiği gibi ‘jeoloji dersi’ müfredata eklenerek afetler konusundaki farkındalıklarımız arttırılmalıdır.”