CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Muğla İdare Mahkemesinin Bodrum Geriş'te kurulmak istenen RES ile ilgili olarak verdiği ÇED Gerekli Değildir Kararının Yürütmesinin durdurulması kararını kutlamak için Bodrum Belediyesi önünde Geriş halkıyla birlikteydi. Demir'in yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi: Bugün; toprağına, doğasına, tarihine, yaşam alanına sahip çıkan Bodrumlu hemşehrilerimizin bu konuda yürüttükleri mücadeleye destek için buradayız. Öncelikle belirtmek isterim ki; Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin gelişmesi, kalkınması için gerekli olan enerjinin üretimine karşı değildir. Enerji elbette üretilecektir. Enerjide
dışarıya, hatta az sayıda ülkeye yüksek oranlarda ne kadar bağımlı olduğumuzu şu
kısa süre önce Rusya ile yaşadığımız dış politika krizinde tüm toplumumuz takip
etti, gördü. Zengin enerji potansiyelimizi kullanarak kendi enerjimizi kendi
kaynaklarımızdan üretmek CHP enerji politikasının temelini oluşturmaktadır.
Ancak CHP doğanın, tarihin, sit alanlarının, akarsularımızın, yaşam
alanlarımızın katledilerek enerji üretilmesini doğru bulmuyor. Enerji
yatırımlarının yapılacağı yerlerde alınacak kararda yöre insanlarımızın
katılımının ve onay vermiş olmasının şart olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede rant yaratma amaçlı, halk yararına olmayan, yöre halkı tarafından onaylanmayan enerji projelerini doğru bulmuyoruz. Şimdi burada, Geriş Köyünde halkın istemediği bir proje inatla hayata
geçirilmeye çalışılıyor. Halkımız yaşam alanlarını korumaya çalışıyor. Kimden korumaya çalışıyor.
Devletten. Normal de bu koruma görevi devletin olması gerekirken, bizim
ülkemizde halk tarihini, doğasını, çevresini devletten koruyor.
Bir de burada yatırımcı var. İstenmeyen bu yatırımı her şeye rağmen bir an önce
yapmak istiyor. Doğası gereği kısa vadede kar elde etmeye odaklanmış bu
yatırımcı ile devlet el ele vermiş, bu güzelim turizm cennetine bu kötülüğü
yapma peşinde. Ülkemizde rüzgâr potansiyeli yüksek, yatırıma uygun dünya kadar yer var.
Oralarda bu yatırımı yapmak yerine bu ülkenin gözbebeği turizm merkezinde
istenmeyen bu yatırımdaki ısrarı doğrusu çok manidar buluyoruz.
Burada, bu süreçte bir de garabet yaşandı. Anayasamızda yer alan hukuk devleti
ilkesi yok sayıldı. Zaten AKP her uygulamasında ülkemizi hukuk devleti
ilkesinden biraz daha uzaklaştırıyor. Olağanüstü koşullarda, yani savaş
koşullarında başvurulması gereken ‘acele kamulaştırma kararı’ alınarak
istenmeyen projeye yol verilmek istendi.
Ne oldu? Ülke bir savaşa girdi de bizim mi haberimiz olmadı!
Neyse ki hukuku arkadan dolaşmayı amaçlayan bu kararın yürütmesi Danıştay
tarafından durduruldu.
Ama bu karar işi durdurmaya yetmedi. Bir takım yerlerin korumasına güvenen
yatırımcı bir an önce hukuksuz bir şekilde inşaata başlamak istiyor.
Bodrumlular buna karşı çıkıyor. Belediye, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar
Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası bu yatırımın yanlış olduğunu düşünüyor ve
bunu da açıklıyor.
Belediye inşaatı mühürlüyor ama yatırımcı firma belediyenin bu işlemini
tanımayacağını açıklıyor. Zeytin ağaçlarından zeytin toplamaya giden
vatandaşlarımıza bile firma izin vermiyor2 dedi.