Ege Denici Acı Denizi Olmasın…

Ege Denici Acı Denizi Olmasın…
Muğla sahilleri mülteciler için Avrupa ülkelerine açılan geçiş kapısı durumunda. Özellikle yaz aylarında Muğla’nın turizm merkezlerinde aynı tablo...

Muğla sahilleri mülteciler için Avrupa ülkelerine açılan geçiş kapısı durumunda. Özellikle yaz aylarında Muğla’nın turizm merkezlerinde aynı tablo ile sık sık karşılaşıyoruz. Umut yolculuğuna çıkan mültecilerin hayalleri çoğu zaman Ege Denizinde yaşanan büyük tekne faciasıyla sona eriyor. Umut yolculuğuna çıkanlar arasında bulunan küçücük çocuklar dahi boğularak yaşamlarını yitiriyor. Bodrum’da yaşanan yine bir faciada Aylan Bebeğin cesedi dünya gündemine oturmuştu…

Ege Denizinde yaşanan bu drama dikkat çekmek için Muğla Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Datça Belediyesinin destekleriyle hafta sonu Datça’da ‘Ege Denizi Acı Denizi Olmasın’ başlığında yüzme maratonu düzenlendi. Türkiye’nin 81 ilinden yüzücü bu maratona katıldı. Sadece ülke içinden değil Yunanistan’dan da 14 yüzücü bu maratona destek verdi. Düzenlenen etkinlikte amaç Ege Denizinde Yaşanan tekne facialarını gündeme getirmek. Umut yolculuğunda yaşamını yitirenlere yenilerinin eklenmemesiydi…

Hafta sonu bende Datça’da düzenlenen bu organizasyona katıldım.  Ege Denizi Acı Denizi Olmasın organizasyonu her anlamıyla mükemmele yakın bir biçimde hazırlanmış. Kurumların, kuruluşların, sporcuların ve özellikle Datça halkının katılımı gerçekten güzeldi. Yunanistan tarafından yüzücülerinde katılması olaya bir başka anlam kattı. Çünkü Ege Denizinin komşu iki ülkesi aynı sorunu yaşıyor. Türkiye’de, Yunanistan’da mültecilerden bir hayli nasibini almış durumda. Aslında bu olay her iki ülkenin ortak sorunu…

Aslında Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde gerçekleştirilen bu çalışma bir adım daha ileriye taşınabilir. Suyun iki yakasındaki odalar ortak bir projeye imza atabilirler. Bu işten siyasilerden çok iş adamları zarar görüyor. İş adamlarının öncülüğünde başlayacak olan bir projeye siyasilerde ciddi anlamda destek olacaktır. Kim bilir Ege Denizinin her iki yakasında ki odalar mülteci sorununa dikkat çekmek için ortak bir projeye imza atarak tüm Avrupa ülkelerinin dikkatini bu olaylara çekebilirler…

Ege Denizi Acı Denizi olmasının yüzme maratonuna 300 sporcu kaldı. Yüzme maratonuna 15 yaşındaki gençlerde 70 yaşındaki yaşlılar da katıldı. Burada önemli olan maratonu kimin kazandığı değil maratonun yapılış amacıydı.  Engelli yüzüler dahi bu maratona katıldı.  Yüzme maratonunda verilen mesaj çok önemliydi. Umut yolcularının Ege Denizinde çektiği çileyi anlatmak.  Maratona bu yüzden katılım çok yüksek oldu…

Ege Denizinde boğularak yaşamını yitiren Aylan Bebek ve diğerleri için kulaçlar atıldı. Maratonun düzenlendiği akşam Datça sahilinden dilek balonları uçuruldu. Denizde boğularak yaşamlarını yitiren insanlar için denize çelenk bırakıldı. Bu organizasyonu gerçekleştirenleri inanın kutlamak gerekli diye düşünüyorum. Keşke Ege Denizinde mülteci ölümleri olmasa bu tür organizasyonlara da gerek kalmasa diye düşünüyor insan…

Tüm bunların dışında Datça’da bazı şeyler gözüme çarptı. Son yıllarda yapılaşmanın arttığını gördüm. Başınızı çevirdiğiniz her yer beton yığınına dönüşmüş. Datça’nın bakir koylarının bulunduğu alanlara siteler yapılmaya başlamış. Datça giderek Bodrum’laşmaya başlamış diyebiliriz. Datça’nın doğal güzelliği böyle gider ise yok olacak.  Allah’tan Datça biraz uzak olduğu için doğal yapısını kısmen koruyabiliyor. Ancak gerekli önlemler alınmaz ise çok değil 5 yıl sonra Datça tamamen beton yığını haline gelme tehlikesi ile karşı karşıya…

Bu haber toplam 514 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.