Karayolları Trafik Kanunu Değişiyor: Radar Sayıları Açıklanacak, Cezalar Artacak

Karayolları Trafik Kanunu Değişiyor: Radar Sayıları Açıklanacak, Cezalar Artacak
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, "Gizli veya şeffaf olmayacak şekilde hiçbir uygulama yapılmamaktadır.

cezalarının amacı hazineye gelir getirmek değildir. Trafik kazası kaynaklı can kayıplarının ortadan kaldırılması ve güvenli bir trafik ortamı oluşturmayı hedefliyor. Trafik idari para cezalarının yüzde 50'si 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 4. maddesi gereğince Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'na aktarılmaktadır. Ayrıca yeni düzenlemeyle sadece idari para cezaları arttırılmamakta, caydırıcılık kapsamında özellikle 'sürücü belgesi geri alma' ve 'trafikten men' şeklinde yaptırımlar da getirilmektedir.

Bu kanunda yapacağımız caydırıcı düzenlemelerle denetimi arttırarak aynı şekilde 2026 yılı sonuna geldiğimizde ihlallerin önemli oranda, bazılarında ise tamamen biteceği öngörülmektedir. Burada cezayı bir gelir kalemi olarak değil, caydırıcı bir kamu politikası aracı olarak görmek gerekiyor. Cezaların arttırılması hukuk devleti ilkesine uygun bir biçimde kamu yararı ve toplum düzeninin korunması amacıyla gerçekleştirilecektir. Ayrıca ceza miktarları, ihlalin topluma ve bireyin can güvenliğine etkisi dikkate alınarak belirlenmiştir. Düzenleme hiçbir şekilde sıradan ve dikkatli sürücüleri hedef almamaktadır, aksine trafiği bir şiddet ve saldırı alanına dönüştüren davranışların önlenmesi amaçlanmıştır."

"Radar konusunda dezenformasyon yapılmakta"

Genel Kurulda daha sonra kanun teklifinin birinci bölümü üzerinde görüşmelere geçildi.

Birinci bölüm üzerinde konuşmaların ardından da milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yüksel, trafik kazalarının ülke ekonomisine sosyal ve ekonomik maliyetine ilişkin soru üzerine, "Trafik kazalarının maliyeti sadece maddi boyutta değil. Özellikle ölümlü ve yaralamalı kazalarda ülkemizin beşeri sermayesi ortadan kalkmakta ya da uzun süre iş gücünden uzak kalınmaktadır. Kazadan sonra parçalanan hatta yok olan aileler, bozulan psikolojiler ve travmalar önemli. Fakat bunun hesaplanması mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Yüksel, 2013-2018 yıllarındaki trafik kazalarının ekonomik maliyetlerine ilişkin yapılan araştırmaya değinerek, "Bu maliyetin, yaşam kalitesindeki kayıplar da dahil edildiğinde yaklaşık 300 milyar liraya yakın bir rakam olduğu belirtilmiştir. Özellikle trafik kazalarının kamunun üzerinde mali yük olduğu kadar bireysel olarak da zararları büyük. Yeni düzenlemeyle yeterli caydırıcılık sağlanarak can ve mal kaybının azaltılması ve dolayısıyla maliyetin düşeceği de açıktır." diye konuştu.

Park yasaklarına uymayan araçların tümünün otoparka çekilmediğini belirten Yüksel, sadece yaya kaldırımı, otobüs durakları ile hastane gibi kamu kurum ve kuruluşlarının giriş çıkışlarını engelleyen araçların çekildiğini anlattı.

Yüksel, 2024 yılında günde 17,4 kişinin trafik kazalarında yaşamını yitirdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sadece hız ihlalinden kaynaklanan kazalarda hayatını kaybeden kişi sayısı günlük 10'dur. Sadece 2024 yılında hız ihlalinden kaynaklı toplam 3 bin 657 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 2019-2024 yılları arasında 30 kilometre hız sınırının bulunduğu yerde 1356, 50 kilometre hız sınırının bulunduğu yerde ise 7 bin 689 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ayrıca TÜİK verilerine göre 2015-2024 yılları arasında ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 79'u yerleşim yeri içerisinde, yüzde 21'i ise yerleşim yeri dışında meydana gelmiştir."

Hız ihlal tespit donanımları vasıtasıyla yapılan denetim uygulamaları öncesinde Bakanlık genelgesi doğrultusunda mutlaka ikaz levhası konulmasının zorunlu olduğuna dikkati çeken Yüksel, "Gizli veya şeffaf olmayacak şekilde hiçbir uygulama yapılmamaktadır. İçişleri Bakanlığımızın yaptığı çalışmayla önümüzdeki dönemde gidilecek güzergahta kaç tane radar uygulaması olduğu vatandaşlarımızla paylaşılacaktır. Radar konusunda dezenformasyon yapılmakta. Bu uygulamayla vatandaşa karşı tuzak kurulduğu iddiasının tamamen ortadan kalkması amaçlanmaktadır." şeklinde konuştu.

Yüksel, "Yeni düzenlemede yerleşim yeri içerisinde 5 kilometre/saat, yerleşim yeri dışındaysa 10 kilometre/saat tolerans aşımı öngörülmüştür." dedi.

Genel Kurulda kanun teklifinin birinci bölümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından TBMM Başkanvekili Pervin Buldan birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Buldan, birleşimi 21 Ekim Salı saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.

Bu haber toplam 48 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.