‘Anneme Söyleme Kızar’: Boşanma Sonrası Acı Bir Hikâye
Boşandığı eşinin 2019 yılında adliye çıkışında davul ve zurnayla kutladığı boşanma, yıllar sürecek bir velayet ve ebeveynlik savaşının da başlangıcı oldu. Baba, kızının annesi tarafından kendisine karşı manipüle edildiğini, "ebeveyn yabancılaştırma sendromu"na maruz bırakıldığını iddia ediyor.
Kızının velayeti annede olan ve her ay yüzlerce kilometre yol kat ederek görüşme merkezine gittiğini söyleyen baba, son üç yıldır çocuğuyla yalnızca birkaç dakikalığına, fiziksel temas kuramadan görüşebildiğini belirtiyor. “8 yıldır her ay iki kez 500 kilometre yol gidiyorum. Ama kızımı görebildiğim zamanlar birkaç dakikayla sınırlı kaldı,” diyen baba, hukuki ve psikolojik mücadelesini sosyal medya üzerinden de sürdürüyor.
“Kızım, annesinin yönlendirmesiyle benden uzak tutuluyor”
Boşanma sürecinin ardından kızına dair sorumluluklarını hiçbir zaman bırakmadığını belirten baba, çocuğunun kendisiyle görüşmek istemediğini söylemesine rağmen bu durumun kendi iradesiyle değil, annesinin telkinleriyle geliştiğini savunuyor. Paylaştığı videolarda çocuğun, "Babamla görüşmek istiyorum ama annem izin vermiyor" şeklinde ifadeler kullandığı da görülüyor.
"Evimizde kızım için ayrılmış bir odada onun eşyalarını koklayarak hasret gideriyorum" diyen baba, sosyal medyada açtığı hesapta yaşadıklarını belgeliyor, toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
“Sahte raporla yargılandım, beraat ettim”
2017 yılında hakkında alınan bir şiddet iddiası nedeniyle açılan davada beraat ettiğini belirten baba, “Hiçbir zaman çocuğuma zarar verecek biri olmadım. Mahkeme bunu kabul etti ve beraat ettim. Ardından karşı tarafa sahte raporla mahkemeyi yanıltmaktan dava açtım, ceza aldı. Amacım intikam değil, sadece kızımın gerçeği öğrenmesi” dedi.
Psikolog: "Ebeveyn yabancılaştırma, çocuğu derin bir stres altına sokar"
Uzman Psikolog Dr. B. M. Bürtek, boşanma sonrası ebeveyn yabancılaştırma sendromunun çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkiler yaratabileceğini belirtti. “Bir ebeveynin diğerini kötülemesi, çocuğun zihinsel ve duygusal gelişiminde derin yaralar açabilir. Kötülenen ebeveyn ne kadar sevgi gösterse de çocuk bunu reddedebilir. Bu da çocuğun yaşam boyu bağ kurma yetisini etkileyebilir,” ifadelerini kullandı.
Çözümün açık iletişim ve çocuk odaklı bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Bürtek, “Boşanma süreci çocuk için travmatik olmak zorunda değil. Ebeveynlerin bilinçli davranması, çocukların sağlıklı bireyler olarak büyümesinde belirleyicidir,” dedi.
Toplumsal Sorun Haline Geldi
Uzmanlar, ebeveyn yabancılaştırma sendromunun sadece bireysel bir sorun olmadığını, giderek artan boşanma oranlarıyla birlikte toplumsal bir boyuta ulaştığını ifade ediyor. Ailelerin ve karar verici mekanizmaların çocuk yararını merkeze alarak hareket etmesi, hem çocukların psikolojik sağlığı hem de toplumsal huzur için büyük önem taşıyor.
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.