24 Yaşındaki Kadın Gaz Sancısı Diye Gitti: Karnından Çıkan Şey, Doktorları Bile Şaşırttı

İlk başvurduğu sağlık kuruluşunda şikâyetlerinin sindirim sisteminden kaynaklandığı düşünülerek kendisine diyet önerildi. Ancak zamanla artan ağrılar ve şişlik üzerine başka bir sağlık merkezine giden genç kadının yapılan detaylı kontrollerinde karnında 45 santimetre büyüklüğünde ve yaklaşık 5 kilogram ağırlığında bir kist tespit edildi. Gerçekleştirilen başarılı ameliyatla kist çıkarıldı ve doğurganlık kapasitesi korundu.

"Karnı oldukça şişmişti, çok zayıflamıştı"

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Şen, hastanın tanı sürecinde yaşanan zorluklara dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:

“Hasta bize geldiğinde karnı bariz şekilde şişmişti ve ciddi kilo kaybı yaşamıştı. Daha önce bağırsak kaynaklı bir sorun olduğu düşünülerek diyetle çözüm aranmış. Yumurtalıktan kaynaklanan kitleler sıklıkla sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karıştırılabiliyor. Bu yüzden hasta da uzun bir süre diyetle durumu kontrol etmeye çalışmış. Ancak bu, meslek hayatımda karşılaştığım en büyük kitleydi. Karın boşluğundaki genişlik, bu tür kitlelerin fark edilmesini geciktirebiliyor.”

“Geç teşhisin ardında hareketsizlik var”

Kistin zamanla büyüyerek bağırsaklara baskı yaptığını belirten Dr. Şen, “Kitle 10-15 santimetreyi geçtiğinde belirtiler başlıyor ancak çoğu hasta bu sinyalleri fark etmeyebiliyor. Geç fark edilmesinin en önemli nedenlerinden biri hareketsiz yaşam tarzı. Bedenimizdeki değişimleri anlamak için hareket önemli. Ayrıca yıllık jinekolojik kontrollerin, özellikle adetten sonra ultrasonla yapılması şart. Bu kadar büyük bir kitleyle karşılaşmak ender bir durum, ancak mümkün olduğunu bu vaka net biçimde gösteriyor” dedi.

"20-25 dakikalık operasyonla çıkarıldı"

Ameliyat süreci hakkında bilgi veren Dr. Şen, şu ifadeleri kullandı:

“Üniversite hastanesi olduğumuz için tecrübeli bir ekiple çalışıyoruz. Ameliyat öncesi planlamamızda da organ koruyucu yaklaşıma odaklanıyoruz. Hastanın karnını diklemesine kestik ve yaklaşık 20-25 dakika süren bir operasyonla kitle çıkarıldı. Yaşı genç olduğu için kanser riski düşük değerlendirildi. Operasyon hem hızlı hem de başarılı geçti. Hasta artık normal yaşamına döndü; yarın taburcu olacak ve bir hafta içinde işine başlayabilecek. Endişe edecek bir durum kalmadı.”

“Yıllık kontrol ihmal edilmemeli”

Kadınlarda her yaşta kist oluşabileceğini, ancak üreme çağında bunun daha sık görüldüğünü hatırlatan Dr. Şen, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yumurtalıklar her ay ortalama 2 santimetrelik kistler üretip atar. Fakat uyku bozuklukları, yanlış beslenme ve hareketsizlik gibi etkenler, bu kistlerin büyüyüp kaybolmamasına neden olabilir. Özellikle büyük şehirlerde bu risk daha da artıyor. Yıllık kontroller şart. Bu hastada 45 santimetrelik kist olmasına rağmen adet düzeni bozulmamıştı; bu da ne kadar sinsi ilerleyebileceğini gösteriyor.”

Sindirim şikâyetleriyle karıştırılıyor

Dr. Şen, bu tür kistlerin çoğu zaman sindirim sorunlarıyla karıştırıldığını vurgulayarak şu uyarıyı yaptı:

“En sık görülen belirtiler arasında karında gaz, şişkinlik, kramp ve yeni başlayan kabızlık var. Özellikle üreme çağındaki kadınlarda bu belirtiler varsa yumurtalıklarla ilgili bir problem olabileceği göz önünde bulundurulmalı. Bu hastanın yaşı 24; biz bu tür kitleleri daha çok 40’lı yaşlarda görürüz ama 7 yaşındaki çocukta da, 70 yaşındaki kadında da kist olabilir.”

“Yumurtalığa müdahale, rezervi etkileyebilir”

Kistin ne kadar süredir büyümekte olduğunun net olarak bilinmediğini belirten Dr. Şen, şöyle devam etti:

“Hastanın fark ettiğini söylediği süre yaklaşık dört ay ama gerçek süre çok daha uzun olabilir; muhtemelen bir yıl civarında. Kitle büyüdükçe çevresini saran kapsül inceliyor ve herhangi bir darbe, kapsülün patlamasına neden olabilir. Bu da içeriğin karın içine dağılmasına ve enfeksiyona yol açabilir. Ayrıca 4-15 santimetre boyutlarındaki kistler dönebilir ve dokunun çürümesine neden olabilir. Yumurtalığa yapılan her cerrahi işlem, yumurtalık rezervinde bir miktar kayba yol açar; bu kaçınılmaz.”

“Sağ yumurtalığı almak zorunda kaldık”

Vakanın ilerlemiş olması nedeniyle sağ yumurtalığın çıkarıldığını aktaran Dr. Şen, “Sağlıklı doku kalmamıştı, bu nedenle sağ yumurtalık alınmak zorunda kaldı. Ancak sol yumurtalığı ve tüpü tamamen sağlam. Bu nedenle çocuk sahibi olma şansı devam ediyor. Yumurtalık cerrahisinde amaç, mümkün olduğunca rezervi korumak. Müdahale doğurganlığı azaltabilir ama tamamen ortadan kaldırmaz. Gereken durumlarda müdahaleden kaçınılmamalı” dedi.

"Gaz sandım, geçmeyince şüphelendim"

Yaşadığı süreci anlatan hasta ise, ilk belirtilerin Mayıs ayında başladığını ifade ederek, “Karın şişliğim, gaz ve kramp şikâyetlerim vardı. Sıcak duş almak iyi geliyordu. Diyet yaptım, süt ve karbonhidratı bıraktım ama geçmedi. İlk gittiğim doktor irritabl bağırsak sendromu dedi ve düşük FODMAP diyeti verdi. Bir süre sonra karın sertleşti, sabahları inen şişlik artık hiç inmiyordu” dedi.

"Artan ağrılarla her şey değişti"

Durumun ciddileşmesiyle tekrar doktora gittiğini söyleyen genç kadın, “Sağ tarafımda keskin bir ağrı başladı, geceleri dönemez hale geldim. Organlarımın baskılandığını hissettim. Artık bunun sadece gaz problemi olmadığını anladım. Kadın doğuma yönlendirildim ve orada kist ortaya çıktı” dedi.

“Yeni evliydim, çok korktum”

Tedavi sürecinin kendisini hem fiziksel hem de duygusal olarak yorduğunu dile getiren hasta, “Yeni evlenmiştim ve çocuk sahibi olamayacağım düşüncesi beni çok korkuttu. Kistin patlama ihtimali ve operasyon zorunluluğu beni panikletti. Ama doktorum süreci çok iyi yönetti. Şimdi ağrılarım yok ve kendimi çok daha iyi hissediyorum” dedi.